Bu topraklar devlet zulmünün neden olduğu acı ve kahırlara aşinadır, ancak ülke tarihinde KHK’lılara reva görülen zulmün benzeri hiç görülmedi. Bu bir iddia değil, gerçekliktir.
KHK Platformları Birliği bünyesinde bir mottomuz vardır: Depremde göçük altında kalana kimlik sorulmaz…
Biz KHK’lılar Türkiye toplumunun çok renkli ve çok sesli geleceğinin tohumlarını ektik bu topraklara. Dört yıl önce ekilen bu tohum serpildiğinde, bu kara bahtlı coğrafya aydınlanacak.
…
6 Şubat 2023’te, ülkemizin kaderini doğrudan etkileyen bir deprem yaşadık. On ilimizi yerle bir eden bu depremle haritamız adeta yeniden çizildi. Koskoca bir millet olarak yirmi gündür çekilen acıları görüyor, yönetim erkinin bu acılara karşı duyarsızlığını, umarsızlığını ve yırtıcılığını bire bir yaşıyoruz.
Bu büyük felaketin bağrında güzel filizler de boy gösterdi; devlet elinin karanlığa gömüldüğü felakette kendi insanımızın güzelliğiyle karşılaştık. Deprem hepimizin evinde ve ocağındaydı; bir olduk, bütün olduk, aynı acıda kucaklaştık.
Bu tablo biz KHK’lıların yedi yıllık kırgınlığına da merhem oldu. Ülkemizin en nazenin ve masum yurttaşlarından oluşan KHK’lılar kırgınlıklarını unutamasalar da “depremde göçük altında kalanın kimliğine bakılmaz” kuralıyla alanlara aktı. Yeri geldi devlet oldu, yeri geldi ana, baba, bacı, kardeş olup hem duygularını hem imkanlarını açtı felaketzedelere. Bu muhteşem buluşma gökyüzüne ekildi, koskoca birlik ve bütünlük ağaçları bitecek gökyüzü toprağından, bundan hâlâ şüphemiz yok.
Ancak hiçbirimizin düşünmediği bir durum ortaya çıktı; yönetim erkini elinde tutanların KHK’lı masumlara olan kininin hâlâ capcanlı olduğunu, deprem bölgesinde GBT yapılarak KHK’lı depremzedelere uygulanan yedi yıllık zulmün devam ettiğini öğrendik.
Ben başta inanmadım, inanamadım.
İnsan varlığının insanlıktan çıkma sürecinin bu uğrağını hayal edemedim.
Demek ki hâlâ masumiyetimi çalamamışlar.
Düşünülmeyen ve beklenmeyen oldu, bu haber doğru çıktı.
Bugün yepyeni bir haberle sarsıldık. TÜBİTAK deprem bölgesindeki lisans, yüksek lisans, doktora öğrencilerine ve araştırma görevlilerine deprem bursu vereceğini açıkladı. Gerekli şartların içinde “KHK’lı olmamak” vardı.
Bu coğrafya böylesine tanımsız bir kötülükle hiç karşılaşmadı. Bu bir ilktir.
Depremde göçük altında kalan iktidar erki, zalimler ve her durumda onlara destek veren talihsizlerdir.
Herkes şunu çok iyi bilecek, bilmiyorsa mecburen öğrenecek: Biz KHK’lılar bu ülkenin en kıymetli en nazenin en ahlaklı insan kitlesiyiz. Bizim kalitemizi zalim despotların ziftleri asla kirletemeyecektir.
Biz KHK’lılar, altında inlediğiniz sosyal depremin muzaffer yurttaşları olarak sizler için bile hukuk ve adalet istemekten vazgeçmeyeceğiz.
Dilerseniz şu cümlemizi bir kenara not alabilirsiniz: İktidar erkine ve destekleyicilerine hayallerinin ötesinde upuzun bir yaşam diliyoruz.
“Bu makale yazarının görüşlerini yansıtır. Gazete Davul’un yayın politikası ve editoryal bakış açısı ile her zaman uyumlu olmak zorunda değildir.”