Dr. Deniz ZENGİN
Bir haftayı aşkın süredir ülkemizde devam eden yangınlar ülkeyi yasa boğarken, dünya genelinde de önlenmesi zor orman yangını haberleri birbiri ardına geliyor. Orman yangınlarında son durumu Prof. Dr. Ünal AKKEMİK ile konuştuk. İşte ülkemizde doğru bilinen yanlışları konuştuğumuz röportajımız.
Öncelikle sizi tanıyarak başlayalım. Bize kısaca özgeçmişinizden bahsedebilir misiniz?
İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa Orman Fakültesi orman Mühendisliği Bölümü öğretim üyesiyim. Orman Botaniği alanında çalışmalarımı sürdürmekteyim.
Alevler termik santrale kadar ulaştı. Türkiye’de yangınların sebebi nedir? Yangınlar neden çıkıyor?
Bu yangın ormancılık tarihindeki bilinen en büyük yangın olarak kayıtlara geçecek. Yaklaşık 100 bin hektardan fazla alan yandı. Orman alanı içerisine kurulan ve ne yazık ki bütün itirazlara rağmen çalışmalarını sürdüren termik santralale de ulaştı ve sonrasında söndürüldü. Türkiye’de orman yangınlarının nedeni genel olarak insan. İstatistiklere göre 10 yangından 9’unun nedeni insan kaynaklı ve bunların da yarısının nedeni bilinmiyor. İnsan ihmali mi? Kasıt mı? Bililinmiyor.
Bununla beraber Akdeniz havzasında zaman zaman temmuz-ağustos ayları içinde sıcak dalgalar yaşanmakta ve bu dalgalar rüzgarın karadan denize doğru estiği, havayı kuruttuğu, nem miktarının %30’ların altına indirdiği vr sıcaklığı da 35-40 derenin üzerine çıkardığı zamanlarda yangınlar kaçınılmaz hale geliyor.
Diğer bir gerçeğimiz de dün itibariyle 6.sı yayınlanan IPCC Raporunda da belirtildiği gibi iklim değişikliği ve sıcak dalgaların sıklığı ve süresindeki olası artışlar.
Bütün bunları üst üste koyunca yangınların temel nedeni insan ve iklimsel koşullardır. İklim koşulları ayrıca, bu yangınların büyüklüğünü artıran başlıca neden olarak değerlendirilebilir.
3 Gün gibi kısa bir sürede 81 yangın çıktı. Orman yangınları neden artıyor?
Son büyük yangınlarda sıcak dalga oldukça şiddetli ve uzundu. Bu durum hem yangınların çıkmasına hem de alanının daha geniş olmasına neden olmuştur. Bunun yanında yangına geç müdahele, uçak ve helikopter konusundaki belirsizlikler, yeterli personel olmaması ve yangın sürecinin iyi yönetilememiş olması da başlıca artış nedeni olabilir.
Sizce yangına müdahale personeli ve vatandaşların bu konudaki eğitimi yeterli miydi?
Aslında yangına müdahale eden işçiler yangınla mücadele konusunda uygulamalı eğitim alıyorlar. Ancak orman mühendisleri rotasyon nedeniyle farklı bölgelere istekleri dışında gönderildiklerinden dolayı moral ve motivasyon açısından sıkıntılar vardır. Yangın tecrübesi olmayan personelin görev aldığı yangınlarda sıkıntılar yaşanabiliyor. Bununla ilgili bir alt maddede önemli tespitler verilmiştir.
Hasarla ilgili bilinmeyenler neler? Türkiye’de yeterli teknolojik ekipman mevcut muydu?
Öncelikli olarak büyük bir alan yanmış ve bölgedeki flora ve fauna şiddetli bir şekilde etkilenmiştir. Yakın zamanda ne kadar orman alanı ve ağacın yandığı ortaya çıkacaktır. Yeniden ormanlaştırma çalışmalarıyla çok ciddi bir bütçe harcanacaktır. Özetle, hem can kayıpları hem de ekosistem tahribatının bıraktığı hasar büyüktür.
Teknolojik ekipman ve diğer sorunlarla ilgili 2019 yılı Tarım ve Orman Şurasında belirtilen zayıflıklar mevcuttur. Bizzat bakanlığın tespitleri şunlardır:
2019 yılı Tarım Orman Şurası Orman Yangınlarıyla Mücadelede Yenilikçi Yaklaşımlar Grubu Çalışma Belgesinde orman yangınlarıyla ilgili zayıf yönler açıklanmış ve aslında Orman Bakanlığı nerede eksiklikleri bulunduğunu oldukça güzel açıklamıştır.
Zayıf Yönler:
- Orman yangınları ile mücadelenin en önemli bileşenlerinden olan arazöz ve yer ekiplerinin, orman yangın işçilerinin azalması nedeniyle yeterli sayıda oluşturulamaması,
- Orman yangın işçilerinin yaş ortalamalarının yükselmiş olması nedeniyle fiziksel özelliklerinin yeterli olmaması,
- Orman yangınları konusunda uzmanlaşmış teknik personelin rotasyonla başka görev ve yerlere atanması nedeniyle orman yangınları konusunda kurumsal hafızanın zayıflamış olması,
- Üniversiteler, araştırma kuruluşları ve sivil toplum kuruluşları tarafından orman yangınları konusunda Orman Genel Müdürlüğünün ihtiyaçlarını karşılayacak yeterli çalışmaların yapılamaması,
- Kamuoyunun orman yangınları konusunda yeterli ve doğru bilgiye sahip olmaması.
Tehditler:
- Yangın işçilerinin yaş ortalamasının sürekli olarak yükselmesi ve işçi sayısının sürekli azalmakta olması
- Orman köylerinde genç nüfusun azalmış olması sebebiyle yangına müdahale edecek gönüllü kalmaması,
- Köyden kente göçün artarak devam etmesi sebebiyle boşalan köylerde yanıcı madde birikiminin aşırı şekilde çoğalması,
- Küresel iklim değişikliğine bağlı olarak orman yangın sayısının ve şiddetinin artması, yangın sezonunun uzaması, yarı kurak ve kurak alan miktarının yükselmesi, orman yangınlarıyla mücadele maliyetlerinin artması,
- Orman içi ve yakınında turistik tesisler ile yazlık türü yerleşimlerin hızla artması ve bu yerleşimlerin orman yangınları ile ilgili tedbirleri almaları konusunda icbar edici bir mevzuat bulunmaması,
- Artan enerji ihtiyacı ile birlikte orman içlerine inşa edilen alternatif elektrik üretim tesisleri sayısının hızla artması,
- Bağ bahçe temizliği, anız yakma gibi sebeplerle meydana gelen kırsal alan yangınları konusunda caydırıcı bir düzenleme bulunmaması.
Aslında bakanlık eksikliklerini belirtmiş ancak 2021 yılına geldiğimi<de bunlarla ilgili herhangi bir önlem almamıştır.
Yangında en etkili söndürme aracı nedir? Havadan müdahale ne zaman kullanılır?
Aslında en etkili mücadele yangın öncesinde toplumun duyarlı hale getirilmesi ve yangınların sayısının azaltılması; yangın esnasında ilk müdahale anında uçak ve helikopter kullanımı, ilerlemesi durumunda da yer ekipleri oldukça etkili oluyor. Elbette uçak ve helikopter desteği de yangının söndürülmesinde son derece önemli.
Tüm ormanlarımızın içinde su depolama sistemi bulunuyor mu?
Özellikle yangına hassas bölgelerdeki ormanlarda su depolama havuzları mevcut. Bu son yangınlarda da kullanıldılar.
Yanan ormanlar nasıl yenilenir?
Yangın sonrasındaki en önemli aşama planlama ve ekosistemin kendisini onarmasına olanak sağlayan ormancılık uygulamalarıdır. Yangın geçiren kızılçam alanlarında hemen fidan dikilmemelidir. Otuz yaşın üzerindeki kızılçam ormanlarında, yanan saha çevrilmeli ve tohumların çimlenmesi için bir vejetasyon dönemi beklenmelidir. Bu sürede, otsu flora ve maki elemanları da tohum ya da kök ve gövde sürgünüyle yeniden canlanmaktadır.
O nedenle öncelikli olarak 30-35 yaşın üzerindeki yanan sahalarda ekolojik restorasyonun doğal yollarla başlaması ve devamında da tamamlama yapılması gereklidir. Böylece; kızılçam ve maki ekosistemlerinin süreklilik ilkesi çerçevesinde kendini yenilemesi sağlanacaktır. Ayrıca, gereksiz masraflardan kaçınılmış ve fidan bağışı yapmak isteyen bazı büyük şirketlerin kendilerini aklama yarışına son verilmiş olacaktır.
Henüz daha alanı kaplayacak kadar yeterli sayıda tohum oluşturmaya başlamamış, 25-30 yaşın altındaki genç kızılçam sahalarında ise fidan dikilmesi gereklidir. Böyle sahalar, ekosistemin sürekliliği için “Özel Ağaçlandırma Yönetmeliği” kapsamına alınmamalı, ekosistemdeki türler tercih edilmelidir.
Yanan orman alanları, herhangi bir gerekçeyle imara açılabilir mi?
Normal koşullarda Anayasanın 169.maddesine göre yanan alanlar tekrar ağaçlandırılır şeklinde kesin bir hüküm vardır. O nedenle yanan alanların imara açılması söz konusu değil. Ancak, daha önce 2/B maddesi uyarında orman dışına çıkarılmış ve sonrasında yanmış olan bir alanda bir otel yapılması bu tartışmayı gündeme getirmiştir. Burada sorun yanan alanlar değil, ne yazık ki yanmayan alanlar imara açılıyor. 2018 yılında getirilen ek 16.madde nedeniyle bozuk, taşlı, kayalık ve orman niteliği taşımayan diye belirtilen alanların imara açılması gündeme gelmiş bo yolla binlerce hektar alan orman dışına çıkarılmıştır. Ormanlık alanlara turizm tesisleri yapmayla ilgili en son geçtğimiz Temmuz ayındaki Turizm Teşvik Kanunuyla Turizm Bakanlığına yetki verilmiştir. Bu yangından daha da tehlikeli bir durumdur.
Yangının oluşmasını engelleyen önlemler alınıyor mu?
Bu konuda tabelalar ve bazı kamu spotları dışında pek önlem alındığı söylenemez. Ancak bu son büyük yangın, öncesindeki önlemlerin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha ortaya koymuştur.