Mardin’in Midyat ilçesi Mesken (Çamyurt) köyünde 21 Kasım 2021’de 28 yaşındaki Musa (Mazlum) Çelik, korucubaşı Şükrü (Şirin) Akçay ile kardeşleri Veysi ve Mahsum Akçay’ın uzun namlulu silahlarla saldırısı sonucu yaşamını yitirdi. Akçay’ın ölümüyle ilgili korucubaşı Akçay ve kardeşlerinin tutuklandığı soruşturma tamamlandı.
Mezopotamya Ajansı’ndan Ahmet Kanbal’ınn haberine göre, soruşturma sonucunda Midyat Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından “kasten öldürme” suçlamasıyla hazırlanan iddianamede, sanıklar hakkında cinayeti “haksız tahrik altında” işledikleri iddiası ile indirim yapılması istendi.
Sanıkların ifadelerinde ailelerinin “korucubaşı olması ve devlete yakın olmaları” nedeniyle köyde sevilmedikleri, öldürülen Musa Çelik’i de bu şekilde “PKK’li” göstermeye çalışmaları dikkat çekti. Savcılığın yaptığı araştırmada, Çelik’in PKK ile herhangi bir bağlantısının olmadığı belirtildi.
DEVLETİN SİLAHI
Hazırlanan iddianamede korucubaşı ve kardeşleri ile görgü tanıklarının ifadelerine yer verilirken, sanıkların cinayeti karartma girişimlerinde bulunduğu görüldü. Korucubaşı Şükrü Akçay, ifadesinde köy muhtarı ve korucubaşı olması sebebiyle kendisine husumet güdüldüğü iddiasında bulundu, olay günü elinde silah olmadığını ileri sürdü. Ancak yapılan incelemeler sonucunda cinayetin korucubaşı Şükrü Akçay’a devlet tarafından verilen kalaşnikof marka silah ile işlendiği tespiti iddianamede yer aldı. Yine silahta Şükrü Akçay’a ait kan lekesi ve Şükrü Akçay’ın üzerinde de atış artıklarının tespit edildiği kaydedildi.
Cinayetin korucubaşına devlet tarafından verilen silahla işlendiği, tutanaklara “Olayda kullanılan suç kovanlarının Şükrü Akçay adına kayıtlı silahtan atıldığının tespit edildiği, olayda kullanılan kaleşnikof marka tüfeğin kurma kolu üzerinde bulunan izinin, şüpheli Şükrü Akçay’dan alınan kan örneği DNA’sı ile uyumlu olduğunun tespit edildiği” cümlelerine yer verildi.
‘KARDEŞİ VURDU’ İDDİASI
Korucubaşı Şükrü Akçay gibi kardeşi Mahsum Akçay da ifadesinde cinayetin kimin tarafından işlendiğini bilmediğini öne sürerken, kendisinin ise havaya ateş ettiğini iddia etti. Tanık olarak dinlenen korucubaşının yakınları olayın öncesinde Çelik’in korucubaşına küfür ederek ateş ettiğini ve korucubaşının elinde silah olmadığını ileri sürdü. Tanık beyanlarında silahın en küçük kardeş Veysi Akçay’ın elinde olduğu iddiaları dile getirildi.
KARDEŞİ İTİRAF ETTİ
Sanıklardan Veysi Akçay, ilk ifadesinde Çelik’i kendisinin öldürdüğü itirafında bulunsa da daha sonra savcılıkta verdiği ifadesinde ise, ağabeyi olan korucubaşı Şükrü Akçay’ın kalaşnikof silah ile evin dışına çıktığını gördüğünü söyledi. Veysi Akçay ifadesinin devamında, Şükrü Akçay’ın Çelik’i hedef alarak kalaşnikof silahla öldürdüğünü belirterek, “Ağabeyim olan Şükrü Akçay bana ‘Sana sorarlarsa ben vurdum’ diyeceksin şeklinde konuştu. Bunun üzerine, korkarak ilk etapta kolluk güçlerine, Musa Çelik’i öldürenin ben olduğumu söyledim. Ancak Musa Çelik’i hedef alarak ateş eden kişi ağabeyim Şükrü Akçay’dır.”
Savcılık değerlendirmesinde olay yerinde cansız şekilde yatan Musa Çelik’in yanında av tüfeğinin olması ve etrafında boş kovanlar olması nedeniyle silahın kullanıldığı değerlendirmesinde bulundu. Savcılık, bu nedenle sanıklar hakkında “Haksız tahrik indirimi” yapılmasını istedi.
İddianame, Midyat Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi.