Ahmet Altan’ın tutsaklığı sona erdi, biliyorsunuz kendisi bir intikam davasının kurbanıydı ve hakkında isnat edilen suçlara yönelik hiçbir kanıt yoktu.
Altan dışarı çıktıktan sonra bir tartışma başladı.
Bir kahraman mıydı, hain miydi?
Ahmet Altan bu ülkeye demokrasinin askeri vesayetin sona erdirilmesi ile geleceğini düşünüyordu. Çünkü o darbelerden, askerlerden çok çekmiş sosyalist bir neslin üyesiydi.
Bunu gerçekleştirmeye niyetli ve gücü olduğunu düşündüğü insan ve gruplarla birlikte çalıştı.
Taraf gazetesini yönetirken hatalar yapmadı mı? Elbette yaptı. Özellikle gazeteciliğin temeli ile ilgili. 5n 1K hataları.
Altan’ın çok iyi bir yazar olduÄŸunu biliyoruz ama iyi bir gazeteci olduÄŸu pek söylenemez.
Ben de vakti zamanında, olaylar yaşanırken bunu defalarca dile getirdim.
Ama şimdi bazıları Ergenekon Davası tamamen fasondu diyor.
Kusura bakmayın ama Ergenekon Davası’nın düşmesinin nedeni fason olması deÄŸil, siyasi iklimin, iktidardaki ittifakların deÄŸiÅŸmesindendir.
Yoksa sanıklar darbe planı yapmaktan aklanmış değiller.
Ä°kinci en çok dile getirilen itham; Altan’ın ve Taraf gazetesinin 2010 Referandumu’na verdiÄŸi destek ve “Yetmez Ama Evet” örgütlenmesidir.
Ben o dönem bu tavra tepki gösterenlerden birisiyim. Sağcı bir hegemonyadan demokrasi çıkmayacağını düşünüyordum.
Ama ÅŸunu ayırt etmek lazım; Yetmez Ama Evet’çiler bu deÄŸiÅŸikliklere daha fazla demokrasi istedikleri Evet dediler. Ä°ktidara desteklerinin nedeni de demokratikleÅŸme, AB’ye katılım sürecinin yarattığı umuttu.
Kimse bunu inkar edemez.
Pozisyonlarını hala, ısrarla o günkü ‘Hayır’a göre kuranlara söylüyorum. Peki o gün Solla birlikte ‘Hayır’ kampanyası yürütenlerin büyük bir kısmı bugün nerede?
Söyleyeyim; Saray’ın kanatlarının altında.
O günün en sert AKP, Erdoğan karşıtlarından birçoğu Türkiye daha totaliter bir yönetime ilerledikçe AKP ile ittifak yaptı, yandaş oldu.
O gün daha fazla demokrasi için ‘Evet’ diyen, AKP’yi destekleyen Ahmet Altan ise fikrine sadık kalarak, ille de demokrasi diyerek AKP’nin karşısına geçti ve yıllarını cezaevinde geçirdi.
Altan sadece tek bir cümlesi ile içeriden çıkabilirdi ama yapmadı.
Bu yozlaşma denizinde, bu firavuna tapma yarışında bu direngenlik, tutarlılık, size de peygambervari bir dirayeti hissettirmiyor mu?
Ahmet Altan pek çok yanlış yapmış olabilir ama fikrine sadık kalmış, her daim özgürlükten yana olmuş, bu tavrını tutsaklık koşullarında dahi sürdürebilmiş bir insandır.
O bir demokrasi kahramanıdır.
Buradan Sola sesleniyorum, Saray yandaşı faÅŸistlerin ‘kullanışlı aptalı’ olmayalım, bu ucuz oyunlara gelmeyelim.