Kaybedilen kişilerin yakınları ile insan hakları savunucularının, 2011 yılında “Kayıplar Bulunsun, Failler Yargılansın” talebiyle başlattığı mücadele de sürüyor. Tüm yasak ve engellere rağmen yaz, kış demeden mücadele veren ailelerin eylemi 600’üncü haftasını geride bıraktı. Kayıp yakınları, her hafta Gülistan Caddesi’nde bulunan İnsan Hakları Anıtı önünde bir araya gelerek, kaybedilenlerin hikayesini paylaşıyor.
KAÇIRILAN MEHMET ZEKİ AKYILDIZ’IN HİKAYESİ
Kayıpların bulunması ve faillerin yargılanması talebiyle mücadele veren ailelerden biri de Akyıldız ailesi. Batman’da yaşayan 9 çocuklu Akyıldız ailesinin üçüncü çocuğu olan 16 yaşındaki Mehmet Zeki Akyıldız, 1992 yılında kaybedildi. Akyıldız, kaybedildiğinde henüz ortaokul öğrencisiydi. Akyıldız, kaybedilmeden önce Hizbullah tarafından kendilerine katılmaları için birçok kez saldırıya uğramış ve baskı görmüştü. Bu nedenle okul değiştirmek zorunda bile kalmıştı.
Hizbullah tarafından tehdit de edilen Akyıldız, Diyarbakır’ın Silvan ilçesinde ikamet eden ablasının evine giderken, Silvan Gazi Caddesi’nde bulunan Şeyh Halil Mezarlığı’nın yanındaki Aslanlı Burcu civarında sivil giyimli 2 kişi tarafından kaçırıldı. 3 gün boyunca Silvan’da tutulan Akyıldız, daha sonra “Hizbullahçılar köyü” olarak bilinen Yolaç’a (Susa) götürüldü. Akyıldız’dan daha sonra bir daha haber alınamadı.
Aile, benzer şikayetlere dair soruşturma yapılmaması nedeniyle Akyıldız için adli mercilere başvurmadı. Aile, yıllar sonra Akyıldız’ın askerliğe çağrılmasına dair celp kağıdı gelmesi üzerine karakola durumu bildirdi. Ancak bu durum da sonuç vermedi.
31 YILLIK MÜCADELE
Kardeşi Akyıldız’ın akıbetini sormak için her hafta eyleme katılan Birgül Akyıldız, 600 haftadır süren mücadeleye dair MA’dan Fethi Balaman’a konuştu.
Kardeşinin “çarşıya gitmek” için evden ayrıldığını ve bir daha kendisinden haber alamadıklarını aktaran Birgül Akyıldız, o dönem kardeşinin götürüldüğü sığınaktan kurtulanların anlatımlarını paylaştı. Akyıldız, “Sığınakta 7-8 kişi olduğu, kimsenin kimseyi görmediğini, birbirlerine ad, soyad ve köylerinin ismini bağırarak söylediklerini öğrendik. Böylece oradan kurtulan biri olursa ailelere haber vermesini istediklerini aktarmışlardı. Ancak kardeşime dair bilgi edinemedik” dedi.
Askerlik celbi sonrası babasının olayı askerlik şubesine söylediğini belirten Akyıldız, “Ancak askerlik şubesindeki görevliler babam Salih Akyıldız’ın sözlerine inanmadı. Ona ‘Bize gelip Hizbullahçılar kaçırdı deme’ şeklinde karşılık verdiler” diye kaydetti. Babasının kardeşinin akıbetini öğrenemeden Ocak 2020’de yaşamını yitirdiğini belirten Akyıldız, kardeşinin akıbetini 31 yıldır öğrenemediklerini ifade etti.
‘KAYIPLARIN AKIBETİ BELLİ OLUNCAYA KADAR…’
Akyıldız, “Ne olmuş, ne bitmiş bilmek istiyoruz. Eğer yaşamını yitirmişse de kemiklerini istiyoruz. Bir mezarı olsun istiyoruz. 600 haftadır buradayız, akıbetini soruyoruz. Devlet, ‘Biz büyüğüz’ diyor. Eğer büyükse akıbetlerini ortaya çıkarsın. Babam, kardeşimin akıbetini sorarken yaşamını yitirdi. Ömrü yetmedi. Oğlunun hasretiyle yaşamını yitirdi. Annem sağ, ama ölü gibi. O da çocuğunun akıbetini soruyor. Kayıpların akıbeti belli oluncaya kadar mücadele etmeye devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.