“Sen aÅŸka inanmazdın, sen inanmazdın
Ben maviye inanırdım
Boynumdaki yorgun damarların mavisine
Beyaz dalgaları omuzlayan deniz mavisine
Denizin bittiği yerde başlayan göğün mavisine inanırdım
Bir de ensemde ki dövmeye inanırdım
KuÅŸ ölür sen uçuÅŸu hatırla…”
***
Şiirlerinde ilk göze çarpan derin bir yalnızlık duygusuydu. Talihsizliklerle dolu kısa ömründe kadınların sorunlarını ele almakta ve İran toplumunun kadınlara karşı uyguladığı ayrımcılığı eleştirmekte asla geri durmadı.
Aşk, ölüm, yalnızlık ve yaşam temalarını biteviye işleyen, birey olma arzusunun çağrışımlarını dizelere yükleyen, bundan dolayı başta muhafazakârlar olmak üzere toplumun değişik kesimlerinin lince varan tepkisiyle mütemadiyen mücadele etti Füruğ Ferruhzad.
FüruÄŸ, kadın olmanın, bunun da ötesinde düşündüğünü ifade etmenin zorluklarını bir “ÅŸerha” gibi yüreÄŸinde taşısa da, mücadele etmekten asla geri durmadı.
Düşündüğünü ifade etmenin zorluÄŸu bakımından sanırım çoÄŸumuz “maviye inanan” kadının yaÅŸadığı zorlukları yaşıyoruz.
Aynı huzursuzluk.
Aynı gönül kırıklığı.
Aynı yalnızlık.
Hüznün bütün koşulları aynı.
Ya asi ruhu…
Mücadele etmekten vazgeçmeyen asi ruhuna sahip miyiz?
“Maviye” inanan özgür ve umutlu ruhu ne derece kanatlandırıp yüreÄŸimizde uçurabiliyoruz?
***
Benim gibi ziyadesiyle pesimist biriyseniz, yol arkadaşlarınızın maviye inanan insanlar olması yaşamsaldır.
O vakit yüreğinizin korunaklı sıcaklığında beslediğiniz umudu, dostlarınızın gülen gözlerinden aldığınız cesaretle uçurabilirsiniz.
Düşündüğünü ifade etmenin zorluğunu, gönül yorgunluğunu fazlasıyla yaşadığımız bu dönemde Gazete Davul yayın hayatına başladı.
Karanlığa eÅŸlik eden korkular ağır bassa da, “enseyi karartmayan” bir ekibin ruh verdiÄŸi Gazete Davul ailesine bende heybemde biriktirdiklerimle dahil oldum.
Maviye inanan güleryüzlü, güzel yürekli dostların kervanına katılmaktan mutluyum.
Şüphesiz bir yazar sadece topluma umut vermek için yazmaz, yazmamalı. İnsanların yaşadığı benzersiz ve birbirinden sarsıcı sorunlar vardır. Bunları iyi okumak, çığlıkları hiçbir kulağa ses olmayanları duymak ve bu sorunları yazmaktır yazarın asıl sorumluluğu.
Bu bilinçle yazmaya, anlamaya, ses olmaya, Gazete Davul’u vicdan adasına dönüştürmeye umutla baÄŸlıyız.
Bu umuda imkân tanıyan Gazete Davul’un deÄŸerli yazarlarına, siz deÄŸerli okurlara merhaba diyorum. Selam ve sevgilerimle..
Bu makale yazarın görüşlerini yansıtır. Gazete Davul’un yayın politikası ve editoryal bakış açısı ile her zaman uyumlu olmak zorunda değildir..