Bazen bir kişi, bir yol açmak için karar verir. Önce uzun uzun bakar, keşif yapar. İşe giriştiğinde otları temizler. Taşları dikenleri ayıklar. Ayakları yorulur, elleri aşınır. İlk kez o yolu açmanın bedelidir bunlar. Ama arkadan gelenler, o yolu hazır bulmuşlardır. Elleri aşınmadan, ayakları yorulmadan hedefledikleri yerlere giderler.
Tiyatro ile ilgilenenlerin aşina olduğu bir isim, Afife Jale; ‘İlk Müslüman Kadın Oyuncu’ olma girişiminde bulunmuş, bunun bedelini ise ağır biçimde ödemiştir. Mücadele dolu bir hayat… Tiyatroya tutkulu şekilde bağlı olan bir genç kız… Babasından başlayarak bir ülkenin karşı çıkışı… Pes etmeyi aklına getirmezken, tiyatrodan uzak kalışı…
Roman bizlere; gerçek bir yaşam hikayesini anlatırken, geçmişten günümüze tiyatro hakkında bilgi veriyor. Dönemin İstanbul’unu anlama adına da okunabilecek belgesel tadında bir eser. Afife Jale’nin çocukluğu, ilk sahne deneyimleri, evliliği, eşinden ayrılması, genç denilebilecek yaşta vefat etmesi… Bunların yanında, Paşa dedesi, ilk aşkı teyzesinin oğlu, eşi ünlü besteci Selahattin Pınar ve diğerleri… Balkan Savaşlarına, Birinci Cihan Harbine, işgal ve mücadele dönemlerine dair yaşanmışlıklar… Eseri diğer biyografi romanlarından ayıran özellik; yazarın mekanlar hakkında da ayrıntılı bilgi vermesi. Tiyatroların oynandığı sahneler, kaç yıl aktif olduğu, başına nelerin geldiği, şu an yerinde hangi binanın bulunduğu ve daha fazlası.
Osman Balcıgil; Nazım Hikmet’in annesinin hayatı “Celile”, Sebahattin Ali’nin anlatıldığı “Yeşil Mürekkep” ve Suat Derviş’in ele alındığı “İpek Sabahlık” kitaplarından sonra, “Nefesi Tutku Olan Kadın Afife Jale” romanıyla uzun süre konuşulacağa benziyor.
Okumak, asla bulunamayacağımız zamanların içinde seyahat etmektir. Sizleri böyle bir gezintiye davet ediyor, keyifli seyahatler diliyorum.
Afife Jale
Osman BALCIGİL
Destek Yayınları
488 Sayfa
Gürcan Yılmaz