Ä°ranlı daÄŸcı ve zorunlu örtünmeyi protesto eden hareketin aktivistlerinden Nasibe Åžemsai, Avrupa ülkelerine gitmek için geldiÄŸi Türkiye’de sınırda yakalanarak, gözaltına alındı. Åžemsia, Ä°ran’a iade edilmek üzere Edirne Geri Gönderme Merkezi’nde tutuluyor.
Ä°ran’da tüm kadınlar ve 9 yaşından itibaren tüm kız çocukları, kamusal alanda saçlarını örtmek için başörtüsü takmak, vücut hatlarını gizlemek için uzun mantolar giymek zorunda.
Bu dayatmalara uymayan kadınlar “günahkar” olarak damgalanıp, ahlak polisi tarafından tutuklanıyor. Bazı durumlarda haklarında cezai iÅŸlem uygulanabiliyor ve “suçlu” bulundukları durumda yüksek para cezalarına çarptırılıyor ya da tutuklanıyor.
İranlı kadınlar kırbaç, hapis ve idam cezaları başta olmak üzere tüm ağır koşullara rağmen başörtüsü zorunluluğunda sembolleşen eşitsizliğe, düşük ücrete, kötü çalışma koşullarına, yoksulluğa karşı sokağa çıkıyor, örgütleniyor, eylemler yapıyor.
Aslında temelleri 2017 yılındaki ekonomik boyutlu ayaklanmalara dayanan, bugün ülkenin dört bir yanında kadınların, emekçilerin, gençlerin örgütlü hareketine dönüşen bu eylemlerle, Ä°ran’da kadın hareketi de yükseliÅŸ yaşıyor.
Kadınlar, kamusal alanda getirilen kıyafet kısıtlaması ve başörtüsü zorunluluÄŸuna karşı yaptıkları “Beyaz ÇarÅŸamba” eylemleriyle, kitlesel eylemler gerçekleÅŸtirmiÅŸ, uluslararası kamuoyunun gündemine de oturmuÅŸtu. Eylemlere yapılan saldırılarda çok sayıda kadın gözaltına alınmış, tutuklanmıştı.
Bu eylemlerin aktivistlerinden olan Nasibe Åžemsai, hakkında “ajanlık” ve “rejim karşıtı propaganda yapmak” iddialarıyla davalar açıldığı için Ä°ran’dan kaçtı. Yasadışı yollarla Avrupa’ya gitmek için Türkiye’ye gelen Åžemsai, yakalandı ve Edirne Geri Gönderme Merkezi’nde tutuluyor.
Nasibe Åžemsai’nin davasına bakan Par Hukuk Bürosu’nda Stajyer Avukat UÄŸur Özdemir, Åžemsai’nin “idari gözetim altında” tutulduÄŸunu belirterek, Cuma günü yürütmenin durdurulması talebiyle idare mahkemesine baÅŸvuru yaptıklarını söyledi.
Özdemir, Türkiye’deki yabancılar kanununda da, uluslararası sözleÅŸmelerde de, idam ya da eziyet edici cezaların olduÄŸu ülkelere mültecilerin iade edilmemesi yönünde hükümler olduÄŸunu hatırlatarak, Åžemsai’nin Ä°ran’a gönderilmesi kararından vazgeçilmesi gerektiÄŸini söyledi.