Kaya’nın konuşmasının tamamı şöyle;
Bir AKP klasiğiyle daha karşı karşıyayız. Dolar, altın pik yapmış, piyasalar dibe vurmuş, saraylarda ejder meyveleri yenirken evine ekmek götüremeyenlere keyif çayı atılan bir gündemde, gündemi saptırma noktasında çok başarılı bir AKP klasiğiyle daha karşı karşıyayız.
Savaş politikaları, nefret politikaları, saldırılar… AKP iktidarında her gün yeni bir hedef ortaya konuyor. Yeter ki içerideki çökmüşlük, çürümüşlük, batmışlık, iflaslık durumları halkın gündeminden saptırılsın. Şimdi de bir Fransa, bir Macron ve bir de inançların saygınlığına sahip çıkmak, İslama sahip çıkmak iddiasıyla gündemler doldurulmaya çalışılıyor.
Nefret politikasına yeterince tanık olduk
inançlara sahip çıkmak ise önce bizim kendi içimize bakmamız gerekiyor. Biz nefret politikalarının en derinlerine AKP döneminde, Türkiye’de her gün, her saat şahit olmaya devam ediyoruz. İnsanlar kimliklerinden ötürü, Kürt kimliğinden ötürü helikopterlerden atılıp öldürülürken, Alevilerin kapılarına çarpı işaretleri konulurken, “Affedersiniz Ermeni.” diye insanlar tahkir edilirken, kendi mezhep kimliğinden dolayı evladını kaybetmiş anneler alanlarda yuhalatılırken nefret politikasının ne demek olduğuna biz Türkiye’de, AKP döneminde yeterince şahit olduk.
“Diller ve renkler Allah’ın ayetidir.” derken Muhammed Peygamber, siz onun getirdiği mesajlara savaş açtınız.
Muhammed Peygamber adaleti, barışı sevgiyi, insanlığı, özgürlüğün mesajını bize getirdi.
Sizler tabii ki, dünyaya, İslam dünyasına ve topluma kendinizi İslam’ın bekçisi gibi, İslam’ın temsilcisi gibi iddia edebilirsiniz, böyle popülist politikalarla kendinizi ifade edebilirsiniz ama Türkiye’de yaşadığımız bir gerçeklik var.
Fransa’yı taşlıyorsunuz, Fransa’ya saldırıyorsunuz. Ben başta toplumumuza, bizi izleyen halkımıza, iktidara ve bütün muhalefet çevrelerine şunu ifade etmek istiyorum.
Eğer Muhammed Peygamberin İslamına sahip çıkacaksanız barışı getireceksiniz
Yolda, yolun ortasında başı kesilerek katledilen bir insan var orada. 7 binden fazla tespit edilmiş tecavüze uğrayan cariye, köle pazarlarında satılan Ezidi kadınlar var. Kafesler içerisinde canlı canlı yakılan bizim, Türkiye’nin askerleri var. Kafaları, kelleleri koparılan insanlar var. Hangi İslam’a karşısınız? IŞİD’in İslam’ına mı? El Kaide’nin İslam’ına mı? Taliban’ın İslam’ına mı? Muhammed Peygamber’in İslam’ına? “Muhammed Peygamber’in İslam’ına sahip çıkıyoruz.” diyorsanız barışa teslim olacaksınız, barışa sahip çıkacaksınız.
“Muhammed Peygamber’in İslam’ını savunuyoruz.” diyorsanız adaleti tesis edeceksiniz, özgürlükleri gerçekleştireceksiniz. Bu ülkeyi huzur ülkesi, barış ülkesi hâline getirmek zorundayız.