Adil yargılanma, hasta tutukluların serbest bırakılması ve cezaevlerindeki hak ihlallerinin sona ermesi talepleriyle 29 Aralık 2021’de ölüm orucuna başlayan Sibel Balaç, 277 gündür açlık grevinde.
“İnfaz erteleme” başvurusu nedeniyle, 9 Eylül’de Ankara Dışkapı Yıldırım Beyazıt Hastanesine sevk edilen Balaç, hastanenin mahkûm koğuşunda tutuluyor. Bir haftadır hastanede tutulan Balaç için beklenen Sağlık Kurulu Raporu Adli Tıp Kurumu’na (ATK) gönderildi.
Ankara Dışkapı Yıldırım Bayezit Eğitim ve Araştırma Hastanesinin Mevki ek binasında bulunan mahkûm koğuşunda tutulan Balaç’ın durumunun giderek kötüleştiğine, Balaç’ın destek alamadan yürümekte dahi zorluk yaşadığına dikkat çeken anne Balaç, yetkililere seslenerek kızının bir an önce tahliye edilmesini istedi.
Balaç’ın sağlık durumunun hapishanede kalmaya uygun olmadığı için infaz ertelememe talebinde bulunulduğunu ancak rapor alınması için 7 Eylül 2022 tarihinde götürüldüğü Ankara Dışkapı Yıldırım Bayezit Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde infazının ertelemesine gerek olmadığı ama tek de kalamayacağı yönünde rapor verildiğine dikkat çeken Sibel Balaç’ın avukatı Ceren Yılmaz, “ATK’dan gelecek cevaba göre Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı infaz ertelemeye ilişkin olumlu ya da olumsuz bir karar verecek. Biz ATK’nın hızla rapor vermesini talep ediyoruz” dedi.
Avukat Ceren Yılmaz, şunları söyledi:
“Sibel Sincan kadın kapalı hapishanesinde tutulurken sağlık durumu hapishanede kalmaya uygun olmadığı için infaz erteleme talebinde bulunduk. Bu talebimiz üzerine rapor alınması için 7 Eylül 2022 tarihinde Ankara Dışkapı Yıldırım Bayezit Eğitim ve Araştırma Hastanesinin Mevki ek binasında bulunan mahkûm koğuşuna getirildi. 1 hafta boyunca Sağlık kurulu raporuna esas olacak tetkikler yapıldı.
Sibel tetkikleri çoktan bitmiş olmasına rağmen 16 Eylül Cuma günü(yani hastanedeki 10. Gününde) sağlık kuruluna çıkarıldı. 19 Eylül pazartesi sağlık kurulunun Sibel’in infazının ertelemesine gerek olmadığı ama tek de kalamayacağı yönünde rapor verdiğini öğrendik.
Ankara İnfaz savcılığı 19 Eylül pazartesi günü Sibel’in sağlık dosyasını İstanbul Adli Tıp kurumuna gönderdi. ATK’dan gelecek cevaba göre Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı infaz ertelemeye ilişkin olumlu ya da olumsuz bir karar verecek. Biz ATK’nın hızla rapor vermesini talep ediyoruz
MAHKÛM KOĞUŞUNUN KOŞULLARI TARİFSİZ KÖTÜ.
Çünkü Sibel’in tutulduğu mahkûm koğuşunun koşulları tarifsiz kötü. Havalandırma sistemi olmayan, penceresinden ışık ve hava girmeyen, zeminin altında bulunduğu için lağım kokan, yemek kokularının dolduğu bir yer sibel’in tutulduğu yer.
Sibel ölüm orucunda ileri günlere gelmiş olduğu için ısı, ışık, ses ve kokuya hassasiyeti var. Bu nedenle koku ve havasızlık onun günlük olarak tüketmesi gereken sıvı ve şekeri almasına engel oluyor.
’38 KİLOYA DÜŞTÜ’
Sibel 15 gündür burada, buradaki ilk haftasında 3 kilo kaybetti ve hızla sağlığı kötüye gidiyor. Tarafımıza Sibel’in 38 kiloya düştüğü bilgisi verildi. ATK’nın bir an evvel raporunu açıklaması ve ankara cumhuriyet savcılığının sibel hakkında infaz erteleme kararı vermesi gerekiyor.”
Sibel Balaç için yetkililere çağrıda bulunan anne Balaç, şöyle konuştu:
‘KEMİKLERİ SAYILIYOR’
Kızının artık yürüyecek durumda dahi olmadığını söyleyen anne Balaç, tuvalete gidişlerde zorlandığını ve ayaklarının altında yanma hissinin ciddi boyutlara ulaştığını belirtti. Balaç’ın geceleri uyuyamadığını ve inlediğini kaydeden anne Balaç, “Kalbi çok sıkışıyor. Kızımın biran önce serbest bırakılmasını istiyorum. Evladım ölüm orucunu bırakmaz çünkü çok haksızlığa uğradı. Olmayan suçlarla yargılanıyor. Kızıma banyo yaptırdığım sırada kemikleri sayılıyor. Kızımı kaybetmek istemiyorum. Bütün yetkililere sesleniyorum biran önce evladımı bıraksınlar. Ya evladım felç olacak ya da evladımı kaybedeceğim. Son dönemlerde bir de kuyruk yarası başladı. Kızımı bıraksınlar da tedavi ettireyim” dedi.
‘HASTANE KOŞULLARI ÇOK KÖTÜ’
Anne Balaç, “Hastane koşulları çok kötü tuvalet içeride ve hijyensiz. Hastanede sağlık durumu daha da kötü oldu. İdrar yollarında enfeksiyon oluştu. Ben her zaman kızımın arkasındayım. Cezası 8 yıl. 4 senesi bitti, 4 senesi kaldı. Kalan ömrünü mahvetmesinler” diye konuştu.
‘ÖLSÜN DİYE UĞRAŞIYORLAR’
Her gece kızına bir şey olacak korkusuyla başında beklediğini aktaran anne Balaç, kızının 85 kilodan 38 kiloya düştüğünü söyledi. Balaç, “Herhangi bir müdahale de yapılmıyor, evladım müdahale yapılmasına da izin vermez. Kızıma bir senenin içerisinde toplamda 700 gün hücre cezası verdiler. Kulağında problem var felç geçirme durumu var ve havalandırmaya bile çıkarılmıyor, kızım ölsün diye uğraşıyorlar” ifadelerini kullandı.
Sincan Cezaevi’nde kızını ziyaret ettiği sırada tanık olduklarını da anımsatan Balaç, “Gitsinler görsünler, Türkiye’deki cezaevlerinde neler yapılıyor. Allah düşmanımı dahi düşürmesin. Cezaevinde kızımı ziyarete gittikçe oradaki koşulları gördüm. Annelerin mahvoluşunu gördüm, haksızlığa uğrayan o kadar evlat var ki. Bu anne ve babaların ahını almasınlar, bu acıyı yaşatmasınlar. 10 dakika sonra bile kızıma ne olacağı belli değil. İşini geri isteyenlere destek olduğu için kızıma bunlar yapılıyor. Kızıma dokunmaya korkuyorum. Bir şey olacak diye ödüm kopuyor” ifadelerini kullandı.