arada bir görünsem diyorum
öyle çok değil, arada bir
ben uyuşuk yollarda yönü olmayan
toparlayıcı selektör olup dağınıklığıma
yanımdan hızlıca geçip el sallasan
ben yorgun argın, asfaltın kenarında
işte böyle börülceler daha güzel ayıklanır
tarhanalar kaynar, panjurlar kapanır akşam olunca
kitaplar eskir yeni insanlar tanımaktan
bir şiir okunur, tadı damakta günlerce kalan
bir kapı kapanır sonra yüzlercesi açılır
ben hep buradayım derim ardından
bin yıllık çınara yıldırım düşer o kasvetli gecede
körpe yaprak birden deli çaya konar
mazgaldır, oluktur, kaya dipleri hak getire
çözersin ayağındaki ipi, çözersin ayağımdaki ipi
ne kadar parlak uçarken kanatların
ben toz toprak içinde, ben hep buradayım
kendi keşfettiğimiz yalnızlıkla bakarız
arada bir görünsen diyorum, öylece bir kenarda
sular sürekli olur, gök sonsuz, toprak sınırsız
rutinler güzelleşir arada bir görünsen
sonra kendi bulduğumuz lisanla susarız
daha ne kadar yaşarız ki şunun şurasında
arada bir görünsen diyorum, o kadar
nasıl tüpü bitmiş bir dalgıç yüzeye çıkar hışımla
ya da bir çocuk bayramlığıyla uyur arifeden
hiçbiri karşılık gelmez inan
çiçekler güneşi görmeden nasıl yaşar
söz biter, kaybolursun yine
ben hep buradayım derim ardından
Fuat Eren