ASAM (Avrasya Stratejik AraÅŸtırmalar Merkezi) yayınladığı bildiride ve bazı gazetelere verdiÄŸi ilanda HDP Diyarbakır Milletvekili Garo Paylan’ı ihanetle suçladı.
Bildiride şu ifadeler yer aldı:
“Kalıcı barışın ön koÅŸulu Ermenistan’ın iÅŸgal ettiÄŸi Azerbaycan topraklarından çıkartılmasını saÄŸlamaktır. BaÅŸka türlüsü iÅŸgali ve saldırganlığı ödüllendirmek anlamına gelir ki bu durum asla kabul edilemez.
“Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’nin haklı davasında Azerbaycanlı Türk kardeÅŸlerinin yanında olması her türlü takdirin üstündedir. Hükümetimizin Azerbaycan’ın her anlamda arkasında duran caydırıcı politikasını ‘Ä°ddialara göre Türkiye Azerbaycan’a silah ve savaÅŸmak üzere cihatçı milisler gönderiyor!’ söylemiyle algı operasyonuna tabi tutanları Türk milleti asla affetmeyecektir. Ermenistan’ın aÄŸzıyla kendi ülkesinin hükümetine karşı algı oluÅŸturmaya çalışanlar apaçık bir ihanet içinde olduklarını görüp tutum deÄŸiÅŸikliÄŸine gitmezlerse Türk milletinin gönlünde ihanetçi olarak yaftalanacaklardır.
“Ermenistan’ın iÅŸgalci ve saldırgan tutumunu kınayan TBMM bildirisine imza koymaktan kaçınan PKK terör örgütünün siyasi partisi HDP’nin bu ihanetçi tavrı Türk milleti tarafından not edilmiÅŸtir. HDP’li Garo Paylan’ın Azerbaycan ve Türkiye’yi hayasızca suçlayan ve Ermenistan’a açıkça arka çıkan sözleri asla kabul edilemez bir ihanetin belgesidir. Bağımsız yargıyı ve TBMM’yi bahsi geçen ÅŸahıs hakkında gereÄŸini yapmaya çağırıyoruz.”
HDP Milletvekili Garo Paylan ilanların ve bildirinin yayınlanmasının ardından Avrasya Stratejik Araştırmalar Merkezi (ASAM) yöneticileri hakkında suç duyurusunda bulunarak yaptığı açıklamada şunları söyledi:
“Türkiye’nin savaÅŸ politikalarına karşı her zaman barışın yanında durdum. Ege meselesinde de Kürt meselesinde de KarabaÄŸ meselesinde de barışçı çözümün yanında durdum. Çatışmalar baÅŸladığı andan itibaren Azeri ve Ermeni halklarının büyük yıkım yaÅŸayacağı savaşı durdurmak için ve bu savaÅŸa dünyada tek destek veren ülke olan Türkiye’nin pozisyonunu deÄŸiÅŸtirmek için çaba harcadım. Yaptığım açıklamalarda barışı savundum. Bugün ben ve partim hakkında yayınlanan ilanlarda hedef haline getirildim. Ãœlkemizi karanlığa doÄŸru sürükleyen ceberrut zihniyet hepimizi esir alıyor.
“İktidar, savaş politikaları ile ülkemizi ve tüm bölgeyi hızla karanlığa doğru sürüklüyor. Savaş tamtamlarını çalanlar, barışın sesini yükseltmeye çalışanların sesini kesmeye çalışıyor. Ne yaparlarsa yapsınlar ben ve arkadaşlarım ‘barış’ demeye devam edeceğiz. Çünkü savaşın kazanan, barışın kaybedeni yoktur.
“Bazı odakların beni susturmak için harekete geçtiğini görüyorum. Bu açıklamanın ne anlama geldiğini çok iyi biliyorum. Buna rağmen savaşları durdurmak için sorumluluk almaktan geri durmayacağım. Başıma gelebilecek her türlü saldırıdan, iktidar kadar, geçmiş nefret saldırılarında da sorumluluğu bulunan ASAM ve türevi organizasyonlar sorumludur.
“SavaÅŸa karşı barışı savunmak için, barışa inanan tüm kiÅŸi ve kurumları savaÅŸ politikalarına karşı seslerini yükseltmeye çağırıyorum.”