35’inci yılında, Saddam Hüseyin yönetimindeki Irak Baas yönetiminin 1986-1989 yılları arasında gerçekleştirdiği ve 200 bine yakın insanın öldürüldüğü Enfal Katliamı’nın kurbanları anılıyor.
Binlerce Kürdün katledildiği Enfal Katliamı’na ilişkin yazılı açıklama yapan Kurdistan Ulusal Kongresi (KNK) Irak ve Bölge hükümetlerinin Enfal katliamında yakınlarını kaybeden ailelerin taleplerini karşılayamadığına dikkat çerek, aynı acıların bir daha yaşanmaması için ulusal birliğe vurgu yaptı.
SESSİZLİĞE TEPKİ
Kürt halkın tarihi boyunca katliam ve soykırıma maruz kaldığının belirtildiği açıklamada, “Geçtiğimiz 100 yıl içinde Kürdistan’ın tüm parçalarında Kürdistan halkına karşı insanlık dışı planlar gerçekleştirildi. Uluslararası toplum da bu yüzyıl boyunca Kürtlerin meşru davasına uygun bir çözüm bulma konusunda yardımcı olmadı” denildi.
SOYKIRIM DÜNYADA TANITILMALI
Baas rejimi tarafından gerçekleştirilen Enfal katliamının üzerinden 35 yıl geçtiğini ve amaçlananın Kürt halkını yok etmek olduğunun vurgulandığı açıklamada, “Kürdistan soykırımı küresel bir dosya haline getirip dünyaya tanıtamadılar” denildi. Toplu mezarların daha açılmadığı ve ailelerin yakınlarının kemiklerini almayı beklediği vurgulanan açıklamada, “Toplu mezarlar hala açılmazken, yakınları hala kurbanların kemiklerini almayı bekliyor. Enfal katliamı eğitim programlarına alınarak öğretilmelidir. Tüm yetkilileri enfal konusunda ulusal bir strateji oluşturmaya çağırıyoruz. Enfal katliamı kurbanlarının yakınları hükümet ve parlamentonun ilgisizliğinden şikayetçi. Irak ve Bölge yetkililerinin tümü halkın öfkesini ciddiye almalı ve sorunların çözümü için çalışmalıdır” denildi.
LATİF REŞİD’DEN ÇAĞRI
Irak Cumhurbaşkanı Latif Reşid de Enfal Katliamının yıldönümü için yaptığı paylaşım ile katliamı kınadı. Reşid, Enfal Katliamının 35’inci yıldönümü nedeniyle sanal medya hesabı Twitter üzerinden bir açıklama yayınladı. Reşid, açıklamasında, “Diktatörlüğün Kürt halkına karşı yürüttüğü katliamlarla Kürt halkına karşı işlediği Enfal suçunu büyük bir üzüntüyle anıyoruz. Bu acı olay, halkın onurlu ve güvenli bir yaşam özlemlerini karşılayan ve trajedilerin tekrarını önleyen demokratik bir devleti pekiştirmek için dayanışma çağrısı yapıyor” dedi.
BİR DAHA TEKRARLANMASIN DİYE…
YNK Genel Başkanı Bafil Talabani ise yayınladığı mesajda, “Enfal, kalbimizde büyük bir yara, ruhumuzda kesintisiz bir acıdır. Enfal tarihi bir derstir ve unutulmamalıdır. Enfal Katliamı, bu tür katliamların ve acıların tekrarlanmaması için birlik ve beraberliğimizi geliştirmemiz gerektiğini hatırlatan tarihi derslerle doludur. Kurdistan’da farklı güçlerin, partilerin ve renklerin olması normaldir ama Kürtler olarak hepimizin ortak bir kaderi olduğunu unutmamalıyız. Bu nedenle Kurdistan’ın korunması ve halkının refahı her şeyin üzerinde olmalıdır” dedi.
NE OLMUŞTU?
Enfal Katliamı, 29 Mart 1987 tarihinde başladı ve 23 Nisan 1989’a kadar sürdü. Bu operasyon kapsamında Saddam Hüseyin’in yeğeni olan “Kimyasal Ali” lakaplı Ali Hassan Majit, Irak Devrim Komite Konseyi tarafından yetkilendirilerek, Irak’ın Kürtlerden arındırılması hedeflendi. Saddam yönetiminin 1983’ten 1991’e kadar geçen sürede Kürtlere karşı sürdürdüğü arındırma politikası neticesinde yüzbinlerce Kürt öldürüldü. Sadece Enfal Operasyonu’nda öldürülen Kürt sayısının 180 bin ile 210 bin arasında olduğu tahmin ediliyor.
Enfal Soykırımı sürecinde, 4 bin 500 köy ve 30 ilçe yok edildi, camiler, kiliseler, ibadethaneler yıkıldı.
EN BÜYÜK 3’ÜNCÜ KİMYASAL KATLİAM
Hiroşima ve Nagazaki’den sonra 20’nci yüzyılın en büyük kimyasal saldırısı olarak kaydedilen Halepçe Katliamı’nda Irak Federe Kürdistan Bölgesi’nde bulunan Halepçe kasabası ve civarı, kimyasal silahlarla bombalandı ve bu saldırılarda 12 bin kişi yaşamını yitirdi. Halepçe, İran-Irak Savaşı döneminde Cumhurbaşkanı Saddam Hüseyin’in Kürtlere karşı başlattığı Enfal Katliamı’nın son aşaması olarak gerçekleşti.
Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO) verilerine göre, Halepçe Katliamı’ndan 2021 yılına kadar Halepçe’de kimyasal silahların kullanılması nedeniyle 43 bin 753 kişi hayatını kaybederken 62 bin 200 kişi sakat kaldı.
ELMA KOKUSU
Halepçe Katliamı sırasında ortalığa keskin bir elma kokusu yayıldığı ve çocukların kokuya doğru koştuğu söylenir. Halepçe katliamında vahşice öldürülen birçok çocuğun son sözleri “Dayê behna sêva tê”, yani “Anne elma kokusu geliyor” oldu. Elma kokulu kimyasal gazların birkaç dakika içerisinde tüm kente etkisini gösterdi. Kimyasal saldırılar 17 Mart’a kadar devam ederken saldırılarda “kurtulabilirim” umuduyla birçok kişi kenti terk etmeye çalıştı ama kimisi kaçtığı dağ yolunda, kimisi tarlada, kimisi duvar dibinde, kimisi yol ortasında hayatını kaybetti. Halepçe’de ölüm Kürt halkını elma kokusuyla yakaladı. Halepçe’de binlerce Kürt’ü öldüren bombaların bir kısmı bugün Halepçe’de müzede sergileniyor.
DÜNYA HALEPÇE’YE GÖZÜNÜ KAPATTI
Halepçe’de Kürtler, Saddam’ın kimyasal silahlarıyla yok edilirken dünya devletleri izlemekle kalmadı, sessizliğe büründüler. Katliamın gerçekleştiği 1988 yılında başta Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ve Avrupa Birliği olmak üzere neredeyse bütün devletler Kürtlere yönelik soykırım karşısında sesini çıkartmadı. Halepçe katliamından 3 gün sonra 53 İslam ülkesinin katılımıyla toplanan İslam İşbirliği Teşkilatı da Halepçe’ye yönelik tek bir kelime kurmadı.
Tüm dünya Kürtlerin Saddam Hüseyin’in eliyle kimyasal silahlarla yok edilmesine seyirci kalırken Halepçe katliamının üzerinden 15 yıl geçtikten sonra ABD de 20 Mart 2003’de Irak’ı kitle imha silahlarına sahip olduğu gerekçesiyle işgal etti.
SADDAM HÜSEYİN İDAM EDİLDİ
ABD’nin askerlerinin Irak’ı işgaliyle birlikte kaçan Saddam Hüseyin, 8 ay sonra ABD askerleri tarafından yakalandı. Hüseyin, Halepçe’de Kürtlere karşı soykırım yapma suçundan ve Duceyil katliamında insanlığa karşı işlenen suçlardan yargılandı ve idama mahkum edildi. ABD’nin, Irak’a “demokrasi getireceğiz” vaadiyle işgalinin üzerinden 3 yıl geçtikten sonra 30 Aralık 2006’da Saddam Hüseyin idam edildi.