Arat Barış
Saime Ateş Mesutoğlu, eşi tutuklu, iki çocuk annesi bir kadın. (Tutuklu Şerif Mesutoğlu’nun hukuki durumuna ilişkin detaylı yazıyı gazetemiz yazarlarından sevgili Acun Karadağ kaleme almıştı.) Çocukları Viyan ve Zanyar ile birlikte hayat mücadelesi veriyor. Viyan, müzik yeteneği olan başarılı bir çocuk. Zanyar, Atipik Otizm (Tipik Otizm tanısı için gerekli klinik belirtilerin hepsinin bulunmadığı ancak yine de Otizm Spektrumunun içinde olan bir hastalık) hastası. Zanyar’ın özel eğitime ihtiyacı var, ancak maddi imkanlar yeterli değil. Saime hanım, çocuklarına bakabilmek için ev yemekleri yapıyor. Kimseden emeği dışında para almayan Saime hanım, çabasının karşılık bulmasını bekliyor.
Saime Ateş Mesutoğlu, kendi hikayesini, eşi Şerif Mesutoğlu’nun hukuk mücadelesini ve hayata tutunma çabasını Gazete Davul‘a anlattı.
Gelin Saime Ateş Mesutoğlu’nun çocuklarıyla birlikte hayata tutunma çabasına ve mücadelesine göz atalım.
Saime hanım dilerseniz önce sizi tanıyalım. Bilmeyenler için kısaca hikayenizi anlatır mısınız?
Saime Ateş Mesutoğlu: Merhaba ben Saime Ateş Mesutoğlu, evli ve iki çocuk annesiyim. 2016 yılında eşim ile birlikte çalıştığımız Derik Kaymakamlığı’nda bir patlama oldu, patlamadan hemen sonra eşim ifadesi alınmak üzere emniyete götürüldü, iki gün sonra da beni aldılar. Biz daha patlamanın şokunda iken sahte deliler üretilmeye başlanmıştı. Nereden bilebilirdik ki bu patlama ile hayatımız altüst olacak: Nitekim öyle oldu, 29 günlük gözaltı sürecinden sonra çıkarıldığımız mahkemede tutuklandık. Dört ayın sonunda ben tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldım, fakat Şerif için durum böyle değildi, komplo ve sahte deliler ile bütün suçu onun üzerine yıkmaya çalışıyorlardı. Şerif bunu kabul etmedi, bedenini ateşe verdi. Açlık grevi, ölüm orucu… Ama neye yarar, katiller güçlüydü, Şerif güçsüz… Kimi vardı ki Şerif’in, avazı çıktıkta bağıran Saime’den başka. Ama ne oldu, bu sesi duyan olmadı ve Şerif’e 2 ağırlaştırılmış müebbet ve 28 yıl ceza verildi. Yerel mahkemenin verdiği cezayı İstinaf, Yargıtay, AYM, hatta AİHM noter gibi onayladı. Neydi, katiller güçlüydü…
Takip ettiğim kadarıyla bir süredir yöresel yemekler yapıyorsunuz. Nasıl karar aldınız, sizi motive eden şey neydi?
Saime Ateş Mesutoğlu: Evet bir süredir yöresel yemekler yapıyorum. Ne yazık ki oğlumun yaşamış olduğu sağlık sorunlarından dolayı uzun bir süredir çalışamıyordum, ancak 8 ay böyle devam edebildik. Hayat çok pahallı, kira, faturalar derken artık çocukların temel ihtiyaçlarını bile karşılayamaz hale geldim. Bu durum beni evde bir şeyler yapmaya sevk etti, çünkü oğlum Zanyar sağlık sorunlarından dolayı hep gözlerimin önünde olmalıydı, bu da ancak bu şekilde mümkündü. Yemeği sadece kendi çocuklarımın karnı doysun diye yapmıyorum, o yemekleri karnı doymayan, yatağa aç girmek zorunda olan çocuklara da götürüyorum. Yurt içi ve yurtdışı siparişler alıyorum ve yaptığım yemekleri çocuklara dağıtıyorum. Bu işin büyümesini, sosyal bir projeye dönüşmesini ve binlerce çocuğa ulaşmayı çok isterim. Bu beni iyileştiriyor. Dayanışma ile bunu yapabiliriz…
Bunun dışında toplantılara, evlere, doğumgünü partilerine de ikramlıklar yapıyorum.
Bu süreçte karşılaştığınız zorluklar oldu mu, varsa neler bunlar? Ailenizden, çevrenizden nasıl tepkiler aldınız? Uğradığınız haksızlıklar, eşinizin durumu, çocuklarınızın ruh hali ve sağlık problemleri, bu sanırım en çetrefilli durum, neler söylemek istersiniz bu konuda?
Saime Ateş Mesutoğlu: Tabi ki bu süreçte çok zorluk yaşadım. Şerif’in bir hücrede ömrünü suçsuz yere geçirecek olmasını kabullenemiyorum, bu ister istemez psikolojik olarak sorun yaşamama neden oluyor. Ben ve çocuklarım uzun süredir psikolojik destek alıyoruz. Bunun dışında ne yazık ki çocuklarımın yaşamış olduğu travmalar sonucu ortaya çıkan hastalıkları var, bu durum da beni çok zorlamakta. Yani bizim için hayat çok daha zor artık. Ne yazık ki sistem bu durumu daha zor hale getiriyor. Şerif şu anda Ankara Sincan Cezaevi’nde, oğlum Zanyar’ın sağlık raporlarına rağmen Diyarbakır’a getirilmiyor. Eşim sevk istedi, ben Adalet Bakanlığı’na başvuru yaptım, yer yok bahanesi ile ne yazık ki reddedildi. Hatta soru önergesi bile verildi, ama sevk izni vermiyorlar. Bu durum da çok yıpratıcı. Tutsaklar, ailerine yakın cezaevlerine sevk edilmeli.
Dayanışma ile emeğimin karşılığını alarak yemek yapıp çocuklara ulaştırmak ve ayakta kalabilmek istiyorum.