Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) 5. Büyük Kongresi, Serhat’tan, Botan’dan, Amed’ten, Ege’den, Marmara’ya on binlerin akın ettiği Ankara Spor Salonu’nda büyük bir coşkuyla devam ediyor. Kongrede sahneye çıkan HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, salonun alkış ve zılgıtları arasında kürsüye geçti.
BULDAN’DAN SELAMLAMA
Uzun süre alkışlar ve sloganlar eşliğinde konuşmasına başlayan Buldan, “Mücadelemizi omuzlayarak bugünlere taşıyan değerli halkımız merhaba. Direnişi ve mücadelesiyle yaşamı var eden Deniz Poyraz’ın yoldaşı sevgili kadınlar merhaba. Özgürlük yürüyüşünün genç umudu sevgili gençler merhaba. Sevgili barış anneleri, Cumartesi anneleri, tutsak anneleri merhaba. Alın teri mücadelesiyle harami düzene meydan okuyan değerli emekçiler merhaba. ‘Hak insanda, insan hakta’ diyen değerli Alevi Canlar merhaba. Siyasi partilerin ve sivil toplum örgütlerinin, demokrasi güçlerinin kıymetli temsilcileri merhaba. Partimizin değerli emektarları, sevgili yoldaşlarım merhaba. Yurt içi ve yurt dışından bizleri onurlandıran saygıdeğer konuklar ve basının değerli emekçileri, sizleri sevgiyle ve saygıyla selamlıyorum. Görkemli kongremize hoş geldiniz. Bize güç verdiniz, onur verdiniz. Hepiniz hoş geldiniz, coşkunuz gücümüze güç kattı. Buradan cezaevlerinde insanlık onuru için direnenlere, kadın yoldaşlarımıza ve sürgünde mücadelesini sürdüren tüm arkadaşlarımıza sevgilerimi, saygılarımı gönderiyorum. Mücadelemizde yitirdiğimiz ve bıraktıkları onurlu mirasla yolumuzu aydınlatan tüm değerlerimizi saygıyla ve minnetle anıyorum” dedi.
NEWROZ’UN COŞKUSUNU SALONA TAŞIDINIZ
“Bugün güneş bir başka güzel doğdu” diyen Buldan, sözlerini şöyle sürdürdü: “8 Mart’ın, Newroz’un ve 1 Mayıs’ın coşkusunu bugün bu salona taşıdınız. Karanlığa inat yarattığınız bu coşku seliyle, bugün burada yeni bir tarih yazdınız. Ne mutlu size, ne mutlu bize, ne mutlu hepimize. Herkes bu salondaki büyük değişim iradesine iyi baksın. Geleceği kuracak güç, işte burada, bu salondadır. Bu ses, ‘gümbür gümbür geliyorum’ diyen halkların değişim sesidir. Herkes bu salondaki halkların rengine iyi baksın. Buradaki irade, Kürt’ün de Türk’ün de Alevi’nin de Ermeni’nin de Arap’ın da Çerkez’in de Süryani’nin de Êzidî’nin de Rum’un da Laz’ın da Hristiyan’ın da Musevi’nin de Roman’ın da Pomak’ın da eşitçe birlikte yaşam sözleşmesidir.
EDİRNE’DEN HAKKARİ’YE DEMOKRASİ KÖPRÜSÜ
Bugünlere kolay gelmedik. Engelleri, barajları, korku duvarlarını yıka yıka geldik. Komploları, kumpasları ve darbeleri aşa aşa geldik, gelmeye de devam edeceğiz. Bir an bile mücadelemizden vazgeçmedik, kimsenin önünde diz çökmedik, kimsenin önünde boyun eğmedik. Demokrasi yürüyüşümüzle Edirne’den Hakkâri’ye demokrasi köprüsü olduk. Tarlada, fabrikada, atölyelerde kadın yoksulluğuna karşı mücadele eden kadınlarla birlikte alın teri olduk. Herkes için adalet diyerek, adalet arayanların sözünü omuzlarımızda taşıdık. Her bir inanç ve kimlik için eşit yurttaşlık dedik, Alevilerle birlikte Can olduk. Ezilenlerin, engellilerin, mültecilerin, çocukların sesi ve sözü olduk. Yalnız değilsiniz, HDP var dedik.
ÇÖZÜM GÜCÜ SİZLERSİNİZ
Parlamentoda yürüttüğümüz çalışmalarla başka bir Türkiye’nin mümkün olduğunu gösterdik. Herkese bunu izah ettik. Her gün büyüttüğümüz kadın mücadelemizle, siyasette eşit temsiliyetin yollarını ve kanallarını açtık. Bir kadın partisi olarak; kadın muhalefetini demokratik siyasetimizin temel gücüne dönüştürdük. Meydanlardan parlamento kürsüsüne kadar her yerde onurlu barış siyasetinin en güçlü sesi olduk. Bunca direniş ve mücadelemize dayanarak diyoruz ki evet sözümüz var, çözüm biziz, değişim gücü biziz. İşte o güç sizlersiniz. Gücümüz, ülkenin her sorununda söz söyleme ve çözüm üretme fikriyatımızdır. Umudu ve cesareti nasıl ayakta tutmayı başardıysak, yeni yaşamı da inşa etmeyi mutlaka ama mutlaka başaracağız. Halkımızın bize verdiği siyasal gücü, her şart altında sonuna kadar kullanacağız. Zalim iktidara karşı her şart altında mazlumların yanında olmaya devam edeceğiz. Bizlere emanet ettiğiniz iradeyi en güçlü şekilde temsil etmek ve sizlere layık olabilmek için mücadelemizi daha da büyüteceğiz. Her yere sesimizi ve sözümüzü ulaştıracağız. Herkesin elini tutacağız. Ayrımcılığa ve haksızlığa uğrayan herkesi HDP’de buluşturacağız.
FİNALİ DEMOKRATİK ZAFERE DÖNÜŞTÜRECEĞİZ
HDP’ye yönelik herkesin beklentisinin ve umudunun giderek arttığını biliyor ve görüyoruz. Büyüyen demokrasi ittifakımız ve Kürdistani partilerle olan ittifakımız, umudu daha da büyütmektedir. Bunun için demokratik siyasetteki çözüm rolümüzü, en güçlü şekilde oynayacağımızdan kimsenin şüphesi olmasın. Bu final dönemini halklarımızın demokratik zaferine mutlaka ama mutlaka dönüştüreceğiz. Bir kez daha sizlere söz veriyoruz. Başarılarımıza yeni başarılar eklemeye elbette devam edeceğiz.
TECRİTTE ISRAR ÇÖZÜMSÜZLÜĞE HİZMETTİR
Değerli halkımız, kıymetli misafirler, zaman ileriye ve yeniye doğru ilerlerken, AKP zihniyeti ise, inkâr ve bastırma politikasıyla ülkeyi geriye götürmekte ısrar etmektedir. Bu coğrafyaya 100 yılını kaybettiren Kürt sorunu, bir hakikat olarak ülkenin ve siyasetin önünde durmaktadır. Kürt sorununun çözümsüzlüğü, cumhuriyetin demokratikleşmesinin önündeki en büyük engellerden biridir. ‘Bir haftada çatışma ihtimalini ortadan kaldırırım’ diyen Sayın Öcalan’ın çağrısına ağır tecritle karşılık verilmesi, çözümsüzlük kaosunu daha da büyüttü. Tecritte ısrar, İmralı sistemiyle Türkiye’yi siyasi ve ekonomik olarak her yönüyle kontrol altında tutan uluslararası çözümsüzlük ve komplo aklına hizmet etmektedir. Bu yanlış yoldan bir an önce dönülmeli ve tecrit sonlandırılmalıdır. Bir kez daha diyoruz ki; bir yüz yıl daha aynı acılarla böyle devam etmeyecektir.
KÜRT SORUNU GERÇEĞİ
Savaş ve ilhak politikalarınızla, Kürt karşıtı dış politikanızla, Kürt sorunu gerçeğini ve Kürt halkının kazanımlarını ortadan kaldıramayacaksınız. Ortadoğu ve Suriye sizin Kürt düşmanlığı zihniyetinizle değil, Kürt halkının birlik iradesiyle ve bir arada yaşadığı halklarla kurduğu demokratik ittifakla şekillenmeye devam edecektir. Kürt halkının demokratik siyasetteki kararlılığı ve Türkiye demokrasi güçleriyle omuz omuza yürüttüğü büyük demokrasi mücadelesi bu ülkenin ortak geleceğinde kesinlikle belirleyici olmaya devam edecektir. Tarih de rüzgâr da bizden yanadır. Buradan diyoruz ki; çözümün yolu demokratik uzlaşı, özgür siyaset ve evrensel hukuk temelinde diyalog ve demokratik müzakeredir. Çözümün adımları, eşit yurttaşlıktır, anadilde eğitimdir, güçlü yerel demokrasidir ve yargı sisteminin yarattığı tüm tahribatların giderilmesidir. Çözüm yeri; diyalog ve siyasal mutabakat zemini olan parlamentodur.
ÇÖZÜM FİKRİYATI HDP’DE
Bu demokratik yol ve yöntemleri, ülkenin geleceği adına siyaset yürüten herkesin ortak sorumluluğu olarak görüyoruz. Çözümsüzlük siyasetlerine karşı ülkeyi bu çatışma ikliminden çıkaracak gerçek çözüm fikriyatı bizdedir, HDP’dedir. Çözüm biziz, çözüm halkımızdır, çözüm sizlersiniz. Çözüm, demokratik uzlaşıyla müzakereci bir yöntemden geçiyor. Önceki deneyimlerimizden de aldığımız güçle, bu meselenin her aşamasında güçlü rol oynamaya sonuna kadar kararlıyız ve hazırız. Meydanı; çatışmacı siyasete asla bırakmayacağız. Yaşam siyasetini ve barış ihtiyacını savunan çözüm fikriyatımızı, siyasetin ve toplumun temel gerçeğine dönüştürme konusunda sonuna kadar kararlıyız. Çözmeyen siyasetlerin dönemi kesinlikle kapatılacaktır ve Halkların Demokratik Partisi’nin dönemi başlayacaktır.
HARAMİLERE KARŞI AYDINLIĞI İNŞA EDECEĞİZ
Değerli emekçi halklarımız, AKP-MHP rant ve talan iktidarı, yarattıkları büyük ekonomik buhranla Türkiye’yi milyonların açlık sınırında yaşam savaşı verdiği bir sefalet ülkesi haline getirdiler. Kamu kaynaklarını bir bir kendi özel servetlerine dönüştürdüler. Yolsuzluk çarkını merkezden yerele kadar her yere yaydılar. Zam ve vergi furyasıyla halkın cebine ve sofrasına çöktüler. Milyonları, ekonomik güvencesiz bıraktılar. Bu iştahlı talancılara diyoruz ki; sizler gidicisiniz ve sizler gideceksiniz, bu ülkeyi halklar yönetecek, HDP ve ittifakları yönetecek. Bu ülkenin sahibi var, bu ülkenin sahipleri biziz, emekçi halklarımızdır. Bu harami düzene karşı bizler tertemiz aydınlık bir ülkeyi mutlaka inşa edeceğiz. Ülkenin ekonomik kaynaklarını, yağmacıların emrinden çıkartıp, halkların hizmetine sokulması için değişim gücümüzü sonuna kadar kullanacağız.
‘İNSAN ONURUNA YARAŞIR YAŞAM’ SÖZÜ
Herkesin hakça bölüştüğü, emeğinin karşılığını aldığı, üretenin, emekçinin söz ve karar sahibi olduğu, kadın yoksulluğunun son bulduğu müreffeh bir ülkeyi ve sosyal devleti, sosyal adaleti hep birlikte tesis edeceğiz. Bunun için halkı yolsuzluk ve sömürü çarkından bir an önce kurtaracağız. ‘Aç yatmak istemiyorum’ diyen çocukların çığlığı, ‘Geçinemiyoruz’ diyen milyonların büyüyen öfkesi, ‘Yeter artık bu iktidardan kurtulmak istiyoruz’ diyen milyonların değişim talebi bizim omuzlarımızdadır. Sözümüzdür: Asgari yaşam değil, insan onuruna yaraşır bir yaşamın sağlanması için en güçlü mücadeleyi yürüteceğiz. Sistemi değiştirmek için tüm gücümüzü ve imkânlarımızı seferber edeceğiz. Omuz omuza vereceğiz ve birlikte başaracağız.
DEMOKRATİK DEĞERLER SİSTEMİ
Adaletsizlik, hukuksuzluk, parlamento ve siyaset üzerindeki iktidar vesayeti, halk iradesini gasp eden kayyım rejimi, cezaevlerindeki ağır işkence ve neden olunan ölümler, kumpas davaları, Özgür Basına yönelik sansür girişimleri, kadına yönelik her türlü şiddet ve gençlerin ömrünü çalan uygulamalar, demokratik hakların kullanımına yönelik yasaklar, yakıcı sorunlar olarak karşımızda durmaktadır. Avrupalı dostlarımız da buradalar. Son yıllarda güvenlikçi, askeri politikaların, pazarlıkların sürekli ön plana çıkması, AB’nin temelini oluşturan evrensel hukuku, temel insan haklarını ve demokratik değerleri geri plana itti. Bu tablodan bir an önce çıkılması ve demokratik değerler sistemine dönülmesi temel beklentimizdir. Uluslararası alanda demokrasiyi geri plana iten, yaklaşımları fırsat bilen AKP-MHP iktidarı, hukuksuzluk rejimiyle ve siyasi kumpas davalarıyla ülkeyi dizayn etmeye çalışmaktadır. HDP ve demokrasi güçleri mücadelesiyle buna asla vermeyecektir.
ADALETİ YAŞANIR HALE GETİRECEĞİZ
Adaletsizlik karanlığının Türkiye halklarının geleceğini teslim almasına kesinlikle izin vermeyeceğiz ve bunun önüne bir barikat çekeceğiz. Bugüne değin tüm adaletsizliklere karşı büyük direndik. Aldığımız bu güçle, gerçek ve onarıcı bir adalet düzeninin kurulması mücadelesini de aynı kararlılıkla sürdürmeye devam edeceğiz. Söz veriyoruz: Gezi aileleri için, 480 gündür direnen Emine Şenyaşar için, Cumartesi Anneleri için, Çorlu Aileleri için, Soma Aileleri için, Roboski Aileleri için, Adalet Nöbeti’ndeki tutuklu anneleri için, erkekler tarafından katledilen ve şiddete uğrayan tüm kadınlar için, adaleti aranır değil, yaşanır hale getireceğiz. Çözüm gücü biziz. Sözümüz var. Sorunu kaynağında çözeceğiz. Her gün adaletsizlik üreten, gaspçı, kayyımcı, hukuk talancısı iktidarı kesinlikle ama kesinlikle göndereceğiz, göndereceğiz, göndereceğiz.
BÜYÜK DEĞİŞİMİN ARİFESİNDEYİZ
Değerli halkımız, büyük değişimin arifesindeyiz. Hukukla ve halkın gerçekleriyle bağı kalmayan, Saray saltanatından illallah eden herkes, yeni bir geleceğin hayalini kurmaktadır. Türkiye’nin ihtiyacı; çoğulcu, katılımcı demokratik bir sistemdir. Güçlü yerel demokrasidir. Geniş yetkiye sahip, çoğulcu bir parlamentodur. Biz bu sistemin inşasını hedefliyoruz. Evet, önümüzde önemli bir seçim süreci var. Bu seçimler, kimin cumhurbaşkanı ya da başbakan olacağı seçimi değildir. Asıl mesele; kriz üreten bu sistemin değiştirilmesi ve demokratik eşitlikçi yeni bir düzenin kurulması meselesidir. HDP bu seçimlerin ve sonrasındaki sürecin temel belirleyenidir. Yeni dönemin siyasal gücüdür. 27 Eylül deklarasyonumuzda ilkelerimizi, nasıl bir gelecek hedeflediğimizi net bir biçimde ortaya koyduk. Aynı noktada olduğumuzun altını bir kez daha önemle çiziyorum.
ÜÇÜNCÜ YOL VURGUSU
Biz, halkımızın ve ülkenin gündemindeki yakıcı sorunlara ve bunların kalıcı çözümüne odaklıyız. Şunu da net olarak ifade etmek isterim ki; Türkiye halkları, kriz iktidarına da restorasyon siyasetine de asla mahkum ve muhtaç değildir. Sistemi değiştirme iddiasında değil, iktidarı ele geçirme hedefinde olan bir siyaset, asla yeni bir gelecek sunamaz. Kendisini yeni bir gelecekte görmek isteyenlerin duracağı yer, duracağı çizgi, Halkların Demokratik Partisi’dir. Herkes şunu çok iyi bilmelidir ki; HDP, salt nehri geçmek üzere yapılan hiçbir siyasi hesapta köprü olmayacaktır. Bizler başka bir yol var diyoruz. O yol da HDP’nin kararlılıkla savunduğu üçüncü yoldur. Bu da tüm demokrasi güçleriyle birlikte yol alacağımız Türkiye’nin demokrasi ittifakıdır.
TARİHSEL MÜCADELE ORTAKLIĞI
Demokrasi ittifakı; aynı zamanda savaş karşıtı mücadele ortaklığıdır, emeğin mücadele birliğidir, kadınların mücadele ittifakıdır, gençliğin özgür ve güvenceli yaşam ittifakıdır, doğa talanına karşı ekoloji ittifakıdır, halklar ve inançların eşit yurttaşlık ittifakıdır, sivil toplumun, engellilerin, ezilenlerin hak ve eşitlik ittifakıdır. Demokrasi ittifakı, tarihsel bir mücadele ortaklığıdır. Cumhuriyeti güçlü demokrasiyle buluşturma kararlılığıdır. Bu ittifakı; tüm toplumsal kesimler adına geleceğin güçlü bir teminatı ve sigortası olarak görüyoruz. Önümüzdeki dönem demokrasinin kurulması sürecinde en güçlü rolü oynayacak olan, demokrasi ittifakıdır. Bunun için; en geniş katılımla siyasal ve toplumsal temsiliyeti parlamentoya taşımamız, güçlü demokrasinin inşası ve hak temelli yeni bir toplumsal sözleşmenin yapılması için hayati önem taşımaktadır. Ülkedeki bütün halkların, kimliklerin, eşit yurttaşlık haklarını, kadınların eşitlik ve özgürlük haklarını güvence altına alan çoğulcu demokratik bir anayasayı demokrasi ittifakıyla birlikte yapacağız. Buradan bir kez daha söz veriyoruz.
HALKLARI BİRLEŞTİRECEĞİZ
İstanbul Sözleşmesini yaşatacağız ve mutlaka uygulayacağız. Kadınlara bir kez daha söz veriyoruz. Her ağaç nasıl kendi kökleri üzerinde yaşam buluyorsa, her aidiyet de anayasal güvence altına alınmış haklarıyla varlığını devam ettirecektir. Yarına dair sözü olan, eşit, birlikte yaşamdan yana olan herkesi, tüm toplum kesimlerini, demokratik örgütlenmeleri Demokrasi İttifakı’nda buluşmaya çağırıyoruz. Bu güçlü temsiliyetle hem parlamentoyu gerçek çözüm zeminine dönüştüreceğiz hem de yarınları şekillendirecek kurucu sözün, kalıcı çözümlerin sahibi olacağız. Anadolu ve Mezopotamya halklarının yeni yüzyılını güçlü demokrasiyle ve onurlu barışla mutlaka buluşturacağız.
KADINLAR ÜLKEYİ KARANLIKTAN ÇIKARACAK
Sevgili kadınlar, kadın yoldaşlarım, hem direnen hem de yaşamı inşa eden biz kadınlarız. Yöneten de biz kadınlar olacağız. Kadınların kurucusu olmadığı hiçbir denklem başarılı olmayacaktır. Seçimlerin de ortak geleceğin de belirleyicisi biz olacağız. Kadın ittifakımızla ülkeyi bu karanlıktan çıkartacağız.
GENÇLERİN ÇÖZÜM GÜCÜ
Sevgili gençler, sizin gücünüz, çözümün gücüdür. Sözünüz, sözümüzdür. Büyük değişimi sizinle başaracağız. Yeni dönemin mimarı sizler olacaksınız, sizleri ayrıca sevgiyle, saygıyla selamlıyorum. Değişim isteyen herkesi büyük yürüyüşümüzde birlikte olmaya, yan yana durmaya ve büyük kazanmaya çağırıyorum. Sözlerime son verirken; geçen 2 yıllık süreçte çalışmalarımıza sımsıkı sarılan ve mücadeleye emek veren, katkı sunan, bugünlere gelmesine büyük katkıları olan tüm yönetici arkadaşlarıma huzurlarınızda teşekkür ediyorum. Çözüm biziz, sözümüz var diyorum. Sizleri sevgiyle, saygıyla selamlıyorum. Hepinizin ve hepimizin yolu açık olsun. Hızır yardımcımız olsun. An serkeftin, an serkeftin, serkeftin ya me ye, jin jiyan azadi.”
TUTUKLU SİYASETÇİLERDEN MESAJ
Binlerce kişinin katıldığı kongreye katılamayan çok sayıda kişi ve kurumdan da destek mesajları gönderdi. Aralarında tutuklu siyasetçilerin, sanatçıların ve aydınların da olduğu çok sayıdan isimden gelen mesajların bir kısmı şöyle:
HDP’nin tutuklu eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ve Diyarbakır Belediyesi Eş Başkanı Adnan Selçuk Mızraklı: Bizim kitabımızda teslim olmak, biat etmek, yenilmek yoktur
“Divanı, tüm katılımcıları ve çok değerli halkımızı en içten duygularımızla yürekten selamlıyoruz. Hukuk ve ahlak dışı tüm baskılara zorbalıklara rağmen, dimdik ayakta durmayı başaran HDP bu kongreyle birlikte çok daha güçlü şekilde yürüyüşüne devam edecektir. Halkımızın iradesini, aklını, vicdanını ve direniş ruhunu hafife alan herkes bugüne kadar yanıldı, bundan sonra da farklı olmayacaktır. Halkımızın öncülüğünde sürdürülen mücadeleye biz de zindanlardan ses olmaya, ses vermeye devam edeceğiz. Bizim kitabımızda teslim olmak, biat etmek, yenilmek yoktur. Zulüm iktidarını alaşağı edip, demokrasi, barış ve özgürlükleri sağlayıncaya kadar direnmeye devam diyoruz. Partimizle, halkımızla el ele, yürek yüreğe bu mücadeleyi mutlaka zaferle taçlandıracağız.
Bu vesileyle tüm yönetim kademelerini kutluyor, yeni seçilecek arkadaşlara başarı ve dayanışma dileklerimizi iletiyoruz. Kongremizin tüm halkımıza, dostlarımıza hayırlı olması temennisiyle hepinize sıcak selam, sevgi ve saygılarımızı gönderiyor, özgür yarınlarda yeniden buluşmayı diliyoruz.”
Figen Yüksedağ, Gültan Kışanak, Gülser Yıldırım, Edibe Şahin, Nurhayat Altun: HDP, kadınların, gençlerin, emekçilerin kendi kaderini tayin etme mücadelesinin sarsılmaz kalesidir
“Merhaba umudun, özgürlüğün, barışın, adaletin, emeğin, doğanın ve insanı insan yapan direncin yoldaşları!
Bu büyük demokrasi şöleninde, bütün engelleri, kalleş saldırıları aşarak bir araya gelen siz değerli canlarımızı, arkadaşlarımızı sevgiyle, sımsıcak selamlıyoruz. Zorlu ve çetrefilli bir süreçte parti yönetimini, politik üretimi başarıyla gerçekleştiren Parti Meclisimiz, eş genel başkanlarımız, kadın ve gençlik meclislerimiz her ilde, ilçede, mahallede halk iradesini örgütleyen yoldaşlarımız, büyük kongreyle taçlanan demokratik direniş ve yeniden atılım sürecinin mimarlarıdır. İnsanlık dışı faşist zulme, acılara, yokluklara bir onur ve kararlılık abidesi gibi karşı duran halklarımız ve kadınlar HDP’nin kendisidir. Bugüne kadar ve bundan sonraki kazanımların asıl sahibidir.
Çok söze gerek yok. Öyle bir ufka geldik ki, en iyi, en soylu direnenler kazanacak. Hayat ve hakikat tanığımızdır ki, HDP sadece kaybettirmeyi değil, kazanmayı da iyi bilir. Nice ateş çemberlerinden geçtik, yine geçeriz. Nice barajı yıktık, yine yıkarız. HDP halktır, zapt edilmez hakikattir. Halklarımızın, kadınların, gençlerin, emekçilerin kendi kaderini tayin etme mücadelesinin sarsılmaz kalesidir. Ona tepeden bakanların göremeyeceği, gidemeyeceği bir yoldur. İsmin, cismin ve her türden zorba, kibirli siyasi tahakkümün ötesinde, kendi yolunda yürüme ferasetidir, ruhudur. Böyle hayati, bıçak sırtı bir dönemde, HDP’nin açtığı üçüncü yolda birleşenler, hapishanelerden, sokaklara, Meclis’e kadar her yerde hiçbir mahkumiyete boyun eğmeyenler siyasetin dizilimini belirleyecek. İnançla, güvenle söylüyoruz ki, faşist nefret kurşunlarına hedef olan Deniz’imizin, miting meydanlarında katledilen canlarımızın, Suruç’ta linç edilen, işkenceyle öldürülen halkımızın ahı yerde kalmayacak.
Biliyoruz, yükselen sesiniz, iradeniz bütün kilitleri açacak. Zindanlardaki binlerce siyasi mahpusun, İmralı’daki mutlak tecrit altındaki Sayın Öcalan’ın esaretine karşı bir özgürlük çığlığı gibi yankılanacak. Elbette adalet, mücadeleyle yerini bulacak. Bu umut ve inançla hepinizi yeniden ve yürekten selamlıyoruz. Sevgiyle, görüşmek dileğiyle…”
Sebahat Tuncel, Zeynep Karaman, Aynur Aşan, Zeynep Ölbeci, Ayla Akat Ata, Pervin Oduncu, Meryem Adıbelli, Dilek Yağlı ve Ayşe Yağcı: Köyden şehire, tarlalardan fabrikalara, evlerden sokaklara mücadeleyi yükseltmenin zamanıdır
“Sayın divan, sayın kongre delegeleri, çok değerli halkımız, sevgili dostlar, yoldaşlar; hepinizi mücadelemizin direngenliği ve coşkusuyla, kadın yoldaşlığının güzelliği ile selamlıyoruz.
Kongremizin Kürdistan ve Türkiye halklarının, kadınların, emekçilerin yaşadığı siyasal, ekonomik ve toplumsal sorunların çözümü için demokratik, ekolojik, kadın özgürlükçü bir yaşamı inşa etme azim ve kararlılığını göstereceğine inanıyoruz.
Değerli halkımız, sevgili yoldaşlar;
Bizler cezaevinde olsak da halkımızın eşitlik, özgürlük, demokrasi ve barış sorunlarına, kadınların eşitlik ve özgürlük sorunlarına karşı koşullarımız doğrultusunda mücadelemizi sürdürüyoruz. Halklarımızın yaşadığı sorunları, siyasi-ekonomik gelişmeleri takip ediyoruz. Sizler dışarıda, bizler içeride mücadele ederek bu zulüm düzenini değiştireceğimize inanıyoruz.
Köyden şehire, tarlalardan fabrikalara, evlerden sokaklara yaşamın her alanında mücadeleyi yükseltmenin zamanıdır.
Yeni yaşamı hep birlikte, sizler dışarıda bizler içeride direnerek, mücadele ederek kuracağız. Kendi geleceğimizi kendi ellerimizle şekillendirmek için yola çıkan HDP’nin kuruluşundan bugüne emek veren tüm yoldaşlara, halkımıza selam ve sevgilerimi sunuyor, görev alacak eş genel başkanlarımıza ve tüm arkadaşlarımıza başarılar diliyoruz.
Selam ve sevgilerimizle.”
Leyla Güven: Asla umutsuzluğa düşmeden her zeminde birbirimize sarılıp, kadın öncülüğünde birlikte yürüyerek düzlüğe çıkacağız
“Bizler Xarput (Elazığ Cezaevi) zindanında bulunan 9 Kürt kadını olarak sizleri saygıyla selamlıyor, faşizme karşı ortaya koyduğunuz destansı direnişin ve güçlü iradenin önünde saygıyla eğiliyoruz. HDP’ye diz çöktüremeyenlere inat on binler olarak bir araya geldiğiniz kongremizin başarıyla gerçekleşmesini temenni ediyor, her anlamda yolunuz açık olsun diyoruz.
Şunu çok net belirtmeliyiz ki; Kürt halkı ne AKP-MHP’nin çürütme politikalarına muhtaçtır ne de iktidara talip olan üç ayaklı masanın bileşenlerinin karnından konuşan ürkek, cesaretsiz yaklaşımlarına muhtaçtır. Bizler, partimiz HDP’nin kuyumcu titizliğiyle hareket edip seçimlerde stratejik tutumuyla herkese en iyi cevabı vereceğini biliyoruz. Tecridin Sayın Abdullah Öcalan ile başlatıldığı ve bütün cezaevlerine, toplumun her kesimine yayıldığı; Kürtlerin, muhaliflerin, kadınların, işçilerin, emekçilerin, kısacası hakkını hukukunu arayan herkesin “terörist” ilan edildiği bu faşist rejimden hesap sormanın zamanı gelmiştir.
Değerli halkımız, asla umutsuzluğa düşmeden her zeminde birbirimize sarılıp, kadın öncülüğünde birlikte yürüyerek çıkacağız düzlüğe. Yoksulluğun, baskının, zulmün, hukuksuzluğun olmadığı bir düzlüğe… “Umut zaferden değerlidir”. Umudu diri tutarak yolumuza devam edelim. Herkese başarılar.”
Günay Kubilay, Nazmi Gür, Ali Ürküt: Büyük denizlerde yelken açanlar büyük dalgalarla boğuşmayı ve büyük dalgalarda kulaç atmayı da bilirler
“Sevgili arkadaşlar, değerli dostlar;
HDP, insanlığın evrensel ölçekte süregiden kurtuluş, özgürleşme ve barışçıl bir dünya yürüyüşünün bu topraklardaki biricik adresi ve sembolik ifadesidir. HDP, varoluşsal yol gösteren düşünce, ezilen halkların özgür ve demokratik geleceğine ışık tutan bir projeksiyondur ve o projeksiyonu söndürmeye kimsenin gücü yetmeyecektir.
Eğer Türkiye, Cumhuriyet’in ikinci yüzyılını kazanmak istiyorsa, yeni seçim atmosferini solumaya başlarken, “İkinci yüzyılda nasıl bir Türkiye’de, nasıl bir cumhuriyette yaşamak istiyoruz?” sorusunu sormalıdır. Kürt sorununu demokratik çözüme kavuşturacak ve Cumhuriyeti demokrasiyle taçlandıracak toplumsal ve siyasal bir iradeyi göstermeli, kalıcı barışın yolunu açmalıdır.
Büyük denizlerde yelken açanlar büyük dalgalarla boğuşmayı ve büyük dalgalarda kulaç atmayı da bilirler. Yeter ki alnımız ak, başımız dik, yüreğimiz pek olsun. Bu vesileyle 5. Büyük Kongremize başarılar diliyoruz. Hepinize selamlarımızı ve sevgilerimizi gönderiyor, saygılar sunuyoruz.
Serkeftin hevalno!”
Mücella Yapıcı: Karanlık günlerden hep birlikte güneşe çıkmak umuduyla kongrenizi selamlıyorum
“Adalet eşitlik ve barışa en çok ihtiyaç duyduğumuz, aklımızın, fikrimizin neşemizin ve umudumuzun tutsak edildiği şu karanlık günlerden hep birlikte güneşe çıkmak umuduyla kongrenizi selamlıyorum. Kurtuluş yok bir başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz.”
Nesrin Nas: Bugün tüm demokrasi güçlerinin yan yana omuz omuza haklarımızı talep etme günüdür
“Türkiye’nin geleceğe güvenle yürümesinin önünde en önemli mesele olan Kürt sorununun, derin toplumsal korkuları ve endişeleri köpürterek seçim kazanmayı hedefleyen kısır siyasete ve iktidarda kalmak için Kürt meselesini araçsallaştıran yaklaşımlara geçit vermemek tüm demokrasi güçlerinin ortak önceliğidir.
Bu nedenle bugün, siyasi partilerden sivil inisiyatiflere ve sivil topluma tüm demokrasi güçlerinin yan yana omuz omuza haklarımızı talep etme günüdür. Yüzyıllık Cumhuriyet tarihinin en kritik dönemlerinden birini yaşadığımız bu zaman aralığında, Halkların Demokratik Partisi’nin 5’inci Büyük Olağan Kongresi’nin, hepimizi kucaklayan eksiksiz bir demokrasinin inşasına çok önemli katkı sunacağına inanıyor, başarılar diliyor, Kongre’ye katılan ve katkı sunan herkesi saygıyla selamlıyorum.”
Gülten Kaya: Tarihten, kimliğimizden, haklılığımızdan ve varlığımızdan aldığımız güçle engelleri aşacağız
“Kürt halkının yolunu, önüne düşürülen taşlar, kayalar zaman zaman tıkasa da, tarihten, kimliğimizden, haklılığımızdan ve varlığımızdan aldığımız güçle o engelleri aşacağımıza hep inanacağız. Sazımızdan tel koparanları bağışlamayacak, koparılan telleri sabırla onarıp, devam edeceğiz türkülerimize ve halaylarımıza.
Sayın Divan, Değerli Eş Başkanlar ve tüm halkımız;
Bu inançla ve kıymetli yol arkadaşım Ahmet Kaya’nın cümlesiyle kongrenizi ve sizleri “En içten devrimci duygularımla selamlıyorum” ve başarı diliyorum.
“Hevalênhêja û delal, ez bi dil û can biwe re me, jiwehemiyan re rêz û silavêngerm.”
Suavi: HDP’siz kurtuluş yolu yaratmanın olanağı yok
3 Temmuz Pazar günkü Kongre için davet edilmiş olmama karşın, konserlerim nedeniyle aranızda olamayacağımı üzülerek paylaşmak istedim.
Özellikle bu buluşmanın tarihsel öneminin ve sorumluluklarının bilincindeyim ve tüm katılımcılara yürekten başarı dileklerimi iletiyorum.
Ülkenin içine sürüklendiği bu kaotik ortamdan HDP siz bir çıkış/kurtuluş yolu yaratmanın olanağı kesinlikle yokken..,ısrarla üretilen “yok sayma” dayatmalarına karşın.., inatla; “biz varız ve hep olacağız” diyen bir kararlılığın, dalga-dalga yayılacağı bir kongreye vesile olmasını dileyerek, şahsınızda tüm katılımcıları selamlıyorum. Barışa ve özgürlüklere vesile olması dileklerimle, Kongreyi dostça selamlıyorum. Dostlukla…”
Tarık Ziya Ekinci: Büyük kongreyi yürekten selamlıyor ve Kongreye başarılar diliyorum. Sağlığım elvermediği için aranızda bulunmaktan yoksun kaldım. Üzgünüm.
Büyük Kongre, iktidarın devlete ait tüm şiddet araçlarını kullanarak HDP’ye karşı saldırıya geçtiği ve kapatılma davasının görülmekte olduğu bir ortamda yapılıyor. Buna karşın kongre çalışmaları büyük bir heyecanla hazırlıklarını tamamlanmış ve dünya siyaset sahnesinde yerini almıştır.
Türkiye’yi içine girdiği ekonomik, siyasal, yönetsel ve hukuksal çıkmazdan kurtaracak tek yol HDP 5. Büyük Kongresinin belirlediği halkçı ve bilimsel ilkelerdir. Ülkemizi felakete sürükleyen iktidardaki siyaset erbabının HDP’yi tanımak ve ondan ders almak suretiyle siyaset yapmalarında sayılamayacak kadar çok ülke yararı vardır.
HDP’nin bu görkemli 5. Büyük Kongresini hazırlayan fedakâr kardeşlerimi candan kutluyorum.
5. Büyük Kongre Kararlarının dünya siyaset tarihine armağan edilmesini diliyor ve öneriyorum.
Platforma Kurdên Anatoliya Navîn: Embangli Kurdên Anatoliya Navîn dikin, xwedîli HDP derkevîn û piştgirîyêbidin HDP’ê.
HDP diqonaxekeku Kurd û hêzên demokrat jihêla hikumeta AKP-MHP ve hatinedorpêç kirin de kongreyaxwepêktîne.
Bihe zaranendamên HDP’êhatine zindan kirin.
Platforma Kurdên Anatoliya Navîn, PKAN’ê, prensîba HDP’ê, pirçandî, pir zimanîdiavakirinaxwede, wekbingehqebûlkiriye.
Wek PKAN, bangli Kurdên Anatoliya Navîn dikin, xwedîli HDP derkevîn û piştgirîyêbidin HDP’ê.
Dîsa em wek Platforma Kurdên Anatoliya Navîn, 5 emîn Kongra HDP pîroz dikin û jiRêveberîyanû re serkeftin êdixwazin. Bisilavênşoreşgerî.”
Demokrasi İçin Birlik Platformu: Derin ekonomik buhran, işşizlik yoksulluk ve ağır baskı koşullarında, savaşın operasyonların gölgesinde itirazlarını yükseltmekten, direnmekten bir an geri durmayanların, umudunu ve kararlılığını büyütecek kongrenizi selamlıyoruz.
Kapitalizm dünyayı yıkıma doğru sürüklerken ülkemizin içinde bulunduğu bu tarihi dönemeçte, halklarımızın yakıcı sorunlarının çözülmesinde doğanın ve diğer canlıların haklarının da gözetildiği, toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlandığı, adil, laik, eşit, özgür, emekten yana, engelsiz ve barışçı bir geleceğin kurulmasında halkların umudu halkçı bir seçenekte, bir demokrasi ittifakındadır.
Demokrasi güçlerinin ortaklaşmasına her zamankinden büyük bir ihtiyaç duyulduğu bu kavşakta “Çözüm biziz, sözümüz var” şiarıyla toplanan kongrenizin halkın siyaset alanında aktif bir şekilde yer almasını sağlayacak bir halkçı seçeneğin inşasında umut verici bir adım olacağına inanıyoruz.
Hayatı, dünyayı dönüştürmek, değiştirmek şimdi her zamankinden daha mümkündür. Direnenlere, yeni bir dünya için, geleceğimizi kazanmak için cesaret ve umutla mücadele edenlere selam olsun.”