Kızılay’ı protesto eyleminde gözaltına alınan EHP Genel Başkanı Hakan Öztürk ve MK üyesi Özge Akman, depreme yönelik önerilerini anlattı.
Çadır satışı yapan Kızılay’ı protesto için Kadıköy’de düzenlenen eylemde gözaltına alınanlar arasında bulunan Emekçi Hareket Partisi (EHP) Genel Başkanı Hakan Öztürk ile Merkez Komite (MK) üyesi Özge Akman İstanbul il binasındaki basın toplantısında hükümetin istifasını istedi.
Özge Akman toplantıda şu ifadeleri kullandı: “Depremler her zaman felaket yaratmak zorunda değil. Yıkılmayan kentleri konuşmak için bu yıkım siyasetinin ortadan kaldırılması gerekir. Bunun hesabı sorulmalı ve bunun ilk adımı olarak hükümet istifa ettirilmelidir. Halkın örgütlü mücadelesi ile bu mümkün. 12 Şubat ve 27 Şubat’ta iki ayrı eylem gerçekleştirdik. Genel Başkanımız Hakan Öztürk de dahil olmak üzere 50 yoldaşımızı gözaltına alınarak, eylemlerimiz engellenmeye çalışıldı. Tüm engellemelere rağmen partimiz deprem yıkımının siyasal sorumlusu olan hükümeti açıkça ortaya koydu ve istifasını istedi.”
‘YIKIMIN SORUMLUSU HÜKÜMET’
EHP Genel Başkanı Hakan Öztürk ise şöyle konuştu:
Bu yıkımın sorumlusu rant-yolsuzluk-rüşvet çarkını oluşturanın hükümet ve yerel yönetimlerdir. Bu tablonun hesabının sorulması ve bunun ilk adımı olarak hükümetin istifa ettirilmesi gerekiyor. Depremde, yoksulluk çeken sınıfın evleri yıkılır. Uzun vadede halk can güvenliğinin sağlanmasını isteyenler örgütlü ve eylemli bir kararlılık ortaya koymalıdır. Herkes susturulmaya çalışılırken, tribünler binlerin ‘hükümet istifa’ sesleriyle yankılanıyor. İşte bu şekilde, rant mekanizmasını işleten hükümete oklarımızı yönlendirmeliyiz. O nedenle konuya buradan başlamalı ve konuyu siyasallaştırmalıyız.
DEPREM BAKANLIĞI KURULMALI
Toplumdan yana bilim insanları, meslek odalarından uzmanlar ve halk temsilcileri bir araya gelerek Türkiye Deprem Kongresi’ni hayata geçirmeli. Bu kongr,e deprem konusunda ortak iradeyi yaratarak, herkesin dikkate aldığı bir merkez haline gelmeli. Kongre deprem anayasasını oluşturmalı; ülkedeki sanayinin, yerleşim alanlarının ve nüfusun nasıl konumlandırılacağına dair kararların alınmasında belirleyici olmalı. Hedefe kilitlenmiş bir Deprem Konseyi ve Deprem Bakanlığı kurulmalı. Böyle bir kolektif bilinç oluşturamazsak, bu mütahhitlerden kurtulup başka mütehhaitlerin elinde kalırız.”