Sedat Peker 15 Temmuz’un akabinde AKP’nin taraftarlarını nasıl ‘yasadışı’ bir biçimde silahlandırdığını somut bir vakayı detaylandırarak anlattı. Aslında o akşamın öyle ya da böyle parçası, tanığı olan herkesin bildiği bir şeydi bu. Ama Peker bu olayı bir dava dosyası olabilecek şekilde ayrıntılandırdı. Daha önceki ifşalarında olduğu gibi. İnsanın aklına şu gelmiyor mu: Devlet içinde bir güç Sedat Peker üzerinden, kamuoyuna ve AKP’lilere; AKP iktidarı bittikten sonra açılacak davaların iddianamelerini açıklıyor.
***
Gelelim Peker’in 15 Temmuz ifşasına. Olay hepimizin gözü önünde gerçekleşti. Darbe girişimine karşı AKP, bütün ittifaklarıyla; tarikatlar, İslamcı terör örgütleri, parti teşkilatları, mafya, dernekler sokağa döküldü.
Bu insanlar tankları mı durduracaktı? Hayır, mesaj şuydu: Bu süreci iç savaşa kadar götürürüz. Bu mesaj NATO’ya da, TSK’ya da gitti…
Öte yandan Gülenciler sokağa dökülmedi. Sadece TSK içinde görevli olanların bir kısmı katıldı teşebbüse. Devlet içi bir müdahale sınırını aşmadılar. Bu da ilginç bir ayrıntıdır.
***
Peker üzerinden verilen mesaja dönelim. Neden AKP’nin paramiliter örgütlenmesi ve bu örgütlenmeye dair somut delillerin devlet kurumlarınca toplandığı hatırlatılıyor. Çünkü AKP gidici. Anket sonuçları bunu gösteriyor: AKP topal ördek!
Ama aynı zamanda devletleşmiş bir parti. Peker’in açıklamaları nasıl bir kara ve kirli para ağını yönlendirdiklerini gösteriyor. İstanbul seçimlerinde gitmemek için ne tür yollara başvurabileceklerine de tanık olduk.
15 Temmuz’da ise ortalık karışırsa ülkeyi iç savaşa götürebileceklerini gösterdiler. Sedat Peker üzerinden ‘içeriden’ gelen mesaj şunu söylüyor: Efendi efendi gidin, yoksa dava dosyalarınız katlanarak büyüyecek.
“Bu makale yazarının görüşlerini yansıtır. Gazete Davul’un yayın politikası ve editoryal bakış açısı ile her zaman uyumlu olmak zorunda değildir.”