Massachusetts Üniversitesi’nden (MIT) Prof. Dr. Daron Acemoğlu, Türkiye için en kötü senaryonun, gelecek 15 senenin de bundan önceki 15 sene ve 1990’lardaki gibi devam etmesi olacağına dikkat çekti .
Cumhuriyet’ten Şehriban Kıraç’ın haberine göre, Maliye Hesap Uzmanları Vakfı’nın düzenlediği “Yakın Gelecekte Dünya ve Türkiye” konulu panelde konuşan Acemoğlu, bu konuda şu vurguyu yaptı: “Önündeki fırsat penceresi 15 yıl. Türkiye 15 yıl sonra uyanırsa çok geç olacak. Bu zamanı da harcarsa çok trajik bir şey olur. Üretkenliğin yüksek olmadığı, demokrasinin kuvvetlenmediği ve ekonominin istikrarsız olduğu bir sistem.”
‘BATIK BÜYÜK PROBLEM’
Acemoğlu’nun diğer tespitleri şöyle:
- Türkiye’nin kısa vadede acil problemlerini çözmesi lazım. Enflasyon çok büyük problem. Enflasyon çok yüksek daha da yükselebilir.
- Banka bilançolarının düzeltilmesi için kaynak lazım. Seçim ekonomisiyle artan bütçe açığının kapatılması şart.
- Türkiye’nin gelecek birkaç yılda yüksek enflasyondan kurtulması mümkün değil. Enflasyon çıktıktan sonra düşürmek zor. Bunu işsizliği artırmadan halletmek mümkün değil. Birden bire enflasyonu yüzde 5’e düşürürseniz bunun ciddi bedelleri olur.
- Türkiye’deki bankacılık krizi 2001 krizinin nedeniydi. Türkiye’de batık kredilerle ilgili şu anda doğru dürüst veri yok. Benim derdim şu ki banka bilançolar da büyük problem var ve bunun boyutunu kendileri de bilmiyor.
- Türkiye’nin dış yatırımcılara güven veren bir çizgi çizmesi gerekiyor.
- Türkiye orta vadede yüksek kaliteli büyümeye geçmeli ve verimliliğe odaklanmalı. Kurumların durumu şu an çok kötü. Bunlar iyileştirilmeden Türkiye’nin kaliteli büyümeye gitmesi çok zor.
- Ülkenin teknolojiye daha yatkın, bilime saygı duyan ve sorgulayan bir gençlik yaratması şart.
‘MERKEZ BAŞ DÖNDÜRDÜ’
Johns Hopkins Üniversitesi’nden Prof. Dr. Steve Hanke de Türkiye’deki sorunların hepsinin kurumsal olduğunu belirterek “Buradaki ihtiyaç özellikle siyasetçileri deli gömleğine yönlendirmek. Faiz konusunda Türkiye’ye bir çapa belirlememiz lazım. Dolar da Avro da bir çapa olabilir. Yumuşak bir bütçe kısıtlaması olabilir. Kurumları disipline sokmak gerekiyor. Tüm siyasetçilere deli gömleği giydireceğiz” dedi.
Hanke şu görüşleri paylaştı:
- Türkiye için Ortodoks değil kurumsal bir değişim lazım. Merkez Bankasındaki başkan değişimleriyle ilgili benim bile başım dönüyor kaç kişi geldi gitti. Kişileri değil oyunun kurallarını değiştirmek gerekiyor.
- Türkiye’de bir tasarruf kültürü yok. Siz borçtan borca gidiyorsunuz. Bütçe açıkları devlet kaynaklı geliyor.
- ABD’nin enflasyon hikâyesi son buldu. Ve ülkenin resesyona gireceğinden eminim. Bu Türkiye için iyi bir haber değil.
- Türkiye çok iyi bir gayrimenkul, büyük bir oyuncu. Kurumları hizaya getirmek lazım.
- Enflasyon küresel değil yerel bir konudur. Enflasyon yükseliyorsa faizler de onunla yükselir burada büyülü bir şey yok.
- 26 yıl Bulgaristan’da çalıştım ve orada enflasyonu düşürdük. Türkiye’de de 30 gün içinde enflasyonsuz oran yakalanabilir. Bulgaristan nasıl yaptıysa aynısı yapılabilir.