Urfa’nın Haliliye ilçesindeki Göbeklitepe’de dünyanın bilinen en eski takvimi olduğu düşünülen bir güneş takvimi bulundu. Yaklaşık 13 bin yıl öncesine ait takvim, neolitik dönemde zaman takibinin tahmin edilenden daha gelişmiş olduğunu gösteriyor. Edinburgh Üniversitesi’nden arkeologlar, Göbeklitepe’de bulunan diğerlerine göre daha ihtişamlı bir sütun üzerindeki oymaların, takvim olarak kullanılmış olabileceğini bildirdi.
Araştırmacılar buldukları takvimin 365 günü kapsayan ve 12 ay dönemi ve ek olarak 11 günü içerdiğini belirlediler. Takvim üzerinde geometrik semboller, kuş ve figürleri ile ‘V’ harfine benzeyen bir sembol bulunuyor. Bu semboller araştırmacıların keşfettiği bir sistem ile sayıldığında ortaya kendini 365’de bir tekrar eden bir güneş yılı takvimi çıkıyor. Takvim üzerinde ilgi çekici figürlerden biri olan boynundaki ‘V’ sembolü ile büyük bir kuş figürü, yaz gün dönümünü temsil ediyor, bu figürün o dönemin yaz takım yıldızından esinlendiği düşünülüyor.
HOLOSEN ÇAĞININ BAŞLANGICINA İŞARET EDİYOR
Mezopotamya’daki bu alan yaklaşık 12 bin yaşında. Alan, Genç Buzul çağının sona erip, buzulların çekildiÄŸi devirden bugüne dek devam eden dönemin, bir baÅŸka ifadeyle dünyanın son jeolojik çağı olan Holosen devrinin baÅŸlangıcına tarihleniyor.
SÃœTUNDAKÄ° OYMALAR NE ANLAMA GELÄ°YOR?
Ä°skoçya’daki Edinburgh Ãœniversitesi’nden 6 AÄŸustos Salı günü yapılan açıklamada, “Eski insanlar Göbeklitepe’deki bu oymaları, yaklaşık 13 bin yıl önce bir kuyruklu yıldız parçasının dünyaya çarptığı tarihi, yani M.Ö. 10bin 850’yi kaydetmek için yapmış olabilirler” denildi.
KUYRUKLU YILDIZ TEORÄ°SÄ°, GÃœNEÅž TAKVÄ°MÄ°NE Ä°ÅžARET EDÄ°YOR
Bu ana akım kuyruklu yıldız teorisi bilim dünyası için hâlâ tartışmalı bir mesele ve bazı bilim insanları bu teoriyi kabul etmiyor ancak araÅŸtırmanın başındaki bilim insanı Martin Sweatman’ın grubu, kuyruklu yıldız etkisinin doÄŸru olduÄŸunu varsayarak, Göbeklitepe’deki birkaç sütun üzerine oyulmuÅŸ bir dizi “V” ÅŸeklindeki sembolü yeniden incelediklerini söylüyor. Ekibin çalışmaları, her bir “V”nin tek bir gün olması durumunda, topluluÄŸun 365 günlük güneÅŸ takvimini doÄŸru bir ÅŸekilde iÅŸaretlediÄŸini gösteriyor.
AraÅŸtırmacılar, Edinburgh Ãœniversitesi’nin yayınladığı bültende, “O dönemde yaz gündönümü takımyıldızını temsil ettiÄŸi düşünülen kuÅŸ benzeri bir hayvanın boynuna takılan bir “V” iÅŸareti ile temsil edilen bu sembolün teoriye güvenilirlik kattığını yazdı ve iÅŸarete dair “yakınlarda, muhtemelen tanrıları temsil eden, boyunlarında benzer V iÅŸaretleri olan baÅŸka heykeller de bulunmuÅŸtur” diye ekledi.
’11 ADET T ÅžEKLÄ°NDEKÄ° SÃœTUN, AYIN EVRELERÄ°NÄ° TAKÄ°P EDÄ°YOR’
Ayrıca, çalışma sırasında sütun üzerinde C ve D harfleriyle işaretlenmiş korunaklı iki mahfazanın (korunaklı, etrafı çevrili alan) 11 adet T şeklinde sütundan oluştuğu açıklandı. Çalışma ekibi, bölgedeki 11 rakamına özel önem veren diğer arkeolojik alanlarla birlikte yorumlandığında, bunun Göbeklitepe sakinlerinin 365 günlük bir güneş yılı içinde ayın 11 tam evresini de takip ettiklerinin kanıtı olduğunu söylüyor.
Ekip, kuyruklu yıldız çarpmasıyla iliÅŸkilendirdikleri teorilerinin kanıtı olarak ise D Muhafazası’nda bulunan ve “Sütun 18” olarak adlandırdıkları alanı gösteriyor. ‘Time and Mind’daki hakemli çalışmaya göre, sütun yatay bir “başı” ve dikey bir “gövdesi” olan insan benzeri veya antropomorfik bir ÅŸekle sahip.
Araştırmacılar, sütunun üzerinde bir kemer tokası ve kuyruklu yıldız olması muhtemel bir şeklin çizilmiş olduğunu ve tilki postundan bir peştamalın da görülebildiğini söylüyor.
KURUKLU YILDIZ TEORÄ°SÄ° TARTIÅžMALI
Çalışma ekibi, Sütun 18’deki olası kuyrukluyıldız ÅŸeklinin, günümüz Almanya’sında ortaya çıkarılan M.Ö. ikinci binyıla ait bir eser olan Nebra Gök Tekeri’ni anımsatabileceÄŸini savunuyor. Disk ÅŸeklindeki buluntuda ay, gökyüzü, Pleiades olarak yorumlanabilecek bir grup yıldız ve (belki de en tartışmalı olanı) bir kuyruklu yıldız görülüyor.
Göbeklitepe’de çalışan Edinburgh Ãœniversitesi ekibi, eÄŸer kuyruklu yıldız gerçekten teker benzeri diskin üzerindeyse, “paralel çizgilerle kesilmiÅŸ uzun, kavisli bir ÅŸekil” ile temsil edildiÄŸini yazıyor.
Ancak kuyruklu yıldız hipotezi, “Nebra Gök Tekeri” olarak adlandırılan disk üzerinde çalışan araÅŸtırmacılar tarafından tam olarak kabul görmüyor; Astronomy Magazine’de 2021’de kaleme alınan bir makalede, bunun mitolojik bir tekneyi veya bir gökkuÅŸağını tasvir ettiÄŸi öne sürüldü. Ya da aynı yıl Physics Today’de yayınlanan kısa bir habere göre, ÅŸekil bir aurora borealis (kutup ışıkları) de olabilirdi. (Kaynak: Space, ANKA