Şemdinli’de Umut Kitapevi saldırısını gerçekleştirdikten sonra kaçarken yakalanan astsubaylar Ali Kaya, Özcan İldeniz ile itirafçı Veysel Ateş hakkında verilen beraat kararı Yargıtay tarafından onandı. Sanıkların suçüstü yakalanmalarına rağmen Yargıtay, kesin, somut ve inandırıcı delil bulunmadığını iddia etti.
Hakkari’nin Şemdinli ilçesinde Umut Kitabevi’ni bombaladıktan sonra kaçarken suçüstü yakalanan astsubaylar Ali Kaya, Özcan İldeniz ile itirafçı Veysel Ateş hakkında verilen beraat kararı Yargıtay tarafından onandı. “İnsan öldürmek”, “örgüt kurmak” ve “insan öldürmeye teşebbüs” suçlarından yargılanan 3 sanık hakkında Van 1’inci Ağır Mahkemesi’nce verilen kararı onaylayan Yargıtay 3. Ceza Dairesi, sanıkların atılı suçu işlediklerine ilişkin her türlü şüpheden uzak, kesin, somut ve inandırıcı delil bulunmadığını iddia etti.
ARAÇTA BULUNAN SİLAHLAR
Yargıtay’ın kararında Kaya, İldeniz ve Ateş’in olay günü istihbari bilgi toplama amacıyla bölgede oldukları savunularak, “Şemdinli ilçesinde maktul ve katılanlara yönelik öldürme, öldürmeye teşebbüs ve yaralama eylemlerini gerçekleştirmelerini gerektirecek, olay öncesine dayalı ayrıca kişisel bir husumetlerinin de bulunmaması, soruşturma ve kovuşturma aşamasında dinlenen tanıkların bombanın atıldığı ana ve kişiye ilişkin doğrudan bir görgülerinin olmaması, iletişimin tespiti kayıtlarının içeriğinden görüleceği üzere, örgüte yakın olan şahısların sanıkların kullanımında olan araç üzerinde fiili hakimiyet kurdukları ancak saat 21.10 sıralarında adli makamlar tarafından güvenli bir şekilde aracın bulunduğu yerde keşif yapılabilmesi karşısında; Türk Silahlı Kuvvetlerinin envanterine kayıtlı olmayan, örgüt kullanılan Alman yapımı el bombalarının sonradan aracın bagajına konulduğuna ilişkin terörle mücadelede görevli olan sanıkların savunmalarına itibar edilmesi gerektiği” iddiaları yer aldı.
VİCDANİ KANI OLUŞMUŞ!
Seferi Yılmaz’ın beyanları dışında sanıkların atılı suçu işlediklerine ilişkin her türlü şüpheden uzak, kesin, somut ve inandırıcı delil bulunmadığını ileri süren Yargıtay, mahkemenin verdiği beraat kararının hukuka uygun olduğunu savundu. Kararda, “Yargılamanın yenilenmesi talebinin kabulü üzerine duruşmalı olarak gerçekleştirilen yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanıklar tarafından gerçekleştirilmediğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı anlaşıldığından, katılanlar vekillerinin yerinde görülmeyen diğer temyiz sebepleri reddedilmiştir” denildi.
ŞEMDİNLİ DAVASI’NIN GEÇMİŞİ
9 Kasım 2005 tarihinde Hakkari Şemdinli’deki Umut Kitabevi’ne bombalı saldırı düzenlendi. Saldırıda 1 kişi hayatını kaybetti, 1 kişi de yaralandı. Saldırıyı gerçekleştiren astsubaylar Ali Kaya, Özcan İldeniz ile itirafçı Veysel Ateş kaçarken çevredeki halk tarafından yakalandı ve üzerlerinde askeri kimlik çıktı. Faillere ait otomobilde, belgeler arasında 105 kişinin adının yazılı olduğu 3 liste ile içinde krokiler, haritalar, kimlik kartları ve izin kâğıtları olan 300 sayfalık 4 klasör bulundu. Kapatılan Demokratik Toplum Partisi’nin (DTP) 18 delege aday adayının fotoğraflarının bulunduğu bir başka belge de ortaya çıktı.
İLK DURUŞMADA TAHLİYE
Saldırıyla ilgili 22 Kasım 2005’te Wan’da soruşturma başlatıldı. Ali Kaya, Özcan İldeniz ve itirafçı Veysel Ateş 28 Kasım’da tutuklandı. Astsubaylar Kaya ile İldeniz Askeri Cezaevi’ne konuldu. 19 Haziran 2006’da, Van 3. Ağır Ceza Mahkemesi Kaya ve İldeniz’e “İnsan öldürmek, çete kurmak ve insan öldürmeye teşebbüs etmek” suçundan 39 yıl 10 ay 27’şer gün hapis cezası verdi. Sanık avukatlarının itirazı üzerine temyiz incelemesini 16 Mayıs 2007’de tamamlayan Yargıtay 9’uncu Ceza Dairesi, 3 sanık hakkında verilen kararı, usul ve görev yönünden bozdu. Yeniden görülmeye başlanan davanın 14 Eylül 2007’deki duruşmasında, mahkeme heyeti “görevsizlik” kararı vererek, dosyayı Van Askeri Mahkemesi’ne gönderdi ve 14 Aralık 2007 tarihindeki ilk duruşmada sanıkların tahliyesine karar verildi. Askeri mahkeme, 22 Ocak 2010 tarihinde dava dosyasını Hakkari Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderme kararı aldı. Müdahil avukatlarının itirazı üzerine dosyanın gönderildiği Uyuşmazlık Mahkemesi, Anayasa’nın bazı maddelerinde yapılan değişikliği göz önünde bulundurarak, 2 Mayıs 2011’de dava dosyasını yeniden Van 3’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderdi.
YENİDEN TUTUKLAMA
Dava dosyasının gönderilmesiyle sanıklar 9 Haziran 2011’de yeniden tutuklandı. 10 Ocak 2012’de görülen duruşmada, sanık astsubaylar Ali Kaya ve Özcan İldeniz ile itirafçı Veysel Ateş’e “insan öldürmek”, “örgüt kurmak” ve “insan öldürmeye teşebbüs etmek” suçlarından 39 yıl 5 ay 10’ar gün hapis cezası verildi.
TEKRAR TAHLİYE
Darbe girişimi sonrası mahkum edilen sanıkların avukatları, dönemin Van Cumhuriyet Savcısı Ferhat Sarıkaya’nın davaya dönük itiraflarının ardından yargılamanın yenilenmesi amacıyla Van 1. Ağır Ceza Mahkemesi’ne başvurdu. 11 Ekim 2017’de yeniden yargılama talebini kabul eden mahkeme, sanıkların tahliyesine karar verdi. Van 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen son duruşmada ise, mahkeme önce tutuklu bulunan 3 sanığa “örgüt kurmak” suçundan beraat ardından ise 3 sanığın “İnsan öldürmek ve yaralamak” suçundan dosyanın tekrar görülmesine karar vererek, 3 sanığı da tahliye etti.
Dönemin Kara Kuvvetleri Komutanı Yaşar Büyükanıt, bombayı atan astsubaylar Ali Kaya ve Özcan İldeniz için “Tanıyorum, iyi çocuklar” demişti. (MA)