Hakkâri’nin Yüksekova İlçesinde yaşayan Bahtiyar Fırat’tan bir haftadır haber alınamıyor. Fırat ailesi yaklaşık bir haftadır Bahtiyar’a ulaşamadıklarını hayatından endişe duyduklarını belirtti.
Aile, ”90’lı yıllarda Doğu ve Güneydoğu illerinde yaşanan ‘beyaz Toros’ vakalarının tekrar başlamasından endişeliyiz” derken yetkililerden çocuklarının akıbeti konusunda yanıt bekliyor.
Fırat ailesinin aktardıklarına göre Bahtiyar Fırat ( 33 ) 14.10.2020 tarihinde saat 01:15 TK 0878 Uçak ile Tahrana gitmek üzere İstanbul havalimanına gitti. Pasaport kontrolünden geçtikten sonra uçağı beklerken havalimanı polisi, ‘istihbarata teslim edilmek üzere seni gözaltına alıyoruz’ demişler ve 3 saat boyunca çeşitli bahanelerle havalimanında bekletmişler.
Uçak kalktıktan sonra havalimanı polisi bunun bir yanlış anlaşılma olduğunu ve gidebileceğini söylemişler. Bahtiyar Fırat eve dönmek üzere taksiye biniyor ancak yolda taksinin dört araç tarafından abluka altında olduğunu ve takıp edildiğini fark ediyor. Daha sonra Yüksekova’da yaşayan eşini arayarak durumu izah edip hayatında endişe ettiğini, eğer irtibatı kesilirse savcılığa ve emniyete gitmesini söylemiş. O tarihten beri telefonu kapalı olan Fırat’ın nerede olduğu bilinmiyor.
Ailenin iddiasına göre, savcılık ilk etapta MİT’in gözaltına aldığını sabırlı olmalarını sözlü olarak söylemiş. Ancak konuya bakan savcı ileriki aşamalarda bunu inkar ederek nerede olduğunu bilmediklerini kameraları daha incelemediğini, araştırma yaptıklarını belirtmiş.
Fırat’ın ailesi ve yakınları, Bahtiyar Fırat’ın akıbetine dair şu sorulara yanıt arıyor:
-Havalimanında hangi polis uçağa binmesine engel oldu?
-Hangi gerekçeyle uçuşuna izin verilmedi?
Aile ayrıca hangi taksi plakası ile havalimanından ayrıldığın tespit edilmesi, taksi şoförünün ifadesine başvurulmasını, etraftaki kameraların incelenmesini, hangi araçların taksiyi takip ettiğini, bu araçların tespit edilmesi konusunda yetkililerden tatmin edici cevaplar bekliyor.
Aile, Fırat’ın hayatından endişe duyduklarını ve tekrar 90’lı yıllara benzer olayların yaşanmasından korktuklarını belirtiyor.