Dr. Deniz ZENGİN
Gazete Davul”un bugünkü konuğu HDP eski Milletvekili Hasip Kaplan. Alman hükümeti, Kaplan”ın isminin bulunduğu ve muhalif gazetecilerin de isimlerinin yer aldığı infaz listeleriyle ilgili yaptığı açıklamada, “Şu anda Türk hükümetine eleştirel yaklaştığı varsayılan kişilerin isimlerinin olduğu farklı listeler olduğuna dair işaretler bulunmaktadır” ifadelerini kullandı.
Hasip Kaplan ise son günlerde attığı tweet’ler ile sosyal medyanın gündemine konuyla ilgili bilgi vermeye devam ediyor. Detaylar röportajda. Keyifli okumalar dileriz.
Avrupa’da yaşayan iktidar muhalifi isimlere yönelen bu tehdit ve fiili şiddeti nasıl değerlendiriyorsunuz?
Avrupada yaşayan iktidara muhalif olan gazeteciler, yazarlar, sanatçılar ve siyasetçiler her zaman derin devletin, iktidar çetelerinin mafyanın ve faşistlerin tehditlerine maruz kalmışlardır. Tehdit ve şiddetin infaz listeleri olarak ortaya çıkması Avrupa devletlerinde saldırılara tehditlere başlanması, Ortadoğuda ve Türkiye’de yaşanan çatışmaları Almanya, İngiltere ve Fransaya başka ülkelere yaymaları çok tehlikelidir.
Bir yandan İŞİD gibi dini terör örgütlerini kullanan iktidar, Avrupayı Suriyeli mültecilere sınırları açmakla tehdit etmişti. İstihbarat örgütleri ve iktidarın milis örgütleri faşist çeteler belli bir merkezden talimat alarak hareket ediyorlar. Bunlardan bir kaçı yakalandığında saldırıyı organize edenler,ortaya çıkarılacaktır. Avrupada bu karanlık çeteleri hiç bir ülke güvenliği ve yargısı açıkça koruyamaz. İlk başta korkutma ve sindirme yöntemleri gözüksede, çözüm sürecinin başlamasıyla Paris’te üç kadın siyasetçinin katledilmesi gerçeği unutulmamalıdır.
Türkiye’de yaşayan ve ülke dışında yaşamak zorunda kalan iktidarın hedefindeki muhalif isimlere yönelik güvenlik tehdidinin boyutu nedir? Alınması gereken önlemler hakkında ne düşünüyorsunuz?
İster Türkiye’de ister yurt dışında yaşasın, insan hakları savunucuları, siyasetçiler, aydınlar gazeteciler her zaman tehdit altındadır. Özellikle isimleri listeler halinde yayınlananların, kendi güvenlikleri konusunda dikkatli olmaları gerekir. Bulundukları yerlerde demokrasi güçleri muhalifler birlik ve dayanışma içinde olmalıdır.
12 Eylül darbesinden bugüne buna benzer saldırılar hep oldu. Doksanlı yıllarda Çiller bizzat devletin ölüm listelerini açıkladı. Kürt işadamları hukukçular, gazeteciler katledildi. Bugün dijital yayın olanaklarıyla yurtdışındaki muhalif gazeteciler etkili yayınlar yapıyor. İktidar ülkede basını susturdu, bundan çok rahatsız. OHAL yetkilerinin süresi baskı uygulamak için uzatıldı. Olası bir erken seçimde Avrupa”da ciddi bir muhalif seçmen kitlesi var. Bu oyların iktidara karşı muhalefete verilmesi iktidarı korkutuyor.
Listede yer almayıp Avrupa’da gazetecilik yapan, siyasi eleştirisi olan aktivistlerin de tehdit altında olduğunu söyleyebilir miyiz?
Listelerin nasıl yapıldığı Türkiyede muhalif siyasetçilerin iktidarın üzerine gitmesiyle öğrenilebilir.Önce 21 sonra 55 kişilik liste denildi. Bence tüm muhalifler aynı tehdit altındadır. Kamuoyunda isimleri bilinen kişiler üzerinden diğer herkes korkutulmak isteniyor. Bu saldırılarılarını sürdürdüklerinde mutlaka bir yerde yakalanacaklar ve kim oldukları nerden emir aldıkları ortaya çıkacaktır. Hiç bir iktidar böylesi bir suç örgütlenmesininin altından kalkamaz.
Kürt –Türk, Sağcı – Solcu, Laik-Antilaik çatışmasını Avrupaya taşımak iktidara çok pahalıya patlar.
‘İnfaz listeleri’ yayınlandıktan sonra iki gazeteci fiili saldırıya uğradı. Gidişata dair öngörünüz nedir?
İki gazetecinin saldırıya uğraması, herkesten hesap sorulacak denilmesi, bir göz dağı ve korkutma planıdır. Şayet öldürme amaçlı saldırılar olsaydı daha farklı davranırlardı.Silah kullanırlardı, iz delil bırakmamaya çalışırlardı. Daha şimdiden Almanya ve başka ülkelerde bu saldırgan suç şebekeleri üzerinde önemle durulmakta ve takip edilmektedirler.Polis uyarısını yapmakta ve önlemini almaktadır. Devletlerin teröre başvurdukları bilinmektedir. Devletler ayrıca terör örgütlerine destek verirler. Devletin bazı yetkilileri yurt dışında istihbari operasyonlar yapılmasından bahsettiler.
Yurt dışında Kürt siyasetçiler, muhalif gazeteciler, Fethullah Gülen Cemaati mensupları, farklı sol örgütler hepsi iktidar açısından düşman kategorisinde yer almaktadır. İspanya’da ki Gal çeteleri gibi tetikçiler yakalandığında çorap söküğü gibi güvenlik ve siyasi ayakları, üstleri ortaya çıkarılmıştı. Mutlaka hesap verirler. Anketler olası bir seçimde iktidarın kaybedeceğini gösteriyor. Korku imparatorluğu yaratanlar,kendileri korkudan şatolarında saraylarında yatıyorlar. Hedef olan her muhalifin özgüvenliğini sağlaması önemlidir. Meşru müdafaa her yerde haktır. Bunları yakalamak teşhir etmek ve sorumlulardan hesap sormak gerekir.
Kanımca tüm muhalefet tehdit altındadır. Zorla zorbalıkla iktidarlarını sürdürmek isteyenlere karşı, umut olmak istiyorlarsa şimdiden bu suç şebekelerinin üzerine gitmeleri gerekir.