Diyarbakır’da kaybolduktan 19 gün sonra cansız bedenine ulaşılan 8 yaşındaki Narin Güran’ın ölümüne ilişkin davanın 2. duruşması 2. gününde sürüyor.
Hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istenen amca Salim, anne Yüksel ve ağabey Enes Güran ile cesedi taşıdığı tespit edilen komşu Nevzat Bahtiyar, davanın ikinci duruşmasının ikinci gününde adliyeye getirildi. Duruşmada, Salim Güran savunmasını tamamladı ve beraat talep etti. Mahkeme heyeti, duruşmaya saat 14.00’e kadar ara verdi. Aranın ardından duruşma yeniden başladı. Salim Güran’ın avukatı Güran için ev hapsi talebinde bulundu. Mahkemeye heyeti, duruşmaya bir kez daha ara verdi. Duruşma saat 16.45’te devam edecek.
Diyarbakır’ın Bağlar ilçesi kırsal Tavşantepe Mahallesi’nde 21 Ağustos’ta kaybolan, 19 gün sonra dere yatağında, çuval içinde, üzeri taş ve çalılıklarla kapatılmış cesedi bulunan Narin Güran cinayetine ilişkin davanın 2. duruşması görülüyor.
Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın 2. duruşması için tutuklu sanıklar Diyarbakır Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü’nden cezaevi nakil araçlarıyla geniş güvenlik önlemi alınarak Diyarbakır Adliyesi’ne getirildi.
Diyarbakır Adliyesi önüne de güvenlik önlemleri kapsamında polis bariyerleri yerleştirildi. Duruşmaya katılanlar, adliye önü ve içerisinde 2 ayrı noktada yapılan aramadan sonra duruşma salonuna alındı.
Baba Arif Güran “müşteki”, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ve Diyarbakır Barosu avukatları da “müşteki kurum” sıfatıyla duruşma salonunda yerini aldı.
Duruşmada, tutuklu sanıklar anne Yüksel, ağabey Enes ve amca Salim Güran ile Narin’in cansız bedenini Eğertutmaz Deresi’ne sakladığını itiraf eden Nevzat Bahtiyar ve avukatları hazır bulundu. Duruşmaya, dün yaşanan gerginlik nedeniyle Güran ailesi mensupları alınmadı.
Kamerayla kayıt altına alınan duruşma saat 09.00 sıralarında sanık avukatlarının savunmasıyla başladı.
DURUŞMADA KİM, NE DEDİ?
Dün yaşanan gerginliğin ardından Güran ailesinin yakınları duruşma salonuna alınmazken, tutuklu sanık Salim Güran savunmasına başladı. Mütalaaya karşı son savunması istenen Salim Güran, olay gününü anlatarak, “Alışverişe gittik. İki oğlumla çay ocağında oturduk. İşimiz bitince aynı istikametten geri geldik. Petrole gittim, yakıt aldım. Çarıklı istikametinden yine köye geldik. Eve geldik. Eşim kahvaltılık bir şey hazırladı. İki oğlumla beraber yedik. Sonra istirahat ettim. Daha sonra yukarı tarlaya gittim. Sonra işlerime baktım. Sonra elektrikçiler geldi, ‘Hayırdır’ dedim. ‘Senin amca oğlunun tarlasında arıza var’ dediler. Daha sonra ‘Gelin’ dedim, onların arabasına bindim. Daha sonra tarlaya geldik. Yeni yeni kurtlanmıştı. O sırada Mehmet Şerif ile konuşuyordum. ‘Pamuk kurtlanmış’ dedim. O sırada elektrikçiler panoya çıktı. Daha sonra elektrikçiler geldi. Mehmet Şerif ile konuşmamı, ne kadar vereceğimi öğrenmemi istediler. Ben de ‘Siz arayın konuşun’ dedim. Daha sonra anlaştılar. Daha sonra ben eve geldim yine. Zaten fazla durmadım. Oğlum da benleydi. Hüseyin amcamı görmeye gittim. Oradayken Ramazan aradı, ‘Şüpheli bir araba var’ dedi. Osman yeğenim de vardı yanımda. ‘Geleyim mi’ dediler, ‘Yok’ dedim. Köy yolundan çıktım, yukarı gittim. Gittim, araç sürmeyi öğrenen iki kişiymiş. ‘İleri geri hareket ettiriyoruz’ dediler. 20.00 sıralarında kızım aradı, ‘Narin kayıp’ dedi. Kalktım Mehmet Selim Atasoy’la köye geldik. Geldim, o kalabalığı gördüm. Yengem ağlıyor, yeğenlerim kendilerini yere vuruyor. Kalktım Şakir Başçavuşu aradım. ‘Yeğenim kayıptır, bir ekip gönderim’ dedim. ‘İzindeyim, göndereceğim’ dedi. Sabri K. var, ‘Okulun anahtarını getir’ dedim. Samet Hoca da telefon görüntüsüne bakmış, ‘Narin patikadan ayrılıyor’ dedi, ‘Anahtarı getir’ dedim. Jandarma bekliyor. Kameradan da pek anlamıyorum. Baktılar, patikadan sonra ayrılıyor. Okulun yanındayken Arif geldi. ‘Allah için, peygamber için kızımı bulun’ dedi. Bağ, bahçe, tarlaları gezdik. Köyün aşağısında da bir şey görmedik. Gün doğmadan Barış kardeşimin yanına gittik. Akşam ben bu vahşiyi (Nevzat Bahtiyar) görmedim. Ama sabah aramaya geldi. Kanala geçtik. ‘Kanala girmişse, bu menfeze yapışacak’ dediler. Ayakkabımı çıkardım, cüzdanımı çıkardım. 16-17 yaşlarında biri vardı. Bir refleksle ‘ay’ dedi. Öyle deyince ben de hemen kendimi suya attım. Menfeze yapıştım. ‘Ferhat, nerededir’ dedim, gösterdi. Baktım yosundur. Ondan sonra bu da (Nevzat) bizimle. Kalktık şüphelendiğimiz yerlere baktık. Köye geldik. Daha sonra jandarma ‘Muhtar, bizden ayrılma’ dedi. ‘Başım üstüne’ dedim” dedi.
“KÖYDEKİ BÜTÜN KUYULARA BAKTIK”
Arama çalışmalarını anlatan Salim Güran, “Araba meselesinde, Nevzat ‘Param yok’ dedi. Cemaat de vardı, ‘40 bin Nevzat versin’ dediler. Yine ‘Param yok’ dedi. ‘Paran yoksa kardeşime ev yapıyoruz, gel bu sıvayı yap’ dedim. ‘Bir fiyat söyle, yap’ dedim. ‘Ben bakmadan fiyat vermem’ dedi. Gitti inşaata baktı. ‘Bu inşaat, 200 binden aşağı olmaz. Senden 20 bin almam, 180 bin’ dedi. ‘Millet 150-160 bin fiyat vermiş. Sen de böyle bir fiyat ver’ dedim. Sonra ‘Kim veriyorsa o fiyata ona ver’ dedi. Ondan sonra 3 ay benle konuşmadı. Kahvede yanıma gelmiyordu. JASAT ekibinden biri bağırıp çağırıyor. ‘Muhtar gel arabaya bin’ dedi. ‘Kaç tane kamera var tespit edin’ dedi. Hacı Sait benim dostum, çiftliği var. ‘Muhtar benim çiftliğin kamerası var’ dedi. O çiftliğin kamerasına baksaydılar, Nevzat’ın arabasını görseydiler. Kolluk, hem aileyi suçluyor. Sen Narin patikadan kaybolduktan sonra o saatten sonraki kameralara niye bakmıyorsun? ‘Muhtar köyde kaç tane kuyu var’ dediler. Kalktık beraber gittik, köydeki bütün kuyulara baktık. En son dediler ki; bir kuyu da Mehmet Kaya’nın orada var. Biz Mehmet Emin Kaya’nın avlusunda, ‘Bu peyniri çıkarın’ dediler. Baktım bir şeyler oluyor. Dedim ‘Hayırdır komutanım?’ Dediler ki ‘Narin’in terliğini çingenelerin orada görmüşler.’ Oraya en son giden benim. Sonra köye geldik. Ben okulun yanındayken, kamera var. Birsen, ‘17.30’da eve geldi, kapımızı çaldı’ dedi. Kim ne saat diyorsa, ben kolluk kuvvetlerine öyle diyorum” sözlerine yer verdi.
“BİR POMPALI ÇIKTI”
Arama çalışmalarını anlatan Salim Güran, “İkinci günden beri beni arıyorlar, ‘Bir tane üfürükçü var’ diyorlardı. Dedim ‘Devlet gelmiş.’ Bir tane istihbaratçı geldi, ‘Yenge ile Muhammed’i gönder, para istemiyor’ dedi. Dedim ‘Ben onları yalnız göndermem’ dedim, ‘Yenge Muhammed’i al, gel’ dedim. Oraya gittik. Kolluk kuvvetleri bizi götürmüş. İki tane hoca orada okuyor. Muhammed konuşmasa, ben üfürükçülere inanmıyorum. Muhammed’e ‘Bir şey görüyor musun’ dediler. ‘Bir dede görüyorum’ dediler. Muhammed’e, ‘Dedeye Narin’i sor’ dediler. ‘Çarıklı’daki sokağa gitti’ dedi. ‘Taşlı bir eve’ dedi. ‘Dede Narin’i bana göster’ dedi, ‘Karanlıktır’ dedi. Dediler, ‘Söyle, dede aydınlık yapsın orayı.’ Sonra dedi ki ‘Aha, Narin. Narin makarna yiyor. Yanında da iki kişi var. Yüzleri karanlık.’ Bir heyecanlandım. Sonra geldik yengemi köye bıraktık. İstihbaratçı, ‘Muhammet’i getir’ dedi. ‘Ekip gelmeden ben yeğenimi getirmem’ dedim. Götürdüm, yeğenimi petrole bıraktım. ‘Ben ölürsem bir şey olmaz’ dedim. Daha sonra eve gittik. Bacanağımın evi de o tarafta. Bacanağımın oğlu da geldi. ‘Acıkmışım’ dedim. Tandır ekmeği getirdik. ‘Ekip gelecek’ dediler. Gün doğmadan ekip geldi. Gidene kadar bir kapıyı kırdılar. DİSKİ müdürünün evi. ‘Hayırdır, bu bana özel midir’ dedi. ‘Narin içindir’ dediler. ‘Narin içinse başım gözüm üstüne’ dedi. Orada bir şey yoktu. İkinci bir ev vardı. Onu da kırdılar. Daha sonra ‘Muhammed’i getirin’ dediler. Bir pompalı çıktı. O ev kimindir bilmiyordum. Nevzat’la bir akrabalık bağım yok. Sözde jandarmayı yönlendirmişim” dedi.
“BU ADAMLA 3 AYDIR KONUŞMUYORUM”
Aracından çıkan DNA nedeniyle tutuklandığını belirten Salim Güran, “Bunun (Nevzat) rezil kardeşi de beni arıyor. ‘Buldunuz mu, bulmadınız mı, inşallah bulursunuz’ diyor. Vecdi madem bizimle sıralı iletişim kurmuş, niye gözaltında değil? Kalktılar arabaları getirdiler, beni aldılar. ‘Muhtarın DNA’sı, senin arabandan çıkmış’ dediler. Dedim ‘Çıkmasa şaşarım.’ Dediler kusmuk, kan… Dedim asla bir şey olamaz. Götürüp medyaya verdiler. Beni medyanın önüne attılar. ‘Muhtar, sen petrole gitmişsin’ dediler. ‘Battaniyede ceset sarılıymış’ dediler. ‘Komutanım, ben cesetle çarşıda tur mu atmışım. Petrolün kamerası var’ dedim. ‘Bir de ıslak mendil almışsın’ dedi. Bu adam da (Nevzat) medyanın önünde her şeyi görüyor. Ömrü hayatımda cezaevi görmemişim. Ben cezaevindeyken televizyonda M.P. isimli itirafçı, sonra N.B. dediler. O zaman keşif yapıyorlardı. Narin’in cesedi bulunduktan sonra yeğenimin cenazesine ‘Bırakın gideyim’ dedim. Bırakmadılar. Bir medya bu kadar kötü olamaz. Bu insan yakalandığı zaman, ‘Salim Güran öldürdü’ diyor. Niye diyor? DNA arabamda çıktı diye. Dedim ben 3 aydır bu adamla konuşmuyorum. Bu ifadesinde sürekli Salim Güran diyor, ön koltuk diyor. O cam da bozuk, kapı da bozuk. O camı indirin, beni idam edin. İfadelerini medyadan almış. İkinci defa arabayı Van’a göndermişler. Bir saç çıktı. Çıkabilir” diye konuştu.
“SUÇLAMALARI KABUL ETMİYORUM”
Suçlamaları kabul etmeyen Salim Güran, şöyle konuştu:
“Bazla ilgili, ben aynı anda iki yerde olabilir miyim? Baz beni derede gösteriyor, ben köydeydim. Benim aile bireylerime bak. Fuat, onlara çay vermiş. Diyor ‘Bizi dinlemiş’. Eniştem Şevket Kaya, Narin’i bulmak için mücadele etmiş. Mehmet Bahtiyar diyordu, ‘Nevzat işe gitmiş.’ Ama şimdi demiyor. Hani bunun aile bireyleri bir tane gözaltında var mı? Hem kızımızı hem ailemi yok etti. Türkiye’yi parmağında oynatıyor. Allah peygamber aşkına, bu kolluk kuvvetlerine bir soruşturma açsınlar. Bu kadar kötülük niye? Dediler, ‘DEM partilin yemek arabasını kovmuş.’ Peşlerine takmışlar gazetecileri, şov yapıyorlar. Kim olsa kovar. Benim 7 çocuğum var, Narin’den 1 yaş küçük kızım var. Allah peygamber aşkına. Vallahi benim yengem, çocukları için ölüyor. Vallahi benim yeğenlerim kız kardeşleri için ölüyor. Kızımızı öldürdünüz. Amcamın eşi, kardeşimin eşi, Fuat’ın eşi… Sen niye karını söylemiyorsun, kızını söylemiyorsun? Allah bizimledir. Allah’ım, bizi yok etmeye çalışıyorlar. Herkes şov peşinde. Bu caninin (Nevzat Bahtiyar’ın) avukatının eşi gidip, onun eşiyle fotoğraf çekmiş. Belki karısı katildir? Sen nereden biliyorsun? Herkesten rica ediyorum, şov yapmayın. Canımız gitti. Bizim namusumuzla oynamayın. Kendimizi ifade edemiyoruz. Yeğenimin ölümüyle burada yargılanıyorum. Dağ gibi kardeşim çökmüş. Ailem, hepsi perişan. Yeter artık lütfen. Niye bu kadar kötülük, art niyet? Bakın bir DNA yüzünden başıma ne geldi. Suçlamalarımı kabul etmiyorum. Beraatimi istiyorum.”
Duruşmada, Narin’in amcası Salim Güran’ın savunmasının ardından, Salim avukatı Onur Akdağ söz aldı.
Narin’in cenazesini taşıyarak Eğertutmaz Deresi’nde su kenarına bırakıp, üzerine de taş koyduğunu itiraf eden Nevzat Bahtiyar’ın söylediklerinin soruşturmanın merkezine alındığını belirterek, şunları söyledi:
“Nevzat her gelişmede ifadesini değiştiriyor. Nevzat’ın daha kaç ifade değiştirmesi gerekiyor? Bir kişi nerede kayboluyorsa, ilk orada aranır. Nevzat’ın evi patikaya en yakın evdir. Nevzat ilk anda tespit edilebilseydi, hiçbir kurgusu olmayacaktı. Nevzat’a suçu birinin üzerine atma şansı verildi. Kendisi itirafçı olmuş değil. Aksine, yatağın altında bir korkak gibi saklanırken yakalandı. Yakalanmasının sebebi, jandarmanın çiftlik kamerasına bakmasıdır. İhmal zincirleri saymakla bitmez. Gözaltına aldıklarına Nevzat, bize iki ayrı hikaye anlattı daha sonra bu hikaye çoğaldı. Arabanın ön koltuğunda cesedi taşıyor, bagajda değil, arkada değil, ön koltukta. Niye ön koltuk diyor? Çünkü çarşaf çarşaf DNA’nın nerede olduğu bilgisi var. O yüzden bagaj değil, arka koltuk demiyor. Arabanın ön koltuğunu göstererek, ‘Bunu yok et sana 200 bin TL dedi’ diyor. Bir gün sonra savcılıkta ifade değiştirdi. Bu cinayetin ne zaman işlenebileceğine dair zaman bilgisi var. O yol üzerinde zaten öldürüldü. Araba 15.40’ta deredeydi. Yani arada 29 dakika var. 15.13’te Nevzat’ın kolunda can veriyor. Jandarmanın ihmali var. Jandarma, Ahmet diye birini alsa, Nevzat ona göre ifade verecekti. Jandarma, cinayet dosyası eline geçince bocaladı. Jandarma her ifadeyle başka senaryonun peşinde düştü. İş çözülemez hale geldi. Günün sonunda kamera kaydıyla yakalanan Nevzat’ın söyledikleri, soruşturmanın merkezine alındı.”
NEVZAT’IN EŞİ HAKKINDA ‘AZMETTİRİCİ’ İDDİASI
Nevzat Bahtiyar’ın eşi Gazal’ın da cinayeti görebileceğini belirten Avukat Onur Akdağ, “Başta Güran ailesi olmak üzere kolundan tuttukları gibi içeri aldılar. Salim’e an az 3 kadınla ilişkisi olup olmadığını soruyorlar. Utanın be utanın. Bir insan bir köyde kaç kadınla birlikte olabilir? Olayı ilişkiye bağladılar. ‘Aranızda bir cevapsız çağrı var, bu cevapsız çağrılarla mı mesajlaşıyorsunuz?’ diye soruyorlar. Böyle bir soru olabilir mi? Medyanın ve Nevzat’ın söyledikleri merkeze alındı. Nevzat’ın evinde arama yapsaydınız ya da Narin’in amcasını, yengelerini alırken, onları da alsaydınız. Bu adam ‘Ellerimle götürdüm’ diyor. Evde Nevzat’ın karısı yok muydu? Onu niye tutuklamadılar? Muhammed, terlik bulduğu için tek kişilik hücrede. Gazal Bahtiyar (Nevzat Bahtiyar’ın eşi) en az cesedi görenlerden biri. Cinayeti gören ya da azmettirenlerden biri de olabilir. Adam ‘Cesedi eve götürdüm’ diyor. Evde arama yapmıyorlar. Cesedin taşındığı evden jandarma eşliğinde ev taşınıyor. Orası suç mahalli değil mi?” diye konuştu.
“TOPLUM BU İŞTEN ‘AİLE ÇIKSIN’ İSTİYOR”
Nevzat Bahtiyar’ın, 3 ay boyunca Salim Güran’ı aramadığını belirten Onur Akdağ, “Günün sonunda katili bulduk mu? Bu soruyu hiç kendinize sordunuz mu? Narin nerede öldürüldü, kim öldürdü, bu soruları bulmak için gerçek delillerin peşine düştünüz mü? Maalesef ki; hayır. Kimisi gündem kalmak ister, kimisi Narin’in ardından para kazanmak ister. Bir gazeteci nasıl olur da Nevzat’ı ölümüne savunur? Toplum, bu işten ‘Aile çıksın’ istiyor. Herkes bir ata oynuyor. ‘Benim atım kazansın’ diyor. Narin’in ölümü ne kadar korkunçsa, öldürülmekle itham edilmek de o kadar korkunç değil mi? Nevzat şimdi (içinden) diyor ki ‘Tek başıma köyün hakkından geldim, yedim, içtim, hesabı da size kilitledim’ diyor. Bütün bir toplum katile alkış tutuyor. Nevzat, tüm Türkiye’yi parmağında oynattı. Oynatmaya da devam ediyor. Salim, Nevzat’ı en son 21 Mayıs’ta arıyor, ondan sonra bir daha aramıyor. Arif ile Nevzat arasında para meselesinden sonra bir daha iletişim kurmuyor. Salim’e selam bile vermiyor. Tam 3 ay boyunca Salim, Nevzat’ı aramıyor. 3 ay boyunca seninle konuşmayacağım ama bir çocuğu öldürüp seni buna ortak edeceğim öyle mi? Mehmet Bahtiyar, 16 Eylül’deki ifadesinde, olay günü Çarıklı Mahallesi’nde Nevzat ile beraber çalıştıklarını söylüyor. Neden tutuklu değil? Vecdi önce Salim’i arıyor, sonra Nevzat’ı. Sıralı arama yapıldığı iddia ediliyor. Her iki durumda da suça ortak edilmiş oluyor” dedi.
“CİNSEL İSTİSMARA MARUZ KALMIŞSA, BU NEVZAT’TIR”
Avukat Akdağ, varsa istismarın aileye düşman birini işaret ettiğini ifade ederek, “Raporda her ne kadar PSA tespit edildiyse de bunun kadınlarda da olabileceği söyleniyor. Eğer bir istismar düşüneceksek, ilk ağabey mi, amca mı yoksa aileye düşman olmuş birini mi göreceğiz? ‘Görmemesi gereken bir şey’ deniyorsa, bu çok net bir şekilde Nevzat’ı işaret ediyor. Bir katilin zihin dünyasını göremeyiz. İlk celsede Nevzat’a ‘Narin’e dokundun mu’ diye boşuna sormadık. Gidip peynir alıyor, çay içiyor, namaz kılıyor. Bu bize ne düşündürüyor? Bir ihtimal, cinsel istismar sonrası rahatlamasını gösteriyor. ‘Cinsel bulgu yok’ demiyor raporda. ‘Tespit edilemedi’ diyor. Sonraki hareketler maalesef bunu gösteriyor. Narin cinsel istismara maruz kalmışsa, bu Nevzat’tır. Bir pedofili, 13 yaş altı çocuklara yönelik fanteziler kuran, onlara karşı cinsel dürtüler hisseden bir bireydir. Aşağılık duyguları, yalnızlık düşük özgüven, duygusal olgunlaşmamışlık yaşarlar. Bu durum bize birini andırıyor” diye konuştu.
“BİLİRKİŞİ RAPORUYLA TESPİT EDİLSİN”
Salim Güran’ın, cinayet saatinde telefonundaki adımsayar uygulamasında yalnızca 45 adım attığının tespit edildiğini, bununla ilgili hata payının olup olmadığını bilirkişi raporuyla tespit edilmesini isteyen Akdağ, şöyle devam etti:
“Bu dosyada Salim hakkında yapılan en korkunç algı da DNA’dır. Spikerler, ağızlarını doldura doldura ‘Direksiyon kısmında ölüm sıvısı, Narin’in dışkısı bulunmuş’ diye haberler yaptılar. Bu da yalan çıktı. ‘Salim’in aracından sadece Narin’in DNA’sı bulunmuş’ iddiası da doğru değil. Battaniye sağ ön koltuktaysa, Narin’e ait DNA neden orada çıkmıyor? Arif’in, Salim’in çocuklarının DNA’sı karşılaştırma için alınsaydı, onların da DNA’ları araçta çıkacaktı. Çünkü sürekli oynuyorlardı. Narin’in o araca daha önce de bindiğini herkes teyit etti. Amcadan bahsediyoruz, yedi yabancıdan değil. Salim’in aracının bazı kapılarının kitlenmediğine de dair rapor da var. Sağ ön cam da açılmıyor. Bu Nevzat’ı da yalanlıyor. DNA kalıntılarının yeniden incelenmesi için Van’a gönderildi. Sağ kapı ön iç kısımda DNA bulundu. Birden fazla DNA’nın farklı yerlerde çıkması, Narin’in canlı iken araç içerisinde olduğunu ya da farklı zamanlarda bindiğini gösteriyor. Bunun yanında sürüntü DNA araca ne zaman bulaşıyor? Her ihtimal olabilir. Salim, aracını o günden sonra yıkamıyor. Hatta Nevzat ile Salim’in aracından toprak numunelerinin benzerliği de raporda mevcut. Nevzat, istikrarlı bir şekilde battaniyeden bahsediyor ve Salim’in çocuğu öldürdüğünü söylüyor. Sosyal medyadan, televizyondan ezberleyerek tekrar ediyor. Salim evdeki 3 çocuğu öldürmüyor, Narin gelince mi öldüresi geliyor? İkinci senaryoda Enes, görülmemesi gereken biriyle ya da bir hayvanla bir şeyler yapıyor. Senin oğlun öz kızını öldürecek ve 3 aydır konuşmadığın bir adama mı vereceksin? Sonra Arif’e haber vermeyeceksin. Onca tutuklu kadın ve erkek de Enes ve Salim için kendini feda ediyor. Bu tiyatroya son verecek bir akıl yok mu? Bunlar topluma empoze edilen şeyler. Madem Enes öldürmüş, Salim neden Arif’i aramıyor? Elinizi vicdanınıza bırakın, adımsayarda eğer 45 değil de 145 adım çıksaydı, herkes Salim’i katil ilan etmez miydi? Salim ve çocuklarıyla ilgili adımsayar hakkında bir teknik rapor aldıralım. Bu kadar net bir delil ortadayken, neden ehemmiyetsizleştirme çabasındasınız? Bu davada aynı yerde değil miyiz? Neden el birliğiyle, barosuyla, savcısıyla ehemmiyetsizleştiriyorsunuz? Adımsayarda silme işleminin yapılıp yapılmadığı bilirkişi raporuyla tespit edilsin. Saatlik veri silme mümkün değil. Hata payı var mı yok mu, ona bakalım.”
Akdağ, Salim Güran’ın tahliyesini ve beraatini, olmadığı taktirde ev hapsi verilmesini talep etti.
Mahkeme heyeti, duruşmaya saat 14.00’e kadar ara verdi. Aranın ardından duruşma, saat 14.10 sıralarında yeniden başladı.
Mahkemede savunması istenen tutuklu sanık Nevzat Bahtiyar, bir kez daha Narin’i öldürmediğini, yalnızca cesedini taşıdığını ifade etti.
Nevzat Bahtiyar savunmasında, Narin’in cansız bedenini Salim Güran’ın kendisine verdiğini ileri sürerek, “Kendisi bana işaret etti, ‘Bunu kaybet, parça parça haline getir.’ dedi. Suçu üzerime yüklüyorlar. Salim’in avukatı bana yönelik hoş kelimeler kullanmadı. Neden bir insanı vahşice yukarıdan atayım? Biri beni görebilir” ifadelerini kullandı.
“YALAN SÖYLEMEK ZORUNDA KALDIM”
Ailesinin bir güvencesi olmadığı ve bu nedenle korktuğu için sustuğunu öne süren Bahtiyar, “Cezaevinde ailem güvence altına alındıktan sonra söyledim. Tekli odada kalıyorum. Kartım ve hesabım yoktu. Odamda televizyon, radyo hiçbir şey yok. (Salim Güran’ın avukatı Onur Akdağ) Devletin beni neden yakalamadığını söylüyor. Ne konuştuğunu bilmiyorsun. Kimin gücü devlete yetiyor. Hiç kimse gazetecilere müdahale etmedi. Ben onları tanımıyorum, onlar da beni görmediler. Yakalandığım gün beni karakola götürdüler. Ailemin güvencesi olmadığı için mecburen yalan söylemek zorunda kaldım” dedi.
Salim Güran’ın araç satışı konusunda yalan söylediğini ileri süren Bahtiyar, “Aracı vadeli vermiştim. Adama 90 bin lirayı vadeli vermiştim. Adam satamayınca Salim’e, ‘Kendine al.’ dedim. Para konusu ve ev meselesi çıktı. ‘Eve bakmayana kadar fiyat veremem.’ dedim. Eve baktıktan sonra akşam onu aradım. ‘Hakkı 170 bin liradır. Senin için en son 150 bin yaparım.’ dedim. O da başka birinin 140 bin lira fiyat verdiğini söyledi. Ben de ‘Beni o para kurtarmaz.’ dedim. 200 bin lira fiyat verdiğim konusunda yalan söylüyor” beyanında bulundu.
Bahtiyar, savunmasını şöyle tamamladı:
“(Salim Güran) Ben sana ne dediysem onu söyle. Sen beni çağırdın. Narin’i bana teslim ettin. Şimdi inkar ediyorsun. Ben aldım, götürdüm, oraya bıraktım. Ben sadece Narin’in cansız bedenini taşıdım. İnkar etmiyorum. Cezam neyse razıyım. Onların da suçunu kabul etmesi lazım. Suçun hepsini benim üzerime atıyorlar. Kesinlikle kabul etmiyorum. Ben öldürmedim, neden üzerime alayım ki? İftira atamam. Ne biliyorsam onu söyledim.”
BAHTİYARIN AVUKATLARI SAVUNMA YAPTI
Duruşmada daha sonra Bahtiyar’ın avukatı Ali Eryılmaz’ın savunmasına geçildi.
İstismara ilişkin konuşan Eryılmaz, “Güran ailesinden yaklaşık 39 tanık dinlendi, 25’i aileden. Baba dahil kimse Nevzat’ı şüpheli olarak göstermedi. 8 Eylül’den önceki tarihteki 50 bin TL’lik alacak-verecek meselesi de inandırıcı bulunmadı. Müvekkilimle ilgili hiçbir dayanağı olmayan bir iddia ortaya atıldı. Enes Güran ile ilgili bir jandarma tutanağı var, annesi ‘Erkek çocuklarım evdeyken kızımı Maşallah’a bırakıyorum,’ diyor. Dolayısıyla bu iddiayı hiçbir şekilde kabul etmiyoruz, iğrenç bir iddia olarak görüyoruz” dedi.
Salim Güran, Narin’in kaybolduğu gün birçok aile üyesiyle görüştüğünü ancak Arif Güran’ı aramadığını ifade eden Eryyılmaz, “Güran ailesinin tüm üyelerinin bu süreçte yaptığı ifade değişikliklerini çok iyi biliyoruz. Müvekkilim Salim’in dostu. Hep ‘soğukkanlı’ ibaresi kullanılıyor, sizin de dile getirdiğiniz bir beyan bu. Biz avukatları olarak, ailesinin duruşmaya gelmesinin gerek olmadığını belirttik” diye konuştu.
Nevzat Bahtiyar’ın savunmasını üstlenen ikinci avukatı Adnan Ataş da şunları söyledi:
“O köyde, Güranların çocuğu dışında Güranlara karışabilecek kimse yok. Birsen Güran’ın ifadesi bu dosya açısından sadece bir beyan değil, aynı zamanda bir delildir ve bu beyana itibar edilmelidir. Hediye Güran, saat 13.00 ile 13.40 arasında olay yerine, yani Arif Güran’ın evi ve çevresine gittiğini söylüyor.
Tüm bu delil karartmalar, çelişkiler, Nevzat Güran için mi yapıldı? Mümkün değil. Dün Nahit Bey değindi, tekrara düşmek istemiyorum. Enes’in vücudundaki izler sadece mısır koçanıyla açıklanabilecek şeyler değil. Peki, gözündeki morlukları neye bağlayacağız? Her ne olduysa o yokuşun yukarısında oldu. Zaten Ulusal Kriminal Büro’nun raporu da bunu destekliyor. Soruşturma dosyasında çocukların bile ifadesi alındı. Hiçbir çocuk, arabada oyun oynarken görülmedi. Hepimiz babayız, biliriz; araba çocukların oyun alanı değildir.
Benim müvekkilim açısından cinayet ve cinayete iştirak suçu oluşmamıştır. Müvekkilim korktuğu ve tehdit edildiği için hareket etmiştir. Olay yerine giden en son kişidir. Ancak Güran ailesi, müvekkilimi katil olarak göstermektedir. Çoban ise, ‘Allah hakkımı bırakmasın,’ diyor ama korkudan savcılığa gidemiyor. Müvekkilim açısından beraatini isteyeceğiz, ancak kendisinin bazı kabulleri de bulunmaktadır. Bu nedenle tahliyesini talep ediyoruz.”
DURUŞMAYA İKİNCİ KEZ ARA VERİLDİ
Mahkeme heyeti, Nevzat Bahtiyar’ın ikinci avukatı Adnan Ataş’ın konuşmasının ardından duruşmaya 16.45’e kadar ara verdi.
NE OLMUŞTU?
Diyarbakır’ın merkez Bağlar ilçesinin Tavşantepe Mahallesi’nde 21 Ağustos’ta kaybolan Narin Güran’ın 8 Eylül’de Eğertutmaz Deresi’nde cansız bedenine ulaşılmıştı.
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında gözaltına alınan 23 şüpheliden aralarında anne Yüksel, ağabey Enes ve amca Salim Güran ile komşuları Nevzat Bahtiyar’ın da bulunduğu 12 kişi tutuklanmıştı.
Yüksel, Enes ve Salim Güran ile Nevzat Bahtiyar hakkında yürütülen soruşturma tamamlanmış, 4 sanık hakkında “iştirak halinde çocuğa karşı kasten öldürme” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle hazırlanan iddianame, Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesince 23 Ekim’de kabul edilmişti.
Sanıkların yargılanmasına 7 Kasım’da başlanmış, 3 gün süren ilk duruşma, sanıkların tutukluluk halinin devamına karar verilerek 26 Aralık’a ertelenmişti.
İlk duruşmanın ardından Cumhuriyet savcısı hazırladığı 14 sayfalık mütalaayı celse arasında mahkemeye sunmuştu.
Dava kapsamında, Narin’in amcası Erhan Güran ve çoban Ahmet A’nın mahkemeye zorla getirilmesine karar verilmişti.
Öte yandan dün başlayan duruşmada Salim Güran’ın işçisi 15 yaşından küçük R.A, pedagog eşliğinde adli görüşme odasında Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) üzerinden dinlenmişti.
Ardından Çoban A.A. ve Narin’in amcası Erhan Güran dinlendi. Baba Arif Güran duruşmada söz aldı, tutuklu sanıklar ve avukatlar savunma yapmıştı.
Narin Güran’ın öldürülmesine ilişkin tutuklu anne Yüksel, ağabey Enes ve amca Salim Güran ile komşuları Nevzat Bahtiyar, “iştirak halinde çocuğa karşı kasten öldürme” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle yargılanıyor.