Kimyasal silah iddialarını değerlendirdiği yayında araştırma yapılması gerektiğini söyleyen ve hakkında soruşturma başlatılan TTB Başkanı Şebnem Korur Fincancı, soruşturma ile topluma gözdağı verilmek istendiğini söyledi.
Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) kimyasal silah kullandığına iliÅŸkin iddiaların araÅŸtırılması gerektiÄŸini ifade eden ve ardından iktidar ve iktidara yakın medya tarafından hedef gösterilerek hakkında soruÅŸturma baÅŸlatılan Türk Tabipleri BirliÄŸi (TTB) BaÅŸkanı Åžebnem Korur Fincancı, yaÅŸananlara iliÅŸkin konuÅŸtu.
‘SORUMSUZ BÄ°R HABERCÄ°LÄ°K YAPILDI’
bianet’ten Ruken Tuncel’e konuÅŸan Fincancı, “Haberin veriliÅŸ biçimine eleÅŸtirim var, sorumsuz bir habercilik yapıldı. Yayınlanan görüntülerde, kasılmaları ve istemsiz hareketleri olan insanlar görülüyor ve kimyasal silah kullanıldığı iddia ediliyor. Ben, katıldığım yayında bu istemsiz hareketlerin sinir sistemini tutan bir kimyasalın etkisiyle olabileceÄŸini belirttim ve bir kimyasal kullanıldığı iddiası varsa da bununla ilgili etkili bir soruÅŸturma yapılması gerektiÄŸini ifade ettim” dedi.
“Ölüm meydana gelmiÅŸse; Minnesota Protokolü’ne göre tıbbi bir araÅŸtırma yapılması gerektiÄŸini, bağımsız kurumlar tarafından da bir soruÅŸturma yapılmasının zorunluluk olduÄŸunu çünkü bunun Cenevre SözleÅŸmesi kapsamında savaÅŸ suçu olarak deÄŸerlendirildiÄŸini söyledim” diyen Fincancı, “Ancak haber, benim bu olayı kanıtladığım ÅŸeklinde yansıtılmış yani pek doÄŸru yansıtılmadı” ifadelerini kullandı.
‘BU SORUÅžTURMA TOPLUMA BÄ°R GÖZDAÄžI’
Hakkında “terör örgütü propagandası yapmak” ve “Türk milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devletini, devletin kurum ve organlarını aÅŸağılama” iddiasıyla soruÅŸturma baÅŸlatılan TTB BaÅŸkanı, soruÅŸturmanın iddialara karşı baÅŸlatılması gerektiÄŸini söyledi. Fincancı, kendisine açılan soruÅŸturmanın “suçu gizlemeye” yönelik bir izlenim uyandırdığına dikkat çekti ve susturmaya yönelik bir giriÅŸim olduÄŸunu ifade etti. “Bu soruÅŸturma topluma bir gözdağı anlamına geliyor. Bu da Türkiye adına büyük talihsizlik” diyen Fincancı, insan hakları savunucularının sürekli kriminalize edildiÄŸini kaydetti.