Dr. Gökhan Güneş
1. Genel Olarak
Kural olarak usule ve infaza ilişkin hükümlerde, lehe veya aleyhe olup olmadığına bakılmaksızın derhal uygulama ilkesi geçerlidir. Ancak, TCK’nın 7. maddesinin 3. fıkrası, infaz rejimine ilişkin olan üç müesseseyi derhal uygulama kuralının dışında tutmuştur. Bunlar; erteleme, koşullu salıverilme ve tekerrür. Yani, bu üç müessese maddi ceza hukukuna ilişkin zaman bakımından uygulama kurallarına tabidir (İzzet Özgenç, Türk Ceza Hukuku Genel Hükümler, 16. Bası, s147). Örneğin, tutuklama bir koruma tedbiri ve ceza usul müessesesidir. Bu nedenle, derhal uygulama ilkesine tabidir. Tutuklama kriterleri bakımından suçun işlendiği tarih değil, leh veya aleyhte olup olmadığına bakılmaksızın tutuklama tarihinde yürürlükte olan yasa hükmü dikkate alınır. Ancak, koşullu salıverilme, erteleme ve tekerrür bir infaz müessesesi olsalar da, TCK’nın 7/3. maddesi bunları derhal uygulama ilkesinin dışında tutmuştur.
Bu üç infaz müessesesi açısından, TCK’nın 7. maddesinin birinci ve ikinci fıkralarındaki ilkeler geçerlidir. TCK’nın 7. maddesinin 1. fıkrasında; “işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanuna göre suç sayılmayan bir fiilden dolayı kimseye ceza verilemediği gibi işlendikten sonra yürürlüğe giren kanuna göre suç sayılmayan bir fiilden dolayı da kimse cezalandırılamaz” denilmiştir. Aynı ilke Anayasa’nın 38. maddesinin 1. fıkrası ile de güvence altına alınmış ve hatta maddenin 2. fıkrasında zamanaşımı ve ceza mahkumiyetinin sonuçları açısından da aynı ilkenin geçerli olacağı belirtilmiştir. TCK’nın 7. maddesinin 2. fıkrasında da; “suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur” denilmiştir. TCK’nın 7. maddesi gereğince; suç tarihinden sonra yürürlüğe giren aleyhe hükümler fail hakkında uygulanamaz. Bu ilke, geçmişe yürüme yasağı olarak da adlandırılır. Suç tarihinden sonra yürürlüğe giren lehe hükümlerin ise fail hakkında uygulanması her zaman mümkündür.
Anayasa’nın 38 ve TCK’nın 7. maddesi birlikte değerlendirildiğinde, geçmişe yürüme yasağının istisnası olan müesseseler şunlardır; suçlar, cezalar, güvenlik tedbirleri, zamanaşımı, erteleme, koşullu salıverilme, tekerrür ve ceza mahkumiyetinin sonucu olan hususlar (bir ceza mahkumiyetinin sonucu olan denetimli serbestlik tedbiri gibi)
TCK’nın 7. maddesindeki ilkeleri koşullu salıverilmeye uyarladığımızda karşımıza şu sonuç çıkmaktadır; “suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların koşullu salıvermeye ilişkin hükümleri farklı ise, hükümlünün lehine olan kanun uygulanır” veya “suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanuna göre şartla tahliyeye hak kazanan kimsenin bu hakkı geri alınamayacağı gibi suç işlendikten sonra yürürlüğe giren kanuna göre şartla tahliye hakkını kaybeden kimseye de aleyhe olan bu hüküm uygulanamaz.”
Burada dikkat edilmesi gereken husus; koşullu salıverilmenin şartlarında yapılan değişikliklerde lehe kanun tespitinin “suç tarihinin” esas alınarak yapılması gerektiğidir. Başka bir ifadeyle, suç tarihinde yürürlükte olan lehe hüküm kaldırılsa dahi, hükümlü hakkında uygulanmaya devam eder. Suç tarihinden sonra yürürlüğe giren hüküm aleyhe ise yine hükümlü hakkında uygulanamaz. Ancak, suç tarihinden sonra yürürlüğe giren lehe düzenlemeler hükümlü hakkında derhal uygulanır.
Şartla tahliye için iki koşul gereklidir; Süre ve iyi halli olmak. Şartla tahliyenin bu iki koşulu açısından ayrı ayrı geçmişe yürüme yasağı geçerlidir. Yani, bu iki koşulun değerlendirilmesinde lehe kanunun tespiti, TCK’nın 7. maddesinin 1 ve 2. fıkralarındaki ilkelere göre yapılacaktır.
Lehe kanun sadece soyut kriterlere göre değil, her fail açısından somut olarak da değerlendirilmelidir. Yeni düzenleme bazı failler için lehe, bazıları için de aleyhe olabilir. Koşullu salıverilme sürelerindeki değişiklikler, objektif kriter olarak tüm hükümlüleri aynı şekilde etkilerken, iyi hal kriterlerinde yapılan değişiklikler her hükümlünün kişisel durumuna göre leh veya aleyhe olabilir. Süre koşulu bakımından bir örnek vermek gerekirse; suç tarihindeki kanuna göre şartla tahliyeye hak kazanmak için cezanın 2/3’ünü cezaevinde geçirmek gerekirken, sonradan çıkan kanun ile bu oran 3/4‘e çıkarılmışsa hükümlü hakkında lehe olan eski kanun (2/3 oranı) uygulanacaktır. Zira bu değişiklik tüm hükümlülerin aleyinedir.
İyi hal bakımından örnek vermek gerekirse; suç tarihindeki kanuna göre “sigara içmemek” iyi hal kriterlerinden biri değilken, sonradan çıkan yasa iyi hal değerlendirmesinde sigara içmemeyi dikkate alıyorsa; bu yeni kriter sigara içen hükümlüler için “aleyhe” olduğu halde; sigara içmeyen hükümlüler için “lehedir.” Bu nedenle, sigara içen hükümlüler hakkındaki iyi hal değerlendirmesinde bu yeni ve aleyhe kriter dikkate alınamayacak ve iyi hal kararı eski hükme göre verilecektir. Sigara içmeyen hükümlüler açısından ise, iyi hal değerlendirmesinde bu yeni ve lehe olan kriter dikkate alınacak ve iyi hal raporu yeni yasaya göre düzenlenecektir.
Tekrar etmek gerekirse; koşullu salıverilmenin şartlarını (süre veya iyi hal) düzenleyen yasa veya yönetmeliklerde hükümlü aleyhine yapılan değişiklikler açısından; sonradan yürürlüğe giren ve aleyhe olan hüküm yerine “suç tarihinde yürürlükte olan” lehe hüküm esas alınarak uygulama yapılması TCK’nın 7. maddesi gereğince zorunluluktur. İnfaz Kanunu’nun 89. maddesinde yapılan değişiklikler de bu ilke çerçevesinde değerlendirilmelidir.
Yanlış anlaşılmalara sebebiyet verilmemesi için bir hususa değinilmesinde fayda vardır. Geçmişe yürüme yasağı bakımından 7242 sayılı Yasa’nın geçici 9/2. maddesi ile İnfaz Kanunu’nun 89. maddesinde yapılan ve 01.01.2021 tarihinden itibaren uygulanacak olan değişiklikleri iki bölümde ele almak gerekir;
a. İyi hal raporlarının hazırlanma usulüne ilişkin değişiklikler,
b. İyi hal kriterlerine ilişkin değişiklikler.
İyi hal raporlarını verecek kurulların oluşumu, çalışma usulleri, değerlendirme süreleri gibi değişiklikler usul ve infaz hukukuna ilişkin olduklarından derhal uygulanma ilkesine tabidir. Örneğin, 01.01.2021 tarihinden sonraki tüm iyi hal raporları idare ve gözlem kurullarınca en geç altı ayda bir düzenlenecektir. Yine, yasaların iyi hali esas aldığı tüm durumlarda da 01.01.2021 tarihinden itibaren yeni düzenlemeye göre iyi hal raporları düzenlenecek ve suç tarihinin 01.01.2021 tarihinden önce olması önem arz etmeyecektir. Başka bir ifadeyle, koşullu salıverilme veya erteleme gibi müesseseler bakımından iyi hal raporlarının hazırlanma usulünde, suç tarihine veya lehe/aleyhe olup olmadığına bakılmaksızın yeni düzenlemeye göre raporlar hazırlanacaktır. Zira kurulların kimlerden ve nasıl oluşacağı, raporların hangi sürelerde hazırlanacağı ve bu raporlara nasıl itiraz edileceği gibi hususlar “derhal uygulama ilkesine” tabidir. Yani, bu usul değişiklikleri 89. maddenin yürürlüğe girdiği 01.01.2021 tarihinden itibaren hemen uygulanmaya başlayacaktır.
TCK’nın 7. maddesine göre maddi ceza hukuku kurallarının ve dolayısıyla geçmişe yürüme yasağının uygulanması, İnfaz Kanunu’nun 89. maddesindeki “iyi hal kriterlerine” ilişkindir. Zira bu kriterlere göre hükümlünün iyi halli olup olmadığı değerlendirilecek ve iyi hal raporuna göre hükümlü hakkında şartla tahliye kararı verilerek serbest bırakılacaktır. İyi hal, şartla tahliyenin esaslı bir unsurudur ve iyi hale ilişkin kriterler de 89. maddede düzenlenmiş. 89. maddedeki koşulları taşımayan hükümlü hakkında iyi hal ve dolayısıyla şartla tahliye kararı verilemez. Bu nedenle, 89. maddedeki iyi hal kriterlerinde yapılan değişiklikler, koşullu salıverilmenin unsurlarında yapılan değişiklik anlamına gelir ve TCK’nın 7. maddesi gereğince geçmişe yürüme yasağına tabidir.
Kısaca; 7242 sayılı Yasa ile İnfaz Kanunu’nun 89. maddesindeki “iyi hal kriterlerine” ilişkin yapılan değişiklikler açıkça hükümlülerin aleyhinedir. Bu nedenle, bu değişikliklerin yürürlüğe girdiği 01.01.2021 tarihinden önce işlenen suçlarla ilgili verilecek koşullu salıverilme kararlarına esas alınacak iyi hal raporlarında kullanılabilmesi mümkün değildir. Bu raporlar, maddenin değişiklik öncesi metnindeki kriterlere göre düzenlenmelidir. Yani, 7242 sayılı Yasa ile İnfaz Kanunu’nun 89. maddesine eklenen yeni kriterler ancak 01.01.2021’den sonra işlenen suçlardaki koşullu salıverilme kararlarında değerlendirmeye esas alınabilir.
2. Geçmişe Yürüme Yasağına Aykırı Verilen Kararların Kanuni Neticeleri Kendiliğinden Kalkar
TCK’nın 7. maddesinin 1.fıkrasının son cümlesinde; “geçmişe yürüme yasağına aykırı” olarak verilen kararların “kanuni neticelerin kendiliğinden kalkacağı” belirtilmiştir. Şartla tahliye müessesesi de aynı ilkeye tabi olduğundan, geçmişe yürüme yasağına aykırı olarak yapılan iyi hal değerlendirmeleri, düzenlenen iyi hal raporları veya verilen kararlar (şartla tahliyenin kabulü veya reddi) açısından TCK’nın m.7/1-son cümlesindeki “kanuni neticeleri kendiliğinden kalkar” hükmü uygulanmak zorundadır. Bu nedenle, suç tarihi 01.01.2021’den önce olan hükümlülerin şartla tahliye taleplerinin 7242 sayılı Yasa ile getirilen kriterler esas alınarak reddedilmesi halinde, bu kararların TCK’nın m.7/1-son cümlesi gereğince kaldırılması için yasal yollara başvurulması gerekir.
Koşullu salıverilme talebinin kabul veya reddi gibi koşullu salıverilmenin geri alınmasına ilişkin kararlarda da, TCK’nın 7. maddesindeki “geçmişe yürüme yasağı” geçerlidir. Geri alma kriterlerinde (kasıtlı bir suçtan dolayı hapis cezasına mahkumiyet/yükümlülüklere aykırılık) suç tarihinden sonra yapılacak değişikliklerde de, yine lehe kanuna göre değerlendirme yapılmalıdır.
3. Koşullu Salıverilmede Denetimli Serbestlik Tedbiri
Koşullu salıverilen hükümlüler hakkında bir denetim süresi belirlenir. İnfaz hakimi denetim süresinde hükümlü hakkında denetimli serbestlik tedbiri “uygulanmasına” veya “uygulanmamasına” karar verebilir (5275 sy m.107/10). Yine, hükümlü denetim süresinde bazı yükümlülüklere tabi tutulabilir. 7242 sayılı Yasa ile koşullu salıverilmedeki denetim süresi ile hükümlünün tabi tutulacağı yükümlülüklerde de değişiklikler yapılmış ve İnfaz Kanunu’nun 107/9. maddesine eklenen cümle ile şartla tahliye edilen hükümlünün “belirli bölgelerde bulunma veya belirli bölgelere gitmeme” yükümlülüğüne tabi tutulabileceği belirtilmiştir. Denetim süresine veya denetim süresindeki yükümlülüklere ilişkin değişiklikler geçmişe yürüme yasağına tabi olmadığından, suç tarihine veya leh ve aleyhte olup olmadığına bakılmaksızın derhal uygulanır.
TCK’nın 7/3. maddesindeki üç müessese dışında iyi halin esas alındığı ve “geçmişe yürüme yasağı” dışında kalan, örneğin; açık cezaevine geçme, mazeret izni kullanma, disiplin cezalarının kaldırılması gibi hususlarda “derhal uygulama ilkesi” geçerli olduğundan; suç tarihi 01.01.2021’den önce ve yeni kriterler açıkça hükümlü aleyhine de olsa, 89. maddedeki yeni kriterlere göre iyi hal raporu düzenlenecektir.
Koşullu salıvermeye karar verecek infaz hakimleri, suç tarihi 01.01.2021’den önce olan hükümlüler hakkındaki iyi hal değerlendirmelerinin İnfaz Kanunu’nun 89. maddesindeki değişiklikten önceki kriterlere göre yapılmasını istemelidir. Ya da lehe yasa konusunda tereddütte kalan infaz hakimleri İnfaz Kanunu’nun 89. maddesinin eski ve yeni kriterlerine göre iki ayrı iyi hal raporu düzenlettirerek hükümlünün lehine olan raporu şartla tahliye kararına esas almalıdırlar.
YARIN: İnfaz Aşamasında İyi Hal Kriteri Olarak “Pişmanlık”