Sincan Kadın Kapalı Cezaevi’nde tutulan Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) önceki dönem Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel ve Kobanê Davası’nda tutuklu bulunan Sibel Akdeniz’e disiplin cezası verildiği öğrenildi. Tuncel, 9 Ağustos’ta görüştüğü avukatlarına şiddete maruz kaldıklarını anlatmıştı.
Cezaevi idaresi tarafından şiddete maruz kalan Tuncel ve Akdeniz’e “gereksiz olarak marş söylemek ve slogan atmak” gerekçesiyle soruşturma başlattı. Cezaevi Disiplin Kurulu tarafından beyanları alınan Tuncel’e “1 ay ziyaretçi kabulünden yoksun bırakma”, Akdeniz’e “1 ay haberleşme ya da iletişim araçlarından yoksun bırakma veya bir ay kısıtlama” cezası verildi.
Kararın 24 Ağustos’ta tebliğ edildiği Tuncel ve Akdeniz’in cezaya itiraz ettiği öğrenildi.
İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ
Disiplin cezasına ilişkin beyan da bulunan Tuncel, demokratik hukuk düzeyinde bireylerin kendi görüş ve düşüncelerini özgürce ifade etme, eylem ve örgütlenme hakları güvenceye alındığını hatırlattı. Temel insan hak ve özgürlükleri çerçevesinde birey olarak cezaevi yönetiminin bazı uygulamalarını beğenmediği, kabul etmediği için kendini ifade etmek için ve yaşanan sorunun gündemleşmesi ve çözülmesi için attığı sloganın suç olmadığını belirten Tuncel, “Bu bir hakkın kullanımıdır. Cezaevinde olmam temel hak ve özgürlüklerimi kullanmayacağım anlamına gelmez. Şiddet içermeyen her türlü eylem, etkinlik demokrasinin olmazsa olmazıdır. Yasa ve anayasa tarafından güvence altına alınmıştır” dedi.
‘HAKSIZLIĞA KARŞI KENDİMİ İFADE ETTİM’
Akdeniz ise, “Hiç kimse durup dururken slogan atmaz. Slogan maruz kaldığın bir haksızlığa karşı kendini ifade etme kapsamına alınmıştır. Bulunduğum cezaevi kurumunu eleştirdiğim, kabul etmediğim bazı uygulamalarını dile getirmek amaçlı düşünce özgürlüğü temelinde kendimi slogan atarak ifade ettim. Cezaevinde de olsa her bireyin kendini özgürce ifade etme hakkı vardır. Böylesi bir durumdan dolayı yapacağım ufak savunma maruz kaldığım yönelimlerden dolayı kendimi slogan atarak düşünce özgürlüğü kapsamında ifade etmiş olmaktadır. Demokratik hukuk düzeni içinde böyle ele alınması gerekmektedir” ifadesinde bulundu. (MA)