Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (BMMYK) Sözcüsü Shabia Mantoo, Akdeniz’de göçmenleri taşıyan teknenin karıştığı kazada en az 60 kişinin hayatını kaybettiğini bildirdi.
Kurtarılan 25 kişi, yiyeceksiz ve susuz bir hafta kadar denizde mahsur kaldıklarını anlattı.
Yardım kuruluşu SOS Mediterranee’ye ait Ocean Viking gemisi dün Libya açıklarında sürüklenen bir şişme bot tespit etti.
Bottaki 25 kişi yardım gemisince kurtarılırken, acil tıbbi yardıma ihtiyaç duyan 2 kişi İtalya Sahil Güvenliği tarafından helikopterle Sicilya adasında bir hastaneye götürüldü.
SOS Mediterranee örgütü, kurtarılan kişilerin ifadelerine göre en az 60 kişinin hayatını kaybettiğini açıkladı.
Kurtulanların anlatımına göre şişme bot yaklaşık bir hafta önce denize açılmıştı ancak 3 gün kadar sonra motoru bozulunca sürüklenmeye başladı.
İtalyan basını, botta yeterli miktarda su ve yiyecek olmadığını, yakıt ve deniz suyu yüzünden çok sayıda kişide yanıklar meydana geldiğini yazdı.
La Repubblica gazetesi can kayıplarının “açlık, susuzluk ve yanıklar” yüzünden meydana geldiğini belirtti.
Gazeteye göre, bottan kurtarılanlar denizde sürüklenirken, günlerce üzerlerinden uçan helikopter ve uçakları gördüklerini ancak yardım gelmediğini söyledi.
Ocean Viking ekibi, kurtarılanların da fiziksel ve psikolojik olarak çok zayıf durumda olduklarını belirtti.
EN ÖLÜMCÜL GÖÇ ROTASI
Birleşmiş Milletler (BM) verilerine göre Kuzey Afrika kıyılarından İtalya’ya uzanan Orta Akdeniz rotası dünyanın bilinen en ölümcül göç hattı.
BM’ye bağlı Uluslararası Göç Örgütü’ne göre 2014’ten bu yana Akdeniz’i geçmeye çalışırken 29 binden fazla göçmenin hayatını kaybettiği hesaplanıyor. Bu can kayıplarının yaklaşık 23 bini Orta Akdeniz hattında meydana geldi.
2023’te bu rotada yaklaşık 2500 kişi hayatını kaybetti, bu sayı 2017’den bu yana en yüksek can kaybı.
Uluslararası Göç Örgütü (IOM) en az 60 kişinin öldüğü tahmin edilen son vaka üzerine bir açıklama yaptı.
Açıklamada, “Deniz devriyelerini güçlendirmek ve daha fazla trajediyi önlemek için acil eyleme geçilmesi gerekiyor” dedi.
HÜKÜMETİN GÖÇ POLİTİKASI
Bu olay sonrası İtalya hükümetinin göç politikaları yeniden gündeme geldi.
Başbakan Giorgia Meloni liderliğindeki sağ koalisyon hükümeti Akdeniz’de göçmenleri kurtarmak için çalışan sivil toplum kuruluşlarının gemilerinin faaliyetlerini kısıtlayıcı yasal düzenlemeler yaptı.
Bu gemilere uzak limanların tahsis edilmesi ve kural ihlali gerekçesiyle ‘el koyma’ işlemleriyle limandan ayrılmalarına izin vermemesi denizdeki kurtarma faaliyetlerini güçleştirdiği gerekçesiyle tepki çekiyor.
SOS Humanity, Sea-Watch ve Sea-Eye örgütleri dün bir ortak açıklamayla, İtalyan makamlarının 100 gündür gemilerinin limandan ayrılmasına izin vermediğini belirtti.
Açıklamada, “İtalya, uluslararası hukuku ihlal ederek sivil kurtarma operasyonlarını engellerken, yalnızca bu yıl Akdeniz’de 270’den fazla kişi boğuldu” denildi.
Giorgia Meloni hükümeti, göçü durdurma vaadiyle iktidara gelmiş ancak ilk yılında İtalya’ya deniz yoluyla gelen göçmen sayısı artmıştı.
Hükümet, düzensiz göçe karşı kıyı ülkeleri ve üçüncü ülkelerle anlaşmalar da yapmaya çalışıyor.
Göçe karşı Tunus ve Libya ile yapılan anlaşmaların etkisi sorgulanırken, gelecek hafta sonunda da Meloni’nin Avrupa Birliği (AB) temsilcileriyle birlikte Mısır’a giderek bu ülke ile de bir anlaşma yapması bekleniyor.
Arnavutluk’la da, İtalya’ya sığınma başvurusu yapan göçmenlere geçici olarak ev sahipliği yapması için bir anlaşma yapılmıştı.
Başbakan Giorgia Meloni geçen Ocak’taki Türkiye ziyaretinde de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Libya’dan göçe karşı bir anlaşmayı görüşmüştü.
Detayları resmi olarak açıklanmayan anlaşmayla Libya üzerinden İtalya’ya doğru göçmen hareketlerinin önlenmesi amaçlanıyor.
(BBC Türkçe)