15 Temmuz darbe girişiminin ardından 677 sayılı KHK ile Maliye Bakanlığı Defterdarlık Muhasebe Müdürlüğü’nden ihraç edilen Cemal Yıldırım, Ankara Sakarya Caddesinde birlikte eylem yaptığı Melek Çetinkaya’nın tutuklanmasını Gazete Davul’a değerlendirdi.
Melek Çetinkaya’nın Harbiyeli oğlunun haksız yere tutuklandığını anlatmak için eyleme katıldığını belirten Yıldırım, “Melek hanım eylemlere başladığı ilk günlerde oğlunun haksız yere tutuklanmasını anlatıyordu. Anlatırken gözyaşlarını tutamıyordu. Ben ona baktığımda ciğeri yanan bir anne gördüm. Samimiydi ve içi yanıyordu. Dinlerken çok üzüldüm” dedi.
Yıldırım şunları söyledi;
“Melek Çetinkaya ilk eylemlere geldiğinde ne yapacağını bilmiyordu. Amacı oğlunun haksız yere tutuklandığını anlatmaktı. İlk geldiği zamanlarda bana oğlunun durumunu, askeri öğrencilere yapılanları gözyaşları içerisinde anlattı. Ben ona baktığımda ciğeri yanan bir anne gördüm. Haksızlığa uğrayan oğlunun sesi olmak için sokaklara çıkmış, eylem yapıyordu.”
Hitabet gücü yüksek
İlk gözaltına alındığında bir saat kadar tutulmuş serbest bırakılmıştık. Eylemlere yeni başladığında polisler hakkında da bilgisi yoktu. Sadece oğlunun durumunu anlatmak sesini duyurmak istiyordu. Gözaltı sonrasında onu güçlü gördüm. Daha sonra düzenli olarak eylem yaptık.
Hepimizin aradığı şey adalet, ortak noktamızda haksızlığa uğramış olmaktı. Gözaltı süreçlerinde, eylem alanlarında sohbet etme imkanı buluyorduk. Talebi çok anlaşılır ve gerçekti.
Onu kimse susturamaz
Çetinkaya, Akit Tv’de yapılan bir programda tuzağa düşürüldü ve tutuklandı. Ancak onu kimse susturamaz. Hapse atsalar da pes edeceğini sanmıyorum. Haklı olan her insanın aslında durması gerektiği gibi durdu. Bundan sonra da aynı hak arama kulvarında duracaktır. Bundan şüphem yok.
Tutuklanmasına tabi ki çok üzüldüm. Kimsenin şüphesi olmasın. Biz dışarıda onun sesi olmaya devam edeceğiz.
Çetinkaya’nın tutuklanmasına muhalefetin ne tepki vereceğini bilmiyoruz. Türkiye’de yargının işlediğini söyleyemeyiz. İşleyen tek mahkeme belki de aile mahkemeleri onun dışındaki mahkemelerin nasıl karar verdiği zaten ortada.
Türkiye’de temel sorunlardan biri de ortak payda da, “adalet ve hak talebi” gibi konularda birleşmemek. Maalesef aidiyete bakılıyor, kim ne haksızlığına uğramış bu önemsenmiyor. Çetinkaya bunu aşan isimlerden oldu. Sembol isimlerden biri olduğu İçin de ona karşı bu hukuksuzluk tertiplendi.”