İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından Osman Kavala hakkında hazırlanan ikinci iddianamede, Kavala için 3 kez ağırlaştırılmış müebbet ve 20 yıl hapis cezası istendi.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcı Vekili Hasan Yılmaz’ın hazırladığı 64 sayfalık iddianamede, “Kavala’nın Barkey’in Türkiye’deki casusluk eylemlerine yardım ettiği ve birlikte faaliyet yürüttükleri” iddia edildi.
Osman Kavala, “Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın öngördüğü düzeni ortadan kaldırma veya bu düzen yerine başka bir düzen getirme veya bu düzenin fiilen uygulanmasını önlemekle”, “Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin görevlerini kısmen veya tamamen yapmasını engellemekle” ve “Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırma veya görevlerini yapmasını tamamen engellemekle” suçlandı.
Türk Ceza Kanunu’nun “Anayasayı İhlal Suçu” başlıklı 309., “Yasama organına karşı suç” başlıklı 311. ve “Hükûmete karşı suç” başlıklı 312. maddelerine göre bu suçların cezası ağırlaştırılmış müebbet. Aynı kanunun “Siyasal veya askeri casusluk suçu” başlıklı 328. maddesi ise 15 yıldan 20 yıla kadar hapis cezası öngörüyor.
İddianamede, “terör örgütleri ile derin irtibatlı olduğu” iddia edilen uluslararası ilişkiler uzmanı, eski ABD Dışişleri Bakanlığı çalışanı ve akademisyen Henri Jak Barkey’nin Osman Kavala ile birlikte yaptıkları toplantıların, “Türkiye Cumhuriyeti devletinin ulusal menfaatleri aleyhine yapılmış faaliyetler olduğu” ve “alt yapısı yurt dışı destekli sivil toplum kuruluşlarınca oluşturulan algılarla yönlendirilmiş vatandaşların organize bir şekilde hükümete karşı kışkırtıldıkları” öne sürüldü.
Savcılık Osman Kavala’yı “Henri Jak Barkey’nin (…) yerel işbirlikçisi” ve “Türkiye’deki faaliyetlerinde iştirak halinde birlikte hareket ettiği bir kişi” olarak tanımladı.
İddianamede ayrıca şu ifadeler yer aldı:
“Her ne kadar Cumhuriyet Başsavcılığımızca Gezi Kalkışmasına ilişkin yürütülen soruşturma sürecinde şüpheli Henri Jak Barkey hakkında yeterli bilgi ve bulgulara ulaşılamamış ise de, (…) Barkey’in Gezi Kalkışması sürecindeki tespit edilebilen eylem ve faaliyetlerinin normalin ötesinde dikkat çekici olduğu gibi Gezi Kalkışmasının yasal meşru hükümet tarafından alınan önlemlerle durdurulması sonrasında 15 Temmuz darbe girişimine kadar devam eden süreçte şüpheli Mehmet Osman Kavala ile aynı amaca yönelik olarak birbiriyle uyumlu olduğu görülmüştür.”
İddianamede Barkey ve Kavala’nın cep telefonlarının çeşitli tarihlerde İstanbul’un Şişli ilçesinde aynı baz istasyonundan birkaç dakika arayla sinyal aldığı öne sürülüyor. Kavala ve Barkey’in darbe girişiminden üç gün sonra da Karaköy’de bir restoranda yemek yedikleri iddia ediliyor. Kavala daha önceki sorgusunda bu iddiayı yalanlamış, Barkey ile yemek yemediğini, bir restoranda karşılaştıklarında selam verdiğini söylemişti.
Barkey şu ifadelerle, 15-17 Temmuz 2016’da İstanbul Büyükada’da bir toplantı düzenlemek ve bu vesileyle “darbe girişiminde rol almakla” suçlanıyor:
“15 kişilik toplantı grubundan yalnızca 4 kişinin 15 Temmuz darbe girişimini sabaha kadar birlikte takip ederek yoğun şekilde uluslararası irtibatlar kurmaları, bu kişilerin tamamının şüpheli Henri Jak Barkey tarafından oteldeki programa davet edilmiş olmaları ve tamamının yabancı şahıslar olmaları nedeniyle şüpheli Henri Jak Barkey’in darbe girişiminde rol aldığı anlaşılmıştır.”