Yeni bir mecrada yazmaya baÅŸlamak her zaman heyecan vericidir.Â
Özellikle ilk yazı ayrı bir anlam ifade eder.Â
O yazıya ayrı bir özen gösterilir, okuyucu ile ilk baştan bir bağ kurmak istenir.
Davul’a ilk yazıyı yazarken heyecan ve hüznü bir arada yaşıyorum. Çünkü; Davul hak ihlallerine karşı kurulan bir gazete.Â
Böyle bir oluÅŸumun içinde yer almak çok güzel. Ancak gönül isterdi ki bunca hak ihlalinin olduÄŸu bir ülke olmasaydı Türkiye…
Yüzlerce bebek ve çocuk anneleriyle birlikte hapisteyken;
Çocukların cinsel istismara uğradığı kanıtlandığı halde yargının bunları görmediği, iktidarın bu olayları aklamak için uğraştığı zamanlarda;
Harbiyeli gençler, delil bulunmayan dava dosyalarına karşın, ömür boyu hapis almışken;
Cinsel seçimleri yüzünden dışlanan, dayak yiyen, çalışacak iş bulamayan binlerce insan varken;
Kadınlara cinsel, fiziksel ve psikolojik şiddet uygulayanlar gerekli cezaları almazken;
Çocuklarının, kardeşlerinin katilleri özgürce dolaşırken ve acılı ailelerin sesleri duyulmazken;
Halka haber vermekle görevli gazeteciler, işlerini yaptıkları için hapislerdeyken, tehditler alırken, darp edilirken, hakarete uğrarken;
KHK’lar ile mağdur edilmiş on binler haklarını geri almak için uğraşırken;
Sadece etnik kimliği yüzünden insanların ikinci sınıf vatandaş gibi göründüğü, çocuklarının geleceğinden endişe ettikleri yerler varken;
Halkın oyuyla seçilmelerine karşın, kesinleşmiş mahkeme kararı olmadan görevlerinden alınıp hapse atılan siyasiler varken;
Bir bankada hesabı olduğu için, bir gazeteye abone olduğu için, bir okulda okuduğu için hapse atılmış binlerce masum varken;
İbadethaneler saldırıya uğrarken, dini kimliği nedeniyle insanların ayrımcılığa maruz kalırken;
Cezası az diye eziyete uğrayan, işkence gören, tecavüze uğrayan, öldürülen hayvanlar varken;
Ailesi nedeniyle, hayallerine kavuşması engellenen gençlerin sayısı artarken;
Çocukların, göz göre göre ölümün kollarına bırakıldığı zamanlardan geçerken;
Yargı, güçlünün yanında durmayı görev kabul etmişken;
Yıllardır kayıplarını arayan annelere hala eziyet çektirilirken;
Ölülerini usulünce gömemeyen, buzdolabında saklayan ailelerin acıları varken;
İnsanlar, kendi dillerini konuştukları için saldırıya uğrayıp öldürülürken;
Doğayı ve tarihi yok edenler cezasız kalıp üstüne ödül gibi para kazanırken;
Ülkenin yetiştirdiği binlerce genç, umudu yurtdışında aramak zorunda kalmışken;
Zulümden ve savaştan kaçmaya çalışırken boğulan canlar varken;
Hastasına daha iyi tedavi sunmak için yırtınan sağlıkçılar, saldırıya uğrayıp öldürülürken;
Belediyedeki işini başka bir parti seçimleri kazandığı için kaybeden, sonrasında itibarsızlaştırılarak ölüme götürülen insanlar varken;
İlk yazının heyecanı buruk oluyor.
İşte bu ve pek çok başka duruma ses vermek için Davul artık yayında. En azından her türlü hak ihlalini duyuracak bir mecra olması da enseyi karartmamak için bir neden.
HoÅŸ geldin Davul.
Bu makale yazarın görüşlerini yansıtır. Gazete Davul’un yayın politikası ve editoryal bakış açısı ile her zaman uyumlu olmak zorunda değildir.
Hayirli olsun Ali Bey. Umarim haksizliklarin cok genis kitlelere duyurulmasi icin guclu bir platform olur bu girisim.