Hasta tutuklular, ağır hastalıklarına ve engellilik durumlarına rağmen tahliye edilmiyor. Cezaevinden bir an önce çıkması gereken ağır hasta tutuklardan biri de 31 yaşındaki gazeteci Devrim Ayık.
1999 yılında Diyarbakır’da dünyaya gelen Ayık, 2015 yılında İzmir’de Özgür Halk Dergisi’ni dağıttığı sırada 13 arkadaşıyla birlikte gözaltına alınarak tutuklandı. “Örgüt üyesi olmak” ve “Örgüte yardım etmek” suçlamalarıyla yargılanan Ayık, tutuklandıktan sonra ilk olarak İzmir Kırıklar F Tipi’ne, sağlık durumunun kötüye gitmesi üzerine Antalya L Tipi ve son olarak da Eskişehir H Tipi Kapalı Cezaevi’ne sevk edildi. Antalya L Tipi Cezaevi’nde tutulduğu dönem sağlık koşullarının ağırlaşması nedeniyle 2018’de tahliye edilen Ayık, 2021’de tekrar tutuklandı.
YÜZDE 76 ENGELLİ
Yüzde 76 engelli olan Ayık, bir çeşit bağırsak hastalığı olan CROHN hastalığıyla mücadele ediyor. Daha önce geçirdiği iki ameliyatla bağırsaklarından 40 ve 60 cm’lik parçalar alınan Ayık, aynı zamanda 2006 yılında geçirdiği bir kaza nedeniyle sağ gözünü tamamen kaybetmiş ve sol gözünde de 30 derece miyopluk var.
Haziran’da görülen duruşmada 12 yıl hapis cezası verilen Ayık’ın annesi Hülya Ayık ve avukatı Kasım Sağlam, Ayık’ın son sağlık durumuna ilişkin konuştu.
AĞIZ İÇİ ARAMA DAYATILIYOR
Anne Ayık, düzenli olarak kontrolleri yapılması gereken oğlunun hastaneye gidiş gelişlerde dayatılan ağız içi aramayı reddettiği için hastane sevkinin yapılmadığını aktardı. Oğluyla son görüşmesini anlatan Ayık, nefes almakta zorluk çektiğini ve hastalığının kötüye gittiğini belirtti.
OĞLUNU 7 AYDA BİR GÖREBİLİYOR
Antalya’da yaşayan Hülya Ayık, 7 ayda bir görebildiği oğlunun bir hafta önce koronavirüse (Kovid-19) yakalandığını söyledi. Ayık, “Koğuşun hemen hemen hepsi hasta olmuş. Devrim telefonda, ‘Nefes almakta zorlanıyorum, kalbimde sıkışmalar oluyor’ dedi. Göğüs kafesinde sancılar yaşıyor ve var olan gözünü de kaybettiğini sanıyor. Kovid-19 olmasının da etkisiyle durumu iyice kötüye gidiyor. Devrim’in bağırsaklarında kendi kendini zehirleyen mikroplar var. İki kere ameliyat oldu ve kalın bağırsağı alındı. Öyle bir hastalık ki doktorlar ‘kanserin tedavisi var bu hastalığın tedavisi yok, bu hastalık ömür boyu süründürür’ diyor” ifadelerini kullandı.
TEDAVİ HAKKI ENGELLENİYOR
Hastalıkları ilerleyen oğlunun tedavi hakkının engellendiğini belirten Ayık, şöyle dedi: “Cezaevi ortamında Devrim’e diyet listesi verilmiyor oysa sınırlı sayıda yemek yemesi gerekiyor. Bağırsaklarında rahatsızlık olmasından kaynaklı da sürekli kanama oluyor. Tahliye edilmesi için ilgili yerlere başvuruda bulunduk ancak bir cevap alamadık. Cezaevinde yoğun bir baskının olduğunu söylüyor. Devrim artık yemeğe tuz döküp yemek zorunda kalıyor. Verdikleri yemek ona yaramıyor, aksine hastalığını ilerletiyor.”
DİŞLERİ KIRILIYOR
Oğlunun yaptıkları son açık görüşte öksürmekten konuşamadığını dile getiren Ayık, “Hastalığı bütün organlarına vuruyor. Devrim’in 4 dişini ameliyatla aldılar. Şu anda 5 dişinin de ameliyatla alınması gerekiyor. Hastalığı dişlerine vuruyor. Aldığı lokmalarla bile dişleri kırılıyor. En son gördüğümde, dişlerinin yine apse yaptığını ve bir şey yiyemediğini söyledi” dedi.
‘ADALETSİZLİĞE SON VERİLSİN’
Tüm hasta tutukluların tahliye edilmesini isteyen Ayık, “Yüzde 76 engelli, bir gözü tamamen görmeyen bir insandan bahsediyoruz. Bir an önce bu adaletsizliğe son verilsin. Ellerinde hiçbir delil yokken verilen 12 yıl ceza hukuksuzluk, adaletsizliktir. Bunun bozulması gerekiyor. Normal bir insanın bile kalamayacağı yaşam koşullarında, hasta bir insanın kalabilmesi mümkün değil. Diğer hasta tutuklular gibi Devrim’in de mi cenazesinin çıkmasını bekliyorlar?” diye sordu.
‘20 SAAT HİÇ GIDA VERİLMEDİ’
Ayık’ın avukatı Kasım Sağlam da, davada sağlıklı bir yargılamanın yapılmadığını belirterek, verilen 12 yıllık cezaya itirazda bulunduklarını ancak itirazlarının reddedildiğini söyledi. İtiraz dilekçesinde Ayık’ın yaşadığı tüm sağlık sorunlarını aktardıklarını dile getiren Sağlam, müvekkilinin duyma ve işitme ile ilgili de sorunları olduğunu ifade etti. Ayık’ın önceki duruşmalar için Eskişehir’den İzmir’e getirildiğinde kendisine hiç gıda verilmediğini aktaran Sağlam, şöyle devam etti: “Kendini hukuk devleti ilan eden bir sistemde, hiç kimsenin kimseye keyfi bir muamele yapma yetkisi yoktur. Devrim 6-7 saatte Eskişehir’den İzmir’e getirildi. En az 2-3 saat adliye nezaretinde bekletildi. Sonrasında o hastalıklarına rağmen İzmir’den tekrar Eskişehir’e götürüldü. Tüm bu süreçte yani 20 saatlik bir zaman diliminde hiçbir gıda verilmemiş. Oradaki temel ihtiyaçları hiçbir şekilde karşılanmamıştır. Son duruşmaya elimde yiyecek dolu bir poşetle gittim ve bunu hakim görsün diye ona gösterdim, yapılan hukuksuzluğu da bastıra bastıra anlattım. Dosya kapsamında ‘örgüt üyeliği’ için delil yok, örgütlüğü destekleyecek temel kıstaslar da yok. Sağlıklı bir yargılama yürütülmüyor.” (MA)