Sinema sanatının bazı eserleri size kendini izletmek yerine elinizden tutup senaryoyu yaÅŸamanızı ister. Ve eÄŸer ki bu eserler toplumu büyük derece etkileyebilen ”hukuk” gibi konuları iÅŸleyen ve bu ölçüde sürükleyici olan eserler ise iÅŸte o zaman etkileri bambaÅŸka bir seviyede olur.
Bu kolajımızda size, izlediğinizde sanki yargılanan sanııklardan biriymişsiniz gibi hissedeceğiniz 9 mahkeme filminin sunuyoruz.
1.Find Me Guilty (2006)
Lucchese suç örgütünün 20 üyesi mahkemeye çıkartılır. Davalılardan biri olan Jackie, kendi savunmasını üstlenmeye karar verir. 30 yıllık bir cezaya mahkûm olan Jackie’ye aralarında en yakınlarının da olduğu örgüt üyelerine karşı tanıklık etmesi için karşılığında ceza indirimi teklifi getirilir. Ailesine ihanet etmeyi reddeden Jackie, hem davalı hem avukat olarak mahkemeye çıkar.
2.The Devil’s Advocate (1997)
Kevin Lomax, başarılı bir savunma avukatıdır. Davaların zorluk seviyesi ne kadar yüksek olursa olsun, başarıya alışkın Kevin, bir şekilde jüriyi tesiri altına almayı ve müvekkilini temize çıkarmayı başarır. Mutlu bir evlilik süren avukatın hayatındaki her şey yolunda gibidir. Bir gün, müvekkili haksız olduğu halde kazandığı bir dava sonrasında New York’taki çok büyük bir hukuk bürosundan müthiş bir teklif alır. Teklifi yapan dünyanın en büyük hukuk bürolarından birinin lideri olan John Milton’dur. Kevin’ın vereceği ‘evet’ cevabı, hayatını geri dönüşü olmayan bir şekilde değiştirecektir.
3.And Justice for All (1979)
Suçluların serbest kaldığı, yargıç ve avukatların anlaşmalar yaptığı ve masumların korumasız bırakıldığı bir adalet sisteminde, genç avukat Arthur Kirkland adaletin nereye gittiğini sorgulamaya başlar. Dürüst ve idealist bir avukat olan Arthur (Al Pacino, En İyi Erkek Oyuncu dalında Oscar’a aday gösterildiği muhteşem performansıyla) bir gün genç bir kıza tecavüzden suçlanan ünlü bir yargıcı (John Forsythe) savunmaya zorlanır.
4.Sleepers (1996)
Sleepers, New York’un yaÅŸanması en tehlikeli mahallelerinden birinde yaÅŸayan bit grup gencin hikayesini anlatır. Bu dört genç bir gün yanlışıkla bir adamın hayatını tehlikeye atan bir kazaya sebep olduklarında gençlik ıslah merkezinde bir yıllık cezaya mahkum edilirler. Sadece bir yıl sürecek bu ceza dönemi hayatlarını derinden etkileyecek travmatik olaylarla geçer. Gardiyanlar tarafından dövülen ve taciz edilen bu gençler, bu travmaları hayatları boyunca yanlarında taşırlar. Ta ki on yıl sonra kendilerini savunabilecek kadar büyüdüklerinde, gardiyanlardan biriyle karşılaÅŸana dek…
5. Philadelphia (1993)
EÅŸcinsel olan yetenekli avukat Andrew Beckett, çalıştığı hukuk bürosunda AIDS olduÄŸu fark edilince iÅŸten çıkarılır. Kendisine nedeninin AIDS olduÄŸunu açıklamamalarına raÄŸmen Beckett, nedenin bu olduÄŸundan emindir ve bu hukuk bürosuna dava açmaya karar verir. BaÅŸvurduÄŸu avukatlarca bir süre reddedildikten sonra, en sonunda Joe Miller’ı tutmayı baÅŸarır.
Miller ilk baÅŸta bu davayla ilgilenmekte isteksizdir; çünkü o bir homofobiktir ve Beckett’a karşı da önyargılıdır. Fakat Beckett sayesinde zamanla önyargılarını aÅŸmaya ve korkularını yenmeye baÅŸlar. Beckett ise hayatı, gururu ve hakları için kıyasıya bir mücadeleye girmiÅŸtir ve adalet için savaşır.
6.Amistad (1997)
Film, 1839 yazında Küba Sahillerinden hareket eden ve içerisinde tutuklu Afrikalı köleleri taşıyan La Amistad gemisinin yolculuğuna başlamasıyla açılır. Cinque isimli bir adamın gemiden söktüğü bir çiviyle prangalarını açar ve birçok arkadaşını aynı şekilde özgür bırakır. Böylece gemide esaslı bir isyan başlamış olur. Akabinde gemi mürettebatı ve köleler arasında başlayan savaş mürettebattaki birçok kişinin ölümüyle sonuçlanır. Sağ kalan iki kişi ise köleleri istedikleri yere götürmek zorundadır. Ancak yolculuk esnasında karşılaşacakları bir Amerikan savaş gemisi tarafından yakalanacak, ardından da bu suçlar sebebiyle yargılanmaya başlayacaklardır.
Gerçek bir hayat hikayesinden uyarlanan ve dört dalda Oscar’a aday gösterilen filmin yönetmen koltuÄŸunda usta yönetmen Steven Spielberg bulunuyor.
7.The Accused (1988)
Jodie Foster’ın Sarah Tobias rolüyle ödül aldığı, gerçek bir hikaye üzerine kurulu Sanık, etkileyici mahkeme sahnelerine sahip. Bir barda üç kiÅŸinin tecavüzüne uÄŸrayan Sarah, tecavüzcülerin aldıkları hafif cezaya karşı mücadelesinde geçmiÅŸinin problem olacağını düşünmemiÅŸtir. Bu gerilime ne kadar dayanabileceÄŸi bir soru iÅŸaretidir.
8.The Conspirator (2010)
Usta oyuncu ve yönetmen Robert Redford’un çektiği, yıldızlarla dolu bu aksiyon ve gerilim filmi, ailesini korumak için her şeyi yapmaya hazır bir kadının ve onu korumak için her şeyi riske eden bir adamın gerçek hikâyesini anlatıyor. Abraham Lincoln suikastinden sonra, yedi adam ve bir kadın, başkanı, başkan yardımcısını ve içişleri bakanını öldürmek için komplo kurmak suçundan tutuklanır. Aralarındaki tek kadın Mary Surratt, John Wilkes Booth ve diğerlerinin buluşup eşzamanlı saldırıları hazırladıkları pansiyonun sahibidir. Henüz yeni avukat çıkmış Frederick Aiken onu askeri mahkeme karşısında savunmayı başlangıçta gönülsüzce kabul etmişken, dava ilerledikçe müvekkilinin suçsuz olabileceğini fark eder.
9.The Judge (2014)
Hank Palmer parlak bir kariyeri olan, Chicago’da yaÅŸayan bir avukattır. Önemli bir davasının arifesinde, annesinin kaybettiÄŸinin haberini alır. Babasıyla çok uzun zamandır görüşmeyen Hank, aileden iletiÅŸimde olduÄŸu tek insanı da kaybetmiÅŸtir. Ãœstelik doÄŸup, büyüdüğü Carlinville kasabasından baÅŸka kimseyle de görüşmemiÅŸtir. Annesinin cenazesi için geri dönen Hank’ı, burada cenaze töreninden daha fazlası beklemektedir. Pek de sıcak karşılanmadığı kasabadan bir an önce uzaklaÅŸmaya çalışırken kendisini, 42 yıllık yargıç olan babasını savunmak üzere mahkemede bulur…
David Dobkin’in yönetmenliÄŸini üstlendiÄŸi filmin baÅŸrollerinde Robert Downey Jr., Robert Duvall ve Vera Farmiga bulunuyor.