Fehim Taştekin yazdı: Heyet Tahrir el Şam (HTŞ) neden ve nasıl Afrin’e girdi?
Türkiye’nin Şam’la uzlaşmanın koşullarını oluşturmaya çalıştığı bir dönemde "terör örgütleri" listesindeki Heyet Tahrir el Şam’ın (HTŞ) Suriye Milli Ordusu (SMO) içindeki üç örgütle birlikte Afrin’e girmesi bazı soru işaretlerine neden oldu.
Türkiye’nin Şam’la uzlaşmanın koşullarını oluşturmaya çalıştığı bir dönemde “terör örgütleri” listesindeki Heyet Tahrir el Şam’ın (HTŞ) Suriye Milli Ordusu (SMO) içindeki üç örgütle birlikte Afrin’e girmesi bazı soru işaretlerine neden oldu.
Türkiye’nin Şam’la uzlaşmanın koşullarını oluşturmaya çalıştığı bir dönemde “terör örgütleri” listesindeki Heyet Tahrir el Şam’ın (HTŞ) Suriye Milli Ordusu (SMO) içindeki üç örgütle birlikte Afrin’e girmesi bazı soru işaretlerine neden oldu.
Amaç HTŞ’yi katalizör olarak kullanıp Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı bölgelerinde başıbozuk Suriye Milli Ordusu (SMO) gruplarını yeniden yoğurmak ve olası müzakerelerde Şam’ın karşısına güçlü bir blok mu çıkarmak?
Yoksa hedef HTŞ’nin önünü açarak SMO yükünden kurtulmak ve devamında zaten ‘terör örgütü’ sayılan HTŞ’yi halletmeyi Şam’a mı bırakmak?
Ya da bütün bunlar birbiriyle kavgalı gruplar arasındaki güç mücadelesinin kaçınılmaz sonuçları mı?
Sahadaki gruplar arasındaki ayrışmaların geçmişi ve tarafların yeni pozisyonları, hiçbir soruyu dışarda tutmaya izin vermiyor.
Bir tarafta SMO içinde Üçüncü Kolordu’nun lider bileşeni Cephet’üş Şamiye ve Ceyş’ul İslam, diğer tarafta SMO’ya bağlı Hamza Tümeni, Ahrar’uş Şam ve Süleyman Şah Tümeni’nin bulunduğu kamplar arasında epey zamandan beri sorunlar yaşanıyordu.
Bu cepheleşmede HTŞ, birincisi geçen Haziran’da, ikincisi 11 Ekim’de olmak üzere iki kez Hamza-Ahrar-Süleyman Şah blokundan yana çatışmalara dahil oldu.
Haziran’da HTŞ, Afrin’in merkezine varmadan Milli İstihbarat Teşkilatı’nın (MİT) devreye girmesiyle eski mevzilerine dönmüştü.
11 Ekim’de HTŞ ortakları ile birlikte Afrin’i ele geçirmek üzere yeni bir harekât başlattı.
HTŞ güneyde Cinderes’ten girip Afrin merkezini ele geçirdikten sonra Azez yönünde Kfar Cennet’e kadar gitti.
Afrin’in batısı Süleyman Şah ve kuzeybatısı Hamza Tümeni’nin kontrolüne geçti.
Cephet’üş Şamiye diğer SMO bileşenlerinin yardımıyla Kfar Cennet’te tutundu.
Azez’in el değiştirmesi, Bab el Hava’dan sonra Bab el Selamı Sınır Kapısı’nın da HTŞ’nin eline geçmesi ihtimalini barındırıyor.
Afrin’deki diğer örgütler de farklı pozisyonlar aldı.
Müslüman Kardeşler uzantılı Feylak’uş Şam Haziran’da olduğu gibi bu sefer de Afrin’e güneyden giriş kapısı Deyr Balut’ta HTŞ’ye yol verdi.
Deyr el Zor gibi doğu kentlerinden gelen milislerin oluşturduğu Ahrar’uş Şarkiyye ve Ceyş’uş Şarkiyye Cinderes’te kısmen direndi.
Fırat Kalkanı bölgesinde de bazı yerler el değiştirdi.
En önemlisi Menbic’e gecişleri kontrol eden El Hamran’ın Cephet’üş Şamiye’den Ahrar’uş Şam ve Hamza Tümeni’ne geçmesiydi.
11-18 Ekim arasında çatışmalarda 58 kişi öldü.
İstanbul merkezli Suriye İslami Meclisi direniş çağrısı yaparken Fırat Kalkanı bölgesinde “HTŞ’ye Hayır” gösterileri düzenlendi.