Annesinin kucağında başına mermi isabet etmesi sonucu ölen Tevriz Dora isimli bebeğin cinayetiyle ilgili yargılanan 3 polisin duruşmasında, daha önce mahkemeye gönderildi denilen görüntüler için bu kez “kamera bozuk” denildi.
Adana’nın Seyhan ilçesinde 11 Ekim 2015 günü Ankara Katliamı protestoları sırasında annesi Kamile Dora’nın kucağındayken başına mermi isabet etmesi sonucu hayatını kaybeden 3 buçuk yaşındaki Tevriz Dora’nın ölümüne ilişkin polis memurları A.Ü., Ö.G. ve S.T.’nün yargılamasına devam edildi. “Olası kastla adam öldürme” ve “yaralama” suçlamalarıyla yargılanan polislerin üçüncü duruşması, Adana 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.
Duruşmada sanık polislerden A.Ü. ve Ö.G., öldürülen Tevriz bebeğin anne ve babası Kamile ile Azem Dora ile taraf avukatları hazır bulundu.
SANIK POLİS: ARAÇLAR YENİ GELMİŞTİ
Tanıkların dinlendiği duruşmada, tanıklar arasında bulunan bir polis memuru, olay tarihinde eğitim için Şirnex’te olduğunu beyan etti. Duruşmada, olay saatine ilişkin kamera kayıtlarının Adana İl Emniyet Müdürlüğü’nce gönderildiği bildirilmesine rağmen gönderilmediği de anlaşıldı.
Kamera kayıtlarına dair raporun gönderilmemesi üzerinde duran Dora ailesi avukatı Yasemin Dora Şeker, olay yerinde bulunan zırhlı araç kamerasının bozuk olduğuna dair polislerce tutulan tutanağın “delil karartmaya” yönelik olduğunu söyledi. Şeker, “Bu belgenin araştırmasını istiyorum. Bu tutanak inandırıcı değil, bu araç sıfır araç olmasına rağmen özellikle olay gecesi arızalı olup, çalışmadığı tutanak altına alınmış” dedi. Bu esnada sanık polislerden A.Ü.’nün heyetten söz hakkı almadan, “O araçlar yeni gelmişti. Kamera sistemleri entegre edilmemişti” yanıt vermesi dikkat çekti.
‘DELİL KARARTMANIN GÖSTERGESİ’
Beyanlarına devam eden Av. Şeker, “Olay gecesi aracın kamerasının arızalı olduğuna dair tutanak tutulması delil karartma hareketinin göstergesidir. O gece kameranın bozuk olduğuna dair tutanak tutan kişi delil karartmıştır. Bu kişi hakkında suç duyurusunda bulunma hakkımızı saklı tutuyoruz. Bu belgenin de araştırılmasının ve delil karartma var ise gereğinin yapılmasını istiyoruz. Bu yönüyle hem suç duyurusunda bulunmak istiyoruz hem de mahkemece bu delilin araştırılıp ve delil karartanların bulunup dinlenmesini istiyoruz. Ayrıca Mobese ve tüm araçların kamera görüntülerinin dosyaya eklenmesini talep ediyoruz” diye konuştu.
Mahkeme heyeti, sanık müdafileri ve savcının bu yönlü mütalaası doğrultusunda eksik hususların giderilmesi yönünde ara karar oluşturarak duruşmayı ileri tarihe erteledi.
NE OLMUŞTU?
Adana’da 11 Ekim 2015’te Seyhan ilçesinin Mithatpaşa Mahallesi’nde Ankara katliamını protesto yürüyüşünün ardından ara sokaklara giren polisler etrafı ateş açması sonucu, o tarihte üç buçuk yaşında olan Tevriz Dora, annesinin kucağında başından vurularak öldürüldü. Geçen sürede pek çok kez engellemelerle karşılaşılan dosyada yedi yıl sonra mahkeme aşamasına geçildi.
Üç buçuk yaşındaki Tevriz’in ölümünün ardından savcılık dosyasına gizlilik kararı konuldu. Cumhuriyet Başsavcılığının polisler hakkında soruşturma açılması yönünde Adana Valiliğine yaptığı başvuru kabul edilmedi. Çocuğun ölümüne ilişkin hazırlanan kriminal raporda olay yerinde bulunan mermilerin hangi silahtan atıldığı yönünde bir bilgi olmadığını iddia eden Valiliğin ret gerekçesi şöyle:
“Çocuğun ölümüne sebebiyet veren silah ve kullanıcısı tespit edilemedi. Çocuğun ölümünden görevli polis memurları tarafından kullanılan silahtan çıkan mermi ile yaşamını yitirdiğine dair beyan, bilgi, belge ve düzenlenmiş rapor bulunamadı.”
‘AYM, YAŞAM HAKKI İHLALİ DEDİ’
Dora ailesinin avukatı Yasemin Dora Şeker, Konya Bölge İdare Mahkemesi’ne başvurması üzerine polisler hakkında soruşturma izin verildi. Soruşturmayı yürüten savcılık, polisler hakkında takipsizlik kararı vererek dosyayı daimi arama kararıyla faili meçhul dosyaları arasına koydu.
Bu kararın ardından Avukat Şeker 2018 yılında etkili soruşturma yapılmadığı gerekçesiyle Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) bireysel başvuruda bulundu. AYM, 28 Aralık 2021’de ‘yaşam hakkı ihlali’ kararı verip, polisler hakkında etkili soruşturma açılmasını istedi. Bunun üzerine savcılık polis memurları A.Ü, Ö.G. ve S.T. hakkında “Olası kastla adam öldürme” ve “Yaralama” suçundan iddianame hazırladı. İddianame Adana 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. (MA)