İSİG Meclisi raporu: Son 10 yılda en az 616 çocuk işçi hayatını kaybetti
20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü’nde İSİG Meclisi, çalışırken ölen çocuklara ilişkin raporunu paylaştı. İktidar politikalarına dikkat çekilen raporda, talepler de dile getirildi.
Çalışmak zorunda bırakılan çocuklara ilişkin veri ve bilgilerini paylaşan İSİG Meclisi, son 10 yılda en az 616 çocuğun iş cinayetinde hayatını kaybettiğini açıkladı. AKP’nin sermaye politikaları ile çocukların “ucuz emek gücü” olarak iş gücüne katılımının sağlandığına dikkat çekilirken, resmi kaynaklar ile de çocuk işçi cinayetlerinin görünmez kılınmaya çalışıldığı kaydedildi.
İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği (İSİG) Meclisi, 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü’nde yayımladığı rapor ile çocuk işçilere ilişkin veri ve değerlendirmelerini paylaştı. Rapora göre 211’i 14 yaş ve altı, 405’i 15-17 yaş grubunda olmak üzere son 10 yılda en az 616 çocuk işçi hayatını kaybetti.
‘ÇOCUK İŞÇİLİK GÖRÜNMEZ KILINMAYA ÇALIŞILDI’
“AKP’nin hayata geçirdiği tarım, sanayi, eğitim ve sosyal politikalar her geçen gün daha fazla çocuğun işçileşmesini beraberinde getirdi. Diğer yandan ise sanki ‘çocuk işçilik’ yokmuş gibi bir hava verilerek bu sorun görünmez kılınmaya çalışıldı” denilen raporda, Sosyal Güvenlik Kurumu ve İSİG Meclisi’nin çocuk işçi ölümlerine ilişkin verileri karşılaştırıldı.
SGK KAYITLARI İLE KARŞILAŞTIRMA
Resmi kaynakların kısıtlı ve çelişkili olduğu, güncel olmamakla birlikte gerçeği de yansıtmadığı hatırlatması yapılarak, “SGK kayıtlarına göre; 2013-2021 yıllarını kapsayan 9 yılda 102 çocuk çalışırken hayatını kaybetti. Bu çocukların 3’ü kadın 99’u erkek. 4’ü 14 yaşında, 7’si 15 yaşında, 35’i 16 yaşında ve 56’sı 17 yaşında. Bu dönemde toplam 12 bin 577 ‘iş kazası’ sonucu ölüm meydana gelmiştir” ifadeleri kullanıldı.
İSİG Meclisi, SGK kayıtlarına karşı kendi bilgilerini; “2013 yılından bugüne geçen 10 yılda ‘en az’ 616 çocuk çalışırken hayatını kaybetti. Bu çocukların 96’sı kadın 520’si erkek. 4’ü 4 yaşında, 5’i 5 yaşında, 4’ü 6 yaşında, 5’i 7 yaşında, 12’si 8 yaşında, 12’si 9 yaşında, 24’ü 10 yaşında, 13’ü 11 yaşında, 32’si 12 yaşında, 39’u 13 yaşında, 61’i 14 yaşında, 87’si 15 yaşında, 123’ü 16 yaşında ve 195’i 17 yaşında. Bu dönemde toplam 18 bin 683 ‘iş cinayeti’ sonucu ölüm meydana gelmiştir” ifadeleriyle paylaştı.
‘ÇOCUK İŞÇİ ÖLÜMLERİ GİZLENİYOR’
SGK verilerindeki çelişkilere de dikkat çekilen raporda, yapılan karşılaştırmanın “çocuk işçi ölümleri”nin gizlendiğini ortaya koyduğu vurgulandı.
Çocuk işçiliğine ilişkin en güncel bilgiye “TÜİK, Çocuk İşgücü Anketi Sonuçları, 2019” raporundan ulaşılabildiği kaydedilerek, “Bu ankete alternatif bilgilerimiz mevcut değil ve bu anlamda bir karşılaştırma yapma olanağı yok. Ancak çocuk iş cinayetleri üzerinden bilgilerimizi paylaşarak genel bir yaklaşım sunabileceğimizi düşünüyoruz” notu düşüldü ve veriler paylaşıldı:
TÜİK verilerine göre:
1-) Bir ekonomik faaliyette çalışan 5-17 yaş grubundaki çocuk sayısı 720 bin kişidir.
2-) Çalışan çocuklar arasında 5 yaşında çocuk gözlenmemiştir.
3-) Çalışan çocukların yüzde 79,7’sini 15-17 yaş grubundakiler oluştururken 14 yaş ve altında bu oran yüzde 20,3’tür.
4-) Çalışan çocukların yüzde 34,3’ü eğitime devam etmemiştir.
5-) Çalışan çocukların yüzde 30,8’i tarım, yüzde 23,7’si sanayi ve yüzde 45,5’i hizmet sektöründe yer almıştır.
6-) İşteki durumuna göre çalışan çocukların yüzde 63,3’ü ücretli veya yevmiyeli, yüzde 36,2’si ücretsiz aile işçisi, yüzde 0,5’i ise kendi hesabına olarak çalışmıştır.
İSİG Meclisi’nin iş cinayetleri raporlarına göre de bilgiler paylaşıldı:
İSİG Meclisi iş cinayetleri raporlarına göre:
1-) TÜİK verileri (720 bin kişi) çocuk işçiliğin gerçek boyutlarını perdeliyor. Çocuk işçiliğin azaldığına dayanak gösterilen istatistiklerde sayısı 1,5 milyonu bulan çırak, stajyer ve meslek eğitimi gören öğrenci olmak üzere çocuk işçiliğin ana gövdeleri eksik. Öte yandan çocuk işgücü anketleri yaz aylarında değil, Türkiye’de mevsimsel olarak, çocuk işçiliğin en az olduğu Ekim ile Aralık aylarında yapılıyor, bu da çocuk işçiliğin gerçek boyutlarını gizliyor.
2-) 4 ve 5 yaşlarında çalışırken ölen 9 çocuk tespit etmiş durumdayız. Bu durum çocuk işçiliğin bu yaşlarda başladığı anlamına gelmektedir. Bu yaş grubunda ölüm varken “5 yaşında çalışan çocuk gözlenmemesi” bu anketlerin kapsamını bir kez daha sorgulamamıza neden olmaktadır.
3-) Çocuk işçi ölümlerinin 65,7’sini 15-17 yaş grubundakiler oluştururken 14 yaş ve altında bu oran yüzde 34,3’tür.
4-) Birinci maddede belirttiğimiz çırak, stajyer ve meslek eğitimi gören 1,5 milyon çocuğun yok sayılması eğitime dair verilen bilgileri de gölgelemektedir. Bu süreçte önemli bir ivmeyi 4+4+4 eğitim sistemi oluşturmuştur. Eğitim-Sen’in hazırladığı ‘Çatışmaların Eğitim-Öğretim ve Öğretmenler Üzerindeki Etkisi Anketi’ne göre bu uygulamanın başlatıldığı 2011-2012 eğitim-öğretim yılında Türkiye’de sadece 45 özel meslek lisesi varken son 3 yıl içinde kamu kaynaklarıyla yapılan doğrudan destek ve teşvikler sonucunda okul sayısı yaklaşık 10 kat, özel meslek liselerine giden öğrenci sayısı ise 17,5 kat gibi astronomik bir artış göstermiştir. Ayrıca MEB’in, okulda olması gerekirken çalıştığını tespit ettiği ancak ‘ulaşamadığı’ çocuk sayısını yaklaşık 440 bin olarak açıkladığını da belirtelim.
5-) İş cinayetlerinde ölen çocukların yüzde 57,3’ü tarım, yüzde 19,5’i sanayi, yüzde 12,8’i hizmet ve yüzde 10,4’ü inşaat sektöründe çalışmaktaydı.
6-) İş cinayetlerinde ölen çocukların yüzde 77,4’ü ücretli veya yevmiyeli, yüzde 32,6’sı ücretsiz aile işçisi/kendi hesabına (yüzde 20’si çiftçi ve yüzde 12,6’sı esnaf) çalışandır.
TARIMDA ÇOCUK İŞÇİLİĞİ
Raporda, tarımdaki çocuk işçiliğine ilişkin değerlendirmelerde yer alırken; çocuk işçiliğin en kötü biçimlerinden biri olduğu belirtilen tarımda göçmen ve mülteci çocuklarının da iş gücüne dahil edildiği kaydedildi.
‘İKTİDARIN BAŞARI ÖYKÜSÜNDE ÇOCUK İŞÇİ SÖMÜRÜSÜ VAR’
Mesleki eğitim merkezlerindeki öğrencilerin iktidar politikaları ile iş gücüne katılımının sağlanmasına ilişkin basına yansıyan haberler de hatırlatılırken, “İktidarın başarı öyküsü olarak anlattığı bu projelerin ekseninde ise çocuk işçi sömürüsü var” ifadeleri kullanıldı.
Çocuk işçiler üzerinden yaratılan sermayeye dikkat çekilen raporda, Koç Holding gibi kurumlar aracılığıyla öğrencilerin sanayi için ara eleman olarak yetiştirilmeye başlandığı belirtildi.
Raporda, bu politikaların AB sermayesi için ucuz emek gücü kaynağı yaratmak amacıyla yürütüldüğüne dikkat çekilerek, “Bu süreç, sayısı 1 milyona ulaşan çocuk işçi kitlesinin AB desteğiyle yürütülen ‘çocuk işçiliği ile mücadele’ programlarıyla maskelendi” denildi.
TALEPLER
“İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi olarak, çocuk işçiliğin getirildiği durumu ve çocuk iş cinayetlerinin bir ‘çocuk emek sömürüsü’ politikası olduğunu vurguluyoruz” ifadeleri ile talepler de şu şekilde sıralandı:
– Ucuz çocuk iş gücünü teşvik eden ve bunun altyapısını oluşturan eğitim sistemi ve eğitim politikalarına son verilmelidir. Tüm çocuklara parasız ve nitelikli eğitim imkanı sağlanmalıdır.
– Çocuk emeğiyle ilgili veriler bilimsel, güvenilir ve düzenli bir şekilde yayınlanmalıdır.
– Kayıt-dışı çocuk işçi çalıştırılan kişi ve kurumlara göz yumulmamalı, caydırıcı cezalar verilmelidir.
– Yasa dışı çocuk işçi çalıştırmayı önlemeye yönelik tedbirler alınmalı, denetimler etkin ve sıkı bir şekilde yapılmalı, ilgili mevzuatlar yürürlüğe koyulmalıdır.
– Tüm çocuklar ücretsiz ve detaylı sağlık taramasından geçirilmelidir. Yeterli, sağlıklı ve dengeli beslenme imkânı sağlanmalı, bağışıklık sistemleri kuvvetlendirilmelidir.
– Çocuk işçilik yasaklanmalıdır.