Mersin’in Akdeniz ilçesine bağlı Çilek Mahallesi’nde bulunan Yolgın ailesinin evine 29 Aralık 2021 tarihinde Mersin Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı Narkotik Şube polislerince baskın düzenlendi. Evde yapılan aramanın ardından yanlış adrese baskın yapan polislerle tartışan İsmail ve Serhat Yolgın adlı kişiler, polislerce darp edilerek gözaltına alındı. Götürüldükleri emniyette maruz kaldıkları işkence nedeniyle darp raporu alan İsmail ve Serhat Yolgın hakkında, ayrıca “görevli memura görevini yaptırmamak için direnme” suçlamasıyla işlem yapıldı.
Ertesi gün sevk edildikleri Mersin Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği’nce adli kontrol şartıyla serbest bırakılan İsmail ve Serhat Yolgın, Mezopotamya Ajansı’ndan Hamdullah Yağız Kesen ve Cemil Uğur’a yaşanılanları anlattı.
TEPKİ GÖSTERDİ DARP EDİLDİ
İsmail Yolgın, arama kararın bulundukları evde 15 yıl önce oturan bir kişiye dair olduğunu ifade ederek, maruz bırakıldıkları uygulamanın tek sebebinin polise gösterilen tepki olduğunu aktardı. Hem evde hem araçta hem de emniyet işkence gördüklerini ve haklarında “görevli memura görevini yaptırmamak için direnme” suçlamasıyla işlem yapıldığını anımsatan Yolgın, olay günü yaşanılanları şöyle anlattı: “Bir ses duydum; balkona çıktım; 5 ila 6 polis Serhat’ı darp ediyorlardı. Bende direk aşağıya koşup, bağırarak; ‘Ne oluyor’ diye sordum. Bu sırada amcaoğlunu bırakarak bana saldırdılar. Adını sonradan öğrendiğim Ü.A. diye bir komiser vardı; özellikle o benim üstüme fazla geldi. İtiş kakışla beni yere düşürüp, darp etmeye devam ettiler. Araca bindirerek İl Emniyet Müdürlüğü’nün 4’üncü katında bulunan Narkotik Şube’ye götürdüler.
SAATLERCE SÜREN İŞKENCE
Kamerası olmayan bir odaya götürdüler. İçeri girer girmez Ü.A. dediğim komiser ceketini çıkararak, ‘orada erkeklik yapıyordun, gel de burada erkeklik yap’ diyerek, üzerime doğru yürüdü. O esnada ensemden bir darp aldım, yaklaşık 2 ila 3 dikiş atıldı. Aldığım darptan sonra yere çöktüm. Yere çöktüğüm esnada hatırladığım kadarıyla Ü.A. dediğim komiser botu ile birkaç sefer suratıma vurdu. Aldığım darbeler sonucu da kendimden geçmiştim. Amcaoğlu Serhat Yolgın’ın bağırış ve çağırış sesleriyle kendime geldim. O esnada onu darp ediliyorlardı. Gözümü açtığımı gördüklerinde tekrar bana saldırarak, darp ettiler. Bir süre sonra üzerimize su döküp, darp etmeye devam ettiler. Bu böyle yaklaşık 4 ila 5 saat sürdü. Daha sonra bizi hastaneye götürdüler. Darp raporu aldık. Oradaki doktor ve hemşireler, müşahede altına alınmamız gerektiğini belirttiler ama polisler hiçbir şekilde umursamadılar. Korona testi bahanesiyle bizi Şehir Hastanesi’ne götürüp, test sonrası tekrardan emniyette götürdüler. Hastaneden geldikten sonra polislere kötü olduğumuzu ve bu şekilde olmayacağını söyledik. Aldığım darbelerden dolayı başım dönüyor, midem bulanıyordu. Onlarda bu korkuyla bizi alıp, tekrardan hastaneye götürdüler. 30 ila 40 dakika hastanede kaldık ama bize herhangi bir müdahale olmadı. Sonra bizi tekrar karakola götürüp, nezarethaneye koydular. Ertesi günde mahkemeye sevk edilerek, serbest bırakıldık.”
SUÇ DUYURUSUNDA BULUNACAK
Arama sırasında aşağıda polislerle tartıştıktan sonra olay yerinden uzaklaştığını akabinde de gözaltına alındığını belirten Serhat Yolgın, emniyette hakaret ve işkenceye maruz kaldığını daha sonra yerlerde sürüklenerek, kuzeninin bulunduğu yere götürüldüğünü dile getirdi. Yolgın, “Gittiğimde İsmail yerde baygın yatıyordu. Sonra Ü.A., ayağındaki botlarla yüzüme vurmaya başladı. Üzerime çıkıp coplarla darp etti. Bir süre sonra üstümden kalktılar. 10 ila 15 dakika sonra bir kova suyu başımdan aşağıya döktüler. Kendime geldim, tekrardan bana saldırdılar. Bana yaptıklarını İsmail’e de yaptılar. Vuruyorlardı, düşüp bayılıyorduk, ayıltıp bir daha vuruyorlardı. Komiser Ü.A., yüzüme bakarak ‘Daha size hiçbir şey yapmadım. Siz durun sizle daha çok uğraşacağım’ dedi” şeklinde yaşadıklarını anlattı.
İsmail ve Serhat Yolgın, kendilerine bunları yaşatan polisler hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunacaklarını söyledi.