‘Adil yargılanma’ talebiyle ölüm orucuna devam eden Sibel Balaç, eyleminin 278. gününde. Balaç’ın avukatları, Sincan Kadın Cezaevi’nde iken 6 Eylül’de İnfaz Kanunu’nun 16’ncı maddesi kapsamında infaz erteleme başvurusunda bulundu. Balaç, 7 Eylül’de ölüm orucunun 265’inci günündeyken Ankara Yıldırım Beyazıt Dışkapı Hastanesi’ne sevk edildi. Tetkikleri için Ankara Dışkapı Yıldırım Beyazıt Hastanesi’ne sevk edilen Balaç, hastanenin ek binasındaki mahkum koğuşunda tutuluyor.
Ankara’da bulunan Adalet için Hukukçular, Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD), Demokrasi için Hukukçular, Hukukçu Dayanışması, İnsan Hakları Derneği (İHD) Ankara Şubesi, Özgürlükçü Hukukçular Derneği (ÖHD) Ankara Şubesi ve Toplumsal Hukuk örgütleri, 278 gündür ölüm orucunda bulunan Sibel Balaç’ın son durumuna dikkat çekerek bir an önce tahliye edilmesi gerektiğini dile getirdiler.
Kurumlar adına hazırlanan ortak metni ÇHD Ankara Şubesi Başkanı Murat Yılmaz okudu.
16 GÜNDÜR HASTANEDE TUTULUYOR
Balaç’ın tutulduğu mahkûm koğuşunun zeminin altında ve havalandırma sistemi olmayan havasız bir alan olduğunu belirterek sözlerine başlayan Yılmaz, şunları dile getirdi:
‘ATK HALA RAPORUNU HAZIRLAMADI’
Sibel Balaç hakkında 16 Eylül Günü Sağlık Kurulu tarafından bir karar verildiğini ve bu kararın avukatlarına gösterilmediğini aktaran Yılmaz, “19 Eylül günü Sibel Balaç’ın sağlık dosyasının İstanbul Adli Tıp Kurumuna gönderildiği bilgisi verilmiştir. Ancak günler geçmesine rağmen Adlî Tıp Kurumu raporunu hazırlamamıştır” dedi.
‘DURUMU ÇOK KRİTİK’
Yılmaz son olarak, “Sibel Balaç’ın sağlık durumunun geldiği aşama, tutulduğu koşulların yarattığı etkiler ile birleştiğinde her günün kritik önemde olduğu açıktır. Bu sebeple Adli Tıp Kurumu tarafından Sibel Balaç hakkında bir an önce infazının ertelenmesi gerektiği yönünde rapor hazırlanmalı ve savcılık tarafından İnfaz erteleme kararı verilmelidir” ifadelerini kullandı.
‘BİR AN ÖNCE İNFAZ ERTELEME RAPORU VERİLMELİ’
Ardından Balaç’ın avukatı Betül Vangölü Kozağaçlı söz alarak, “Bulunduğu koşullar çok kötü. Bir an önce infaz erteleme raporu verilmelidir. Artık haftalar değil günler hatta saatler bile çok önemli. Bir gün daha kaybedecek zamanı yok. Hatta rapor bile beklenmemeli ve savcılık derhal tahliye kararı vermelidir. Biz Sibel’i kaybetmek istemiyoruz. Biz avukatları olarak Sibel’le her gün görüşme yapıyoruz. Sibel’deki olumsuz durumu her gün görüyoruz. ATK 15 gün önceki tetkiklere, değerlendirmelere bakarak bir rapor hazırlayacak. Oysa Sibel’in sağlık durumu 15 günde daha da kötüleşti. Sibel dev bir tuvaletin içinde tutuluyor adeta. Sibel’in tutulduğu yerde kimse yaşayamaz” diye konuştu.