Videonun youtube linki: https://youtu.be/w3SYwyGfAZ0Videonun twitter linki: https://twitter.com/acikmikrofonn/status/1660939016068292609?t=9_ZP6x9fSKxpFISghvR6DA&s=19
Ben özgürlüğü elinden alınan milyonlarca İran’lı kadından biriyim. Azeri bir İranlıyım. Derdimi, aslında sizin derdinizi anlatabileceğimi düşünüyorum. Başta kız kardeşlerim olmak üzere Türkiye’deki bütün insanlara, Tahran Milad Tower önünden seslenmek istiyorum.
Öncelikle belirtmek isterim ki, Türkiye’yi en az ülkem kadar, insanlarını da en az ailem gibi seviyorum. Bu videoyu, günlerdir sizi düşündüğüm, uyuyamadığım için çekiyorum. Sizinle, daha bizim durumumuza gelmeyen sizler hakkınızda konuşmak istedim. Büyüklerimiz, annem ve babam; sizin şu an yaşadıklarınızın aynısını bu süreci yıllar önce yaşadı. Bu arada videodan sonra can güvenliği endişesi yaşamamak için bu derecede örtündüm.
İran’da kadın diye bir şey yok. Burada kadın; gülemez, gece dışarı çıkamaz, dans edemez, tek başına şarkı söyleyemez, bir enstrüman çalamaz. Her yerde olduğu gibi mahkemede dahi kadın yarım sayılıyor, iki kadının ifadesi ancak bir erkeğin ifadesiyle eşit görülüyor. Bir erkek dört kadınla aynı anda evlenebiliyor. Ama kadınlar, her yerde negatif ayrımcılığa maruz kalıyor. Kız çocukları 9 yaşında bile evlendiriliyor.
Emin olun ki 44 yıl önce molla rejiminin gelmesine destek veren büyüklerimiz de bunların olacağını, ülkemizin bu duruma geleceğini hiç ihtimal bile etmemişlerdi. Özgürlükleri ilk ellerinde alınmaya başlandığında, hayatlarına-yaşam tarzlarına müdahale edildiğinde yeterince tepki göstermediler. Önce başörtümüze, kılık kıyafetlerimize müdahale ettiler. Ardından kadını, yaşamın dışına attılar. Daha sonra bir kendimize geldiğimizde ise hiçbir hakkımızın kalmadığını fark ettik. Büyüklerimiz, şu an yüzümüze bile bakamıyorlar.
Bir zamanlar Orta Doğu’nun en büyük sol düşünceye sahip ülkelerin başında gelen İran’ı işte 44 yıl önce, farkında olmadan mollaların şeriat yönetimine böyle teslim ettik. Ve her yıl baskı ve yasaklar daha da arttı.
Kız kardeşim şimdi sana birkaç cümle söyleyeceğim;
“Kadın ile erkek eşit olması fıtrata ters”, “Kız mıdır kadın mıdır bilemem”, “Kadınlar iş aradığı için işsizlik yüksek”, “Kadın herkesin içerisinde kahkaha atmayacak”, “Kadın insanın yarısıdır”, “Taliban ile aynı inanca sahibiz”, “Kime göre, neye göre çocuk?” “Kadınları sahiplendireceğiz”
Bu sözler sizi şu an yönetenlere ve onların ortaklarına ait.
Sen kız kardeşim, ablam, annem; bir seçim yapmanız gerekiyor. Sizi; ya bu sözlerin sahipleri olan ve seçim otobüslerinde kadın milletvekili adaylarının fotoğrafını dâhi karartanlar mı yönetsin yoksa İstanbul Sözleşmesini geri getirecek olanlar mı? Geleceğini kapkara o görüntüde mi yoksa İstanbul Sözleşmesinde mi görüyorsun? Çocuklarınız hangi Türkiye’de güvende olacak? Bugün kadını karartan ve “sahiplendirenler”, yarın ne mi yapabilirler; ülkeme bakın. Kullanacağınız oyuyun özeti tam olarak da bu.
Lütfen siz de büyüklerimiz gibi hata yapmayın ve onlar gibi pişman olmayın. Siz de gelecekte torunlarınıza, çocuklarınıza karşı mahcup olmayın. Birinci turda belki de az önce okuduğum sözlerin sahiplerine oy vermiş de olabilirsiniz ama ikinci turda oyunuzu hak edenden yana kullanabilirsiniz. Karar sizin. Şu an ülkemde sizin ülkenizdeki gibi bir tercih seçeneğimin olmasını ne çok isterdim bilemezsiniz. Bu seçim, belki de sizin de son şansınızdır. Birinci turda istediğiniz sonucu tam olarak alamadınız belki ama Türkiye’nin İran gibi Afganistan gibi olmasına “dur” dediniz. Bunu başardınız. 28 Mayıs’taki finalde bunu tamamlayın.
Bizi yönetenler, herhangi bir hak talepli bir tepkiyi hemen “dış güçler” diyor. Sizinkilerle pek farksız değiliz değil mi? Aslında gitgide bize çok benziyorsunuz. Özgürlükleriniz adım adım, tek tek elinizden kayıp gitmesin. Buna dur diyebilirsiniz. Şu an tecrübe ettiğimiz totaliter molla rejiminden hiç memnun değiliz. Peki siz niye, bizim memnun olmadığımız bu rejimi seçiyorsunuz ki? Sistemin, yönetim şeklinin değişmesini istiyorsanız bizi yönetenlere uzak ama laikliğe sahip çıkan kişiye oy verin.
Biz İranlı kadınlar; molla rejiminin gölgesinde, bütün baskıların merkezinde olsak bile bir o kadar da ekmek ve özgürlük kıvılcımına da öncülük ediyoruz. Türkiye’de ki kız kardeşlerim; size uygulanan tüm bu muameleye karşı herkesten çok asıl sizler; oy kullanmaya ve sandıklara sahip çıkmaya öncülük etmelisiniz.
Ülkeniz için kendiniz için, hatta özgürlüğe hasret biz İranlı kadınlar için de pes etmeyin ve oyununuzu kendiniz için kullanın. Oyunuzu kullanın, cennet gibi ülkenizde cehennemin kapılarını kapatın, bahara yerimize de merhaba deyin.
Gazete Davul