Faili meçhul cinayet sanıklarının avukatlık masrafını devlet ödedi, Cumartesi Anneleri sordu;Yurttaşları gözaltına alıp kaybetmek kamu görevlilerinin vazife icrası mıdır?
90’lı yıllarda Kızıltepe’de 9 kişinin öldürülmesi ile ilgili davada yargılanan sanıkların avukat parası devlet ödedi.
Cumartesi Anneleri, 90’lı yıllarda Mardin Kızıltepe’de öldürülen 9 kişi ile ilgili Ankara 5.Ağır Ceza Mahkemesinde görülen ve sanıkların beraati ile sonuçlanan davada yargılanan dört korucunun avukatlık parasının devlet tarafından ödendiğini açıkladı. Cumartesi Anneleri, sanık masraflarının devlet tarafından ödenmesini şöyle değerlendirdi; “Bu uygulama ile kayıp yakınlarının “ Sevdiklerimiz bir devlet politikası sonucunda kaybedildiler, kaybedilmelerinden devlet sorumludur” feryadı tescillenmiş olmuyor mu?”
Cumartesi Anneleri tarafından yapılan açıklama şöyle;
“Mardin’in Kızıltepe ilçesinde 1992-1996 yılları arasında 9 kişinin infaz edilmesi ve 13 kişinin gözaltında kaybedilmesine ilişkin içinde üst rütbeli askerlerin de bulunduğu 9 güvenlik görevlisi hakkında, silahlı örgüt kurmak veya yönetmek, silahlı örgüte üye olmak ve tasarlayarak öldürmek” suçlarından 2014 yılında dava açıldı.
Ankara 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen dava 9 Eylül 2019 tarihinde tanıklara, belgelere, delillere rağmen sanıkların beraatleriyle sonuçlandı. Şimdi öğreniyoruz ki davanın sanığı 4 korucunun avukatlık ücreti devlet tarafından ödenmiş.
Bu ödemeye dayanak olarak gösterilen 2018 tarihli KHK ‘nın ilgili fıkrası şöyle: Şimdi öğreniyoruz ki davanın sanığı 4 korucunun avukatlık ücreti devlet tarafından ödenmiş.
Bu ödemeye dayanak olarak gösterilen 2018 tarihli KHK ‘nın ilgili fıkrası şöyle: “Teröristle mücadelede görev alan güvenlik korucuları ile gönüllü güvenlik korucularının, bu görevlerin ifasından doğduğu iddia edilen suçlardan dolayı yapılan soruşturma ve kovuşturmalarda, müdafi olarak belirlediği en fazla üç avukatın ücreti İçişleri Bakanlığı bütçesine konulacak ödenekten valilikler tarafından karşılanır. Bu durumda soruyoruz:
İçlerinde kamu personeli de olan yurttaşları “tasarlayarak öldürmek”terörle mücadele midir? Yurttaşları gözaltına alıp kaybetmek kamu görevlilerinin vazife icrası mıdır?
Bu uygulama ile kayıp yakınlarının “ Sevdiklerimiz bir devlet politikası sonucunda kaybedildiler, kaybedilmelerinden devlet sorumludur” feryadı tescillenmiş olmuyor mu?”