Şırnak merkezde 30 Ağustos’ta zırhlı polis aracının çarpması sonucu ağır yaralanan 12 yaşındaki Tajdin Adal’ının hayati tehlikesi devam ediyor. Şırnak’ta yapılan ilk müdahalenin ardından Batman’daki özel bir hastaneye sevk edilen Adal’ın beyin kanaması geçirdiği tespit edildi. Olay ise, tedavinin sürdüğü hastanedeki raporlara “adli vaka” olarak geçirildi.
Batman’a gelerek Adal’ıyı ve ailesini ziyaret eden Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti) Kocaeli Milletvekilli Ömer Faruk Gergerlioğlu, çocuğun durumuna dair Mezopotamya Ajansı’ndan Zeynep Durgut’a konuştu.
‘BİLİNCİ BULANIK’
Adal’ının hayati riskinin sürdüğünü vurgulayan Gergerlioğlu, bilincinin bulanık olduğunu söyledi. Gergerlioğlu, çocuğun son durumuna ilişkin şunları aktardı: “Tajdin Adal’ıyı hastanede ziyaret ettik. Yoğun bakımda gördüm. 11 yaşında 6’ncı sınıfa giden bir çocuk. Şuuru hafif bulanık. Kendisiyle konuşmaya çalıştım. Kaça gidiyorsun, yaşın kaç gibi sorular sordum ancak cevap veremedi. Beyin kanaması geçirmiş. Şuanda ameliyatsız takip ediliyor. Fakat tomografi sonuçlarında beyin kanamasında biraz artış var. Onu da durdurabileceklerini düşünüyorlar. Çocuk gözetim altında. Durumu iyiye de kötüye de gidebilir. Annesi de oradaydı. ‘Çocuğumun canı önemli ondan başka bir şey istemiyoruz’ dedi. Annesi kazanın nasıl olduğunu bilmiyor. Polisler kendisini arayıp aracın çarptığını söylemiş. Beyin kanamalarında pek net bir şey söylemek mümkün değil. Ameliyat ettirmeden takip edilmesi yönünden ilaçlar veriliyor. Çocuk ağır ilaçlar alıyor ve travmanın geçmesi bekleniyor. Şuanda beslenme noktasında sorunları var. Kendine geldiği anlarda yemek yediriliyor.”
‘NİYE KÜRT KENTLERİNDE OLUYOR?’
Zırhlı araçlar çocukların oyun alanlarından çekilmediği sürece bu tarz olayların süreceğine dikkat çeken Gergerlioğlu, “Zırhlı araçlar çocukların bisiklet sürdüğü, top koşturduğu, oyun oynadığı alanlarda olmamalı. Barışçıl bir çözüm düşünülmediği müddetçe zırhlı araçlar Kürt kentlerinde çocukların dolaştığı sokaklarda dolaşıp, birçok kaza olacaktır. Şimdiye kadar onlarca kaza yaşandı ve birçoğunu takip ettim. Zırhlı araçların görüş açısının, bisiklet sürmekte olan bir çocuğu fark etme noktasında son derece kısıtlı olduğunu gördüm. Dolayısıyla çocukların oyun oynadığı yerde zırhlı araçların dolaşmasının bir kazaya davetiye çıkarttığı apaçık ortada. Şuana kadar pek çok böyle vaka rastladık. Kimisinde çocuklar yaralandı, kimisinde öldü ve hepsinde biliyoruz ki bu olayların üstü örtüldü. Ciddi cezalar verilmedi. Çoğunlukla ‘takipsizlikle’ veya ‘çocuğun kusurlu olduğu’ yönünde kararlar verildi. Bunun politik boyutunun olduğunu düşünüyoruz. Niye başka illerde değil Kürt kentlerinde bu olaylar oluyor? Barış tesis edilseydi, sorunlar Anayasal çerçevede çözülseydi zırhlı araçlar çocukların oyun oynadığı yerlerde olmazdı ve bu kazalarda olmazdı. Şimdiye kadar olanlar apaçık ortada. Bundan sonra çocukların zırhlı araçlar tarafından hayattan koparılmaması için bir an evvel Kürt sorununda çatışmasız, barışçıl bir çözümün gerçekleşmesi gerekiyor” dedi.