İsrail devleti ile Filistinli silahlı gruplar arasındaki çatışmalar sürüyor, can kayıpları artıyor.
Şimdiye dek İsrail güçlerinin Hamas kontrolündeki Gazze’ye dönük yoğun hava saldırılarında 17’si çocuk en az 69 Filistinli hayatını kaybetti.
Filistinli silahlı gruplar da İsrail’in merkezindeki ve Gazze sınırına yakın bölgelere bin 500’den fazla roket fırlattı. Bu saldırılar sonucunda İsrail’de biri çocuk olmak üzere en az yedi kişi hayatını kaybetti. 2014’teki Gazze savaşından bu yana en sert çatışmaların yaşandığı bölgede yüzlerce de yaralı var.
AF ÖRGÜTÜ: SİLAH AMBARGOSU UYGULANMALI
Uluslararası Af Örgütü Orta Doğu ve Kuzey Afrika Direktör Yardımcısı Saleh Higazi, “Gazze’de İsrail ve Filistinli silahlı gruplar arasındaki silahlı çatışmaların yoğunlaşması, önümüzdeki günlerde artan şekilde daha fazla sivilin kanının döküleceği ve daha fazla evin ve altyapının yerle bir edileceği korkusunu artırıyor” diyerek endişelerini dile getirdi.
Tarafların sivilleri koruma konusunda mutlak bir yükümlülüğü olduğunu vurgulayan Higazi, “Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin önünde aktif bir soruşturma olduğunu unutmamalılar ve ihlallerden dolayı geçmişteki gibi cezasızlıktan faydalanabileceklerini varsaymamalılar” uyarısında bulundu.
“Bu tırmanış, 2007’den beri toplu cezalandırma niteliği taşıyan yasadışı bir abluka altında olan Gazze’de büyük ölüm ve yıkımlar nedeniyle sivillerin en ağır acıları çektiği 2008, 2012 ve 2014 yıllarındaki korkunç çatışmaları hatırlatıyor” diyen Higazi, “Sivil yapıların kasıtlı olarak hedef alınması ve mülkün büyük kısmının gerekçesiz olarak tahrip edilmesi savaş suçudur” ifadelerini kullandı.
Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi üyeleri, çatışmanın taraflarının gerçekleştirdiği uluslararası insancıl hukukun ve insan haklarının ciddi ihlallerinin devam etmesini önlemek amacıyla güçlü ve aleni bir duruş sergilemeli ve derhal İsrail, Hamas ve diğer Filistinli silahlı gruplara kapsamlı bir silah ambargosu uygulamalıdır.
Uluslararası toplum son şiddet olaylarının, savaş suçları ve uluslararası hukukun diğer ciddi ihlallerinde uzun süredir devam eden cezasızlığın yanı sıra İsrail’in süregiden yasadışı yerleşimleri genişletme faaliyetleri, Gazze ablukası ve Şeyh Cerrah’taki gibi Filistinlilerin zorla tahliye edilmesi ve mülklerine el konulması gibi temel nedenlerini çözümlemek için İsrail’e baskı yapmalıdır.
JOE BİDEN: GERİLİM ÇOK GEÇMEDEN BİTECEK BEKLENTİSİNDEYİM
Bu arada İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu ile bir telefon görüşmesi gerçekleştiren ABD Başkanı Joe Biden, bölgede çok sayıda sivilin hayatını kaybetmesine neden olan çatışmaların, yakında sona ermesini beklediğini söyledi: “Gerilim çok geçmeden bitecek beklentisindeyim.”
Biden, yaptığı görüşmede İsrail’in kendisini savunma hakkını desteklediğini de ifade etti. Beyaz Saray’ın çatışmaların durdurulması için bölge ülkelerinden Mısır, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri ile de temasta olduğu kaydedildi.
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken da Filistin lideri Mahmud Abbas ile bir telefon konuşması gerçekleştirdi. Bu görüşmede Blinken’ın roket saldırılarının sonlanması gerektiğini söylediği belirtiliyor.
Ancak Mahmud Abbas, kameralar önünde yaptığı son konuşmada, “Amerika ve İsrail’e sesleniyorum. Bıktık artık, bırakın bizi. Bizden uzak olun” ifadelerini kullandı.
Abbas sözlerinin devamında, “Ülkemizi asla terk etmeyeceğiz, işgale yarın değil bugün son verin” dedi.
ABD Dışişleri Bakanı Blinken’ın dün de İsrail Başbakanı Netanyahu ile bir telefon görüşmesi gerçekleştirdiği açıklanmıştı.
Blinken, Netanyahu ile telefon görüşmesi öncesinde yaptığı açıklamada, tarafların şiddetten kaçınması gerektiğini vurgulamış, hem İsrail’i hem Filistinlileri sükunete davet etmek için bölgeye Müsteşar Yardımcısı Hady Amr’i gönderdiklerini duyurmuştu.
AB’DEN İSRAİL’E ‘ORANTILILIK’ UYARISI
AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, “İsrail ve işgal altındaki Filistin topraklarındaki vahim tırmanış, Gazze içinde ve çevresindeki şiddetin ciddi boyuttaki tırmanışı son bulmak zorunda” açıklamasını yaptı.
“AB, çocuklar dahil yüksek sayıdaki sivil kayıplar ve yaralanmalar sebebiyle dehşet içindedir. Öncelik sivillerin korunması olmalıdır” diyen Borrell, tüm çabaların sivil kayıpların önlenmesi ve gerilimin düşürülmesine odaklanması gerektiğini kaydetti.
Josep Borell, Hamas ve diğer grupların roket saldırılarının kabul edilemez olduğunun altını çizerken, “İsrail’in sivil halkını koruma hususundaki meşru ihtiyacını tanımakla birlikte, verilen yanıt orantılı olmalı ve güç kullanımında azami düzeyde itidal sergilenmeli” dedi.
Ayrıca Borrell, “Kudüs’te kutsal mekanların statükosuna saygı gösterilmeli ve ibadet özgürlüğü güvence altına alınmalıdır” dedi.