Deniz Zengin
Trans bireylerle gerçekleştireceğimiz röportajların ilkini Ajda Ender ile gerçekleştirdik. LGBTİ+ bireylerin toplumsal hayatta yaşadığı sorunları gözler önüne sermeye çalıştık.
İşte Ajda ile röportajımız…
Gazete Davul: Ajda Ender kimdir, bize biraz kendinizden bahseder misiniz?
1977 yılında doğdum. İstanbul Sarıyer’liyim. Nişantaşı, Kurtuluş, Pangaltı’nda büyüdüm. Uluslararası gazeteciyim. Avrupa ve Amerika medyası için gazetecilik yapıyorum. İnsan hakları, kadın, trans kadın ve lgbti hakları savunucusuyum. Çocukluğumdan itibaren hayatımda bana uygulanan şiddet ve taciz var. Toplumdan şiddet gördüm. Taciz çocukluğumdan itibaren uygulandı. Aile içi ve toplumsal şiddet hayatım boyunca vardı ve var olmaya devam ediyor.
Gazete Davul: Başka bir cinsiyete ait olduğunuzun ne zaman farkına vardınız? Ailenize anlattınız mı, tepkileri ne oldu?
5 yaşımdayken kadın kimliğime sahip olduğumu farkettim,kadın olduğumu biliyordum,çocukken kadın elbiseleri giyer, makyaj yapar, parfümler, kremler sürerdim. Kadınım diyerek gezerdim, cinsiyet kimliğime çocuk yaşlarımdan itibaren sahip çıktım. Kimliğimin yanında oldum, ailem kadın cinsiyet kimliğime sahip çıktığımın farkına varmıştı,tepki gösteriyorlardı. Şiddet uyguladılar. Babam bana şiddet uygulayarak kız gibisin, kız doğmuşsun diyerek beni taciz ediyordu, cinsiyet kimliğim sebebiyle bana yıllarca psikolojik ve fiziksel şiddet uyguladı. Babamın bana uyguladığı şiddeti yıllar sonra savcılığa, mahkemeye şikayet ettim. Trans Kadın kimliğimin yanında olduğumu Trans Kadın kimliğimle onur duyduğumu söyledim. Cinsiyet kimliğimi açıklamadım, görünür Trans Kadınım. Açıkça Trans Kadın olduğumu herkes görüyor,Trans Kadın olduğumu gösterdim. Kimliğimi açıklamak zorunda değildim. Kendime ve kimliğime saygı duyuyorum. Görünür Trans Kadın olmak benim için çok değerli. Mahkemeden benim trans yapıda olduğumu görerek bana Ajda Ender kimliğimi verdi. Kimliğimle onur duyuyorum.
Gazete Davul: Ağır bedeller ödemek zorunda kalacağınızın farkında mıydınız?
Toplumda Trans Kadının Adı yok. Cinsiyet kimliğime sahip çıkarken ağır bedelleri çocuk yaşlarımdan itibaren ödemeye başladım. Bana uygulanan sosyal, ekonomik, cinsel, psikolojik, fiziksel şiddet devam ediyor. Kadınlara, trans kadınlara toplumda sosyal hayat içinde çok fazla şiddet uygulanıyor, ötekileştiriliyoruz. Sindirmeye çalışıyorlar. Kadınlara uygulanan şiddeti açıkladığımızda, şiddet uygulayanları açıkladığımızda, şikayet ettiğimizde hukuksal haklarımızı savunduğumuzda uygulanan şiddet daha çok artıyor. Haklarımızı aramamızı istemeyen erkek egemen bir toplum var. Başaracağız ayakta kalacağız. Biz kadınlara ve trans kadınlara şiddet uygulayanlara ceza verilmiyor, cezasızlık kavramı hak ihlallerini doğuruyor. Uygulanan şiddete meydan bırakıyor. Kendim için ve bütün kadınlar, trans kadınlar, lgbti bireyler için haklarımızı savunmaya devam edeceğim.
Gazete Davul: LGBTİ bireyler, sosyal yaşamdan uzak, kendi topluluk bireyleri ile daha çok izole bir hayatı tercih etmek durumunda kalıyorlar. Siz bu durumu aşmanın bir yolu olduğuna inanıyor musunuz?
Lgbti bireylerin barınma, sağlık, sosyal, ekonomik hakları ihlal ediliyor. Toplumsal şiddet uygulanarak dışlanıyorlar. Lgbti bireyler çok fazla görünür olmak istemiyorlar. Lgbti bireylere sosyal yaşam içerisinde çalışma imkanları verilmesi gerekiyor. Çok fazla iş bulamayan, çalışamayan sosyal, ekonomik özgürlüğü kısıtlanmış lgbti bireyler var. Sosyal yaşam hakları ihlal edilen lgbti bireylere her alanda yer verilmesi gerekiyor. Cinsiyet temelli ayrımcılık Avrupa insan hakları sözleşmesinde yasaklanmıştır. Türk ceza kanununda cinsiyet temelli ayrımcılık suçtur. Kimliklere saygı gösterilmesi gerekiyor.
Gazete Davul: Pandemi sürecinde neler yaşadınız?
2005 yılından beri yaşadığım apartmanda cinsel, psikolojik, fiziksel şiddet uygulanıyor. Şiddet uygulayan suçluları mahkemelere şikayet ettiğim için 18 aydır kendi evime giremiyorum. Pandemide aç, susuz, parasız, evsiz kaldım. Pansiyonda yaşamaya başladım. Gazetecilik mesleğinden kazandığım para masraflarıma gidiyor.
Gazete Davul: Gelecekten beklentileriniz?
Hayatımın her anında çok güçlü kadın oldum, olmaya da devam edeceğim. Mesleğimde ilerlemek istiyorum. İnsan hakları savunucusu olarak dünyayı yaşanabilir hale getirmek için çalışacağım. Irkçılık, ayrımcılık, nefret suçlarının olmadığı bir dünya istiyorum. Sokaklardaki canlıların daha iyi yaşayabilmeleri için çalışmalar yapacağım. Bütün kadınların ve lgbti bireylerin haklarını korumak için çalışacağım.
Gazete Davul: Sizin gibi bir değişim sürecini deneyimlenmek isteyenlere tavsiyeleriniz nelerdir?
Değişim süreci yaşayanlara tavsiyem: Cinsiyet kimlikleri sebebiyle şiddet uygulansa da,zorluklarla karşılaşsalar da,kendilerinden vazgeçmesinler. Mutlu hayatın formülü kişinin kendisinden vazgeçmemesidir. Kendine saygı göstermesindedir. Karşılarına çıkabilecek problemleri kendi güçlerinin farkına vararak aşabilirler. Cinsiyet kimliklerinin yanında olarak değişim sürecinde yaşayacakları problemleri aşabilirler. Kişinin gücünün ortaya çıkması kendisine saygı göstermesi ile mümkündür. Kendimden vazgeçmedim. Cinsiyet kimliğime sagı gösterdim ve kimliğimi sevdim.