Batman’da kayıp yakınları bu hafta, Newala Qesaba’da 1994 yılında öldürülen Abdulcelil Kaçar, Hüsnü Kaçar, Halil Erzen, Rafet Özer’in akıbetlerini sordu.
Batman’daki kayıp yakınları, 581’inci haftada Newala Qesaba’da (Kasaplar Deresi) 17 Mayıs 1994 tarihinde öldürülen Abdulcelil Kaçar ve üç arkadaşının akıbetini sordu.
‘BUNLAR TERÖRİST’ DENİLEREK CENAZELERİ VERİLMEDİ’
Bu haftaki açıklamayı İHD üyesi Ercan Başar gerçekleştirdi. Başar, ülkenin gerçek bir demokratikleşme sürecine dönüşebilmesi için gözaltında kaybedilenlerin akıbetlerinin açıklanması ve faillerinin yargılanması gerektiğine inandıklarını ifade etti. Başar, “Bu topraklarda bir daha benzer acıların yaşanmaması, hakikatlerin ortaya çıkarılması ve toplumsal barışın tesisi için ‘Geçmişle Yüzleşme ve Hakikatleri Araştırma Komisyonu’ kurulmasını talep ediyoruz” dedi.
Daha sonra Başar, Abdulcelil Kaçar, Hüsnü Kaçar, Halil Erzen, Rafet Özer’in öldürülme öykülerini anlattı. Başar, yaşananları İHD tanıkları ve aile başvurularına dayandırarak şu şekilde devam etti: “17 Mayıs 1994 tarihinde katledilen Abdulcelil Kaçar’ın babası Ömer Kaçar’ın anlatımlarına göre; Kaçar Ailesi, Siirt Merkez’e bağlı Kışlacık köyünde ikamet ediyordu. Aynı köyde ikamet eden Hüsnü Kaçar, Halil Erzen ve Rafet Özer adlı arkadaşlarıyla birlikte bayram ihtiyaçlarını karşılamak için Siirt Merkez’e gitti. 4 arkadaş, yolda güvenlik güçleri tarafından durdurulup Siirt Merkez’e bağlı Kasaplar Deresi’ne götürüldü. 4 kişi, Kasaplar Deresi’nde çatışma süsü verilerek Özel Harekât Timleri tarafından aynı gün infaz edildi. Öldürülen 4 kişinin cenazesinin üzerine düzmece bir şekilde silah bırakılarak Newala Qesaba’ya atıldı. Ailelere, güvenlik güçleri tarafından başta ‘bunlar terörist’ denilerek cenazeleri verilmedi. Ailelerin anlatımlarına göre; basın bu olayı, ‘Siirt Kırsalında 4 Terörist etkisiz hale getirildi’ diyerek kamuoyuna servis etti.”
Başar, “Bizler; gözaltında kaybetmenin, savaş politikalarının insanlık dışı uygulaması ve sonucu olduğunu biliyoruz. Hukukun işlemesini ve adaletin sağlanmasını talep ediyoruz. Kayıplarımızın akıbetini sorgularken, onlara dair bir iz bulunmadan, hakikatler ortaya çıkarılmadan ve adalet sağlanmadan, bu mücadeleden asla geri adım atmayacağımızı belirtiyoruz. Hakikatten ve haklılığımızdan aldığımız meşruiyetle susmayacağımızı bir kez daha ifade ediyoruz” diye konuştu.
NEWALA QESABA’DA NE OLDU?
1915’ten itibaren Ermeniler ve Keldaniler, 1980 ve 90’lı yıllarda da başta Kürtler olmak üzere ağır insan hakları ihlallerine uğrayan, zorla kaybedilen, işkence ve faili meçhul cinayetler sonucu yaşamını yitiren yüzlerce insanın cenazesinin bulunduğu Newala Qesaba’da 1989’da bir toplu mezar ortaya çıkarılmıştı.
22 Nisan 1989 günü alanda iş makinalarıyla yapılan kazıda birkaç saat içinde sekiz kişinin cenazesine ulaşıldı. Zorla kaybedildiği belirtilen insanların cenazeleri için bağımsız uzmanların da yer aldığı bilimsel bir çalışma yapılması bekleniyordu. Fakat aynı gün Siirt Valiliği’nin talimatıyla kazılar durduruldu, o tarihten bugüne hiçbir adım atılmadığı gibi çıkarılan sekiz cenazenin kimlikleri, ölüm nedenleri de aydınlatılmadı. (Duvar)