İstanbul Beyoğlu’nda 2 Haziran 2010 günü narkotik polisi tarafından gözaltına alındıktan sonra işkence gören ve Emniyet’e 3 hafta sonra tekrar ifadeye çağrılınca intihar eden Onur Yaser Can’ın ölümünden 12 yıl sonra 4’ü polis olmak üzere 5 kişi hakkında açılan davanın duruşması Çağlayan Adliyesi 41’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü
4 polis hakkında “Kamu görevlisinin resmi belgeyi yok etmesi ve bozması” suçundan 6’şar yıl hapis hapis cezasına çarptırıldı. Bilirkişi olan sanık Zafer K’nin ise beraatine karar verildi.
NE OLMUŞTU?
ODTÜ Mimarlık Fakültesi mezunu Onur Yaser Can, 2 Haziran 2010 tarihinde İstanbul Beyoğlu’nda narkotik polisi tarafından gözaltına alındı. İfadesinin alınmasının ardından serbest bırakıldı. Bundan iki gün sonra, “tutanaklarda eksiklik olduğu” gerekçesiyle tekrar karakola çağrıldı. 23 Haziran 2010’da üçüncü kez ifadeye çağrılan Can aynı gün intihar etti. İntiharının ardından annesi Hatice Can, oğlunun pantolonunun arka cebinde, üzerinde çıplak aramaya maruz bırakıldığına ilişkin ifadelerin yazılı olduğu bir not buldu.
Anne Hatice Can da 2014 yılında intihar etti. Baba Mevlüt Can ise sağlık sorunlarından dolayı 2019 yılında hayatını kaybetti.
Onur Yaser Can’ın intiharıyla ilgili yargılamada 2 polis, “evrakta sahtecilik” suçlaması ile 2 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı. Yargıtay kararı bozdu ve yargılama yeniden başladı. Polisler, ayrı ayrı altı yıl 5 ay 15 gün hapis cezasına çarptırıldı. Ancak İstanbul 6’ncı Ağır Ceza Mahkemesi, 4 polis ve 1 bilirkişi hakkında daha suç duyurusunda bulunulmasına karar verdi. İstanbul Valiliği, soruşturma izni vermedi.
Onur Yaser Can’ın kardeşi Ezgi Sevgi Can’ın itirazı üzerine istinaf mahkemesi, soruşturma izni verilmemesine ilişkin kararı Temmuz 2021’de kaldırdı.