TBMM Genel Kurulu’nda bu hafta yargıya iliÅŸkin düzenlemeler içeren Noterlik Kanunu ile Bazı Kanunlarda DeÄŸiÅŸiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’nin görüşmelerine baÅŸlayacak.
Kamuoyunda ‘etki ajanlığı’ düzenlemesi olarak adlandırılan teklifle casuslukla ilgili yeni suç ihdas ediliyor. Devletin güvenliÄŸi veya iç ya da dış siyasal yararları aleyhine yabancı bir devlet veya organizasyonun stratejik çıkarları veya talimatı doÄŸrultusunda suç iÅŸleyenler, 3 yıldan 7 yıla kadar hapis cezasına çarptırılacak.
Buna göre, TCK’nin “Devlet Sırlarına Karşı Suçlar ve Casusluk” bölümüne eklenecek madde, Kanun’un “Devlet güvenliÄŸi ile ilgili belgeleri elinde bulundurma” baÅŸlıklı maddesinden sonra “Devletin güvenliÄŸi veya siyasal yararları aleyhine suç iÅŸleme” baÅŸlığıyla yer alacak.
Söz konusu kanunda yaptırıma baÄŸlanan “belge ve bilgi temini veya bunların açıklanması” dışında devletin güvenliÄŸi veya iç ya da dış siyasal yararları aleyhine yabancı bir devlet veya organizasyonun stratejik çıkarları veya talimatı doÄŸrultusunda suç iÅŸleyenler, 3 yıldan 7 yıla kadar hapis cezasına çarptırılacak. Fail hakkında hem bu suçtan hem de iÅŸlediÄŸi ilgili suçtan dolayı ayrı ayrı cezaya hükmedilecek.
Fiil, savaş sırasında işlenmiş veya devletin savaş hazırlıklarını veya savaş etkinliğini veya askeri hareketlerini tehlikeyle karşı karşıya bırakmışsa faile 8 yıldan 12 yıla kadar hapis cezası verilecek. Suçun, milli güvenlik açısından stratejik önemi haiz birimler ile proje, tesis ve hizmetleri yerine getiren kurum ve kuruluşlarda görev yapanlar tarafından işlenmesi halinde verilecek ceza bir kat artırılacak. Bu suçtan dolayı kovuşturma yapılması, Adalet Bakanının iznine bağlı olacak.
DÃœZENLEMEYE TEPKÄ°LER
‘Etki ajanlığı’ düzenlemesi baÅŸta muhalefet olmak üzere çok sayıda kesimden tepki çekti. Aralarında ÇaÄŸdaÅŸ Gazeteciler DerneÄŸi (ÇGD), DÄ°SK Basın-Ä°ÅŸ, Ä°nsan Hakları DerneÄŸi ve Türkiye Gazeteciler Sendikası’nın (TGS) da bulunduÄŸu 37 sendika, dernek ve vakıf, düzenlemeye karşı ortak bir açıklama yapmıştı. Açıklamada “Yasa teklifi yürürlüğe girerse, sivil toplum örgütleri, gazeteciler, insan hakları savunucuları da dahil olmak üzere herkesin bilgi talep etme ve edinme hakkını da içeren ifade özgürlüğü hakkı ihlal edilme riski altına girecektir” ifadesi yer almıştı.