Vezüv Yanardağı M.S. 79 yılında patladığına, günümüz İtalyası’ndaki antik Roma kentleri Pompei ve Herculaneum, yerle bir olmuştu.
Papirüslere yazılı antik belgeler de gömülmüş ve kömüre dönüşmüştü.
Antik papirüs tomarları neredeyse 2 bin yıl, 20 metre kalınlığındaki volkanik çamur, kül ve sünger taşlarının altında kaldı.
Belgeler, kendisini İmparator ilan edip, daha sonra suikastla öldürülen ünlü Romalı general ve devlet adamı Julius Sezar’ın kayınpederine ait olduğu düşünülen bir villadaydı.
Pompei’deki antik kalıntılar 1700’lü yıllarda ilk olarak gün ışığına çıkartıldığında, 600’den fazla papirüs belge de bulunmuştu.
Volkanik patlama sayesinde korunmuşlardı ama o kadar hassaslardı ki, yanlış bir şekilde tutulduğunda toz olup, dağılıyordu.
Bu belge tomarlarını açmadan ve hasar vermeden okumak, yüzlerce yıldır mümkün olmamıştı.
Bu belge tomarlarını açmadan ve hasar vermeden okumak, yüzlerce yıldır mümkün olmamıştı.
Bu Herculaneum belgelerinin okunabilmesi için Mart ayında, bir makine öğrenme ve bilgisayar görüntüleme mücadelesi olan Vezüv Yarışması yapıldı.
ABD’de Kentucky Üniversitesi, açılmamış kağıt toparlarının röntgenlerinden, yapay zekayı kullanarak kelimeleri çözmek için öğrenciler ve uzmanlara başvurdu.
Röntgenler, 2019’da aynı üniversiteden Profesör Berent Seales tarafından çekilmiş, çok yüksek çözünürlüklü üç boyutlu görüntüleme yapılmıştı.
Nebraska-Lincoln Üniversitesi’nden 21 yaşındaki bilgisayar mühendisliği öğrencisi Lufe Farritor, Herculaneum belgelerindeki bir kelimeyi çözen ilk insan olmayı başardı ve 40 bin dolarlık ödülü kazandı.
Papirüslerdeki kömürleşmiş antik harfleri tespit eden bir yapay zeka programı geliştirdi ve 10 kadar harfi bulmayı başardı.
Papirüs uzmanları, daha sonra, antik Yunanca’da imparatorluk rengi olarak kabul edilen, mor ve kızıl karışımı renk için kullanılan “porfiro/ πορφυρας” kelimesini bulmayı başardı.
Ödülü kazanmak için Farritor’un 4 santimetrekarelik bir alanda en az 10 harf bulması gerekiyordu.
Farritor buluşun duyurulduğu basın toplantısında “Harfleri gördüm ve tamamen çılgına döndüm. Neredeyse düşecektim ve ağlayacaktım” dedi.
Farritor’dan kısa bir süre sonra Berlin’de biyorobotik okuyan Yusuf Nader adlı Mısırlı öğrenci, aynı bölgede aynı kelimeyi daha da net bir şekilde tespit etti ve 10 bin dolarlık ikincilik ödülünü aldı.
10 bin dolarlık bir ödül de, açılmamış bir papirüs tomarında mürekkebi ve harfleri gören ilk kişi olan Casey Handmer’e verildi. Handmer’in çalışması Luke Farritor’un yapay zeka programının temelini oluşturmuştu.
Herculaneum papirüslerindeki ilk kelimenin tespit edilmiş olması, bu alanda bir devrime açılan kapı olarak görülüyor.
Vezuvius Yarışması’nın kurucusu ve sponsoru Nat Friedman X’te yapığı açıklamada “Papirüs tomarlarının ilk bulunduğu 1750’li yıllardan bu yana bu birçok insanın rüasıydı” dedi.
Friedman ayrıca “Anı zamanda, 20 yıldır yaptıkları çalışmalarla bu son buluşu mümkün kılan Dr. Brent Seales ve ekibinin uğraşladrının sonucu” ifadelerini kullandı.
Bu antik papirüslerdeki ilk kelimenin deşifre edilmesinin duyurulduğu basın toplantısında Prof. Brent Seales “papirüslerin hiç okunamayacağının düşünüldüğünü ve bugün ise tam olarak bundan bahsettiklerini” söyledi.
Araştırmacılara göre en büyük keşif, çağdaş teknoloji sayesinde her yerde herkesin bu papirüsleri okuyabilecek olması.
Vezüv Yarışması’nda iki tek parça papirüste dört paragraf okuyabilenlere 700 bin dolarlık büyük ödül vadediyor.
Haber, değiştirilmeden kaynağından otomatik olarak eklenmiştir