Siirt’te 2008 yılında Newroz kutlamasında gözaltına alınan Nurettin Dayan’a “Terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek” suçlamasıyla yargılandığı davada 4 yıl 8 ay hapis cezası verildi.
Batman’da Beşiri T Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutulan 34 yaşındaki Nurettin Dayan, geçen yıl Batman’da bulunan hastaneye sevk edildi. Ciğerindeki su alındıktan sonra yeniden cezaevine gönderilen Dayan’ın ağrıları devam edince bir kez daha hastaneye kaldırılsa ancak tedavi değişmedi. Yemek yiyemeyen ve gittikçe kilo kaybeden Dayan, artan ağrıları nedeniyle fenalaşması üzerine yeniden hastaneye kaldırıldı, buradan Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi’ne sevk edildi.
’20 GÜN TEK KİŞİLİK HÜCREDE TUTULDU’
Dayan’ın avukatı Nuri Ekinci, müvekkilinin hastalığının geç teşhis edildiğini söyledi. Av. Ekinci, 2 yılı aşan bir tutukluluk sürecinde Dayan’ın birçok kez hastaneye gittiğini ancak kanser teşhisine dair bir işlem yapılmadığını belirtti.
Ekinci, “Müvekkilim cezaevinde verem şüphesi ile 20 gün boyunca tek kişilik hücrede tutuluyor. Sonrasında koğuşa alınıyor. Kusma, kendiliğinden düşme yaşanıyor. Geçen ayın 22’sinde akciğerinin üzerinde bulunan sıvı madde için Diyarbakır’a Dicle Tıp Fakültesi’ne kaldırılıyor. Gerekli tetkikler yapılması ardından patoloji sonucu bekledik. Tümör ve kanser şüphesi vardı. 2 Eylül’de çıkan sonuçta akciğer kanseri ve 4’üncü evre olduğu ortaya çıktı” diye konuştu.
‘BU KADAR SÜREDİR NASIL TESPİT EDİLEMEDİ?’
Ekinci, “2 buçuk yıldır Beşiri T Tipi’nde bulunan Dayan’ın vücudunda bu kadar süredir var olan kanser nasıl tespit edilmedi. Bu süreçte o kadar hastaneye gitmesine rağmen nasıl tespit edilmedi. Bu büyük bir ihmal. Doktorların bize dediği şey akciğerlerin söndüğü, beyine nüksetme olasılığının olduğu yönünde” diye konuştu.
‘MORGUN YANINDA TUTULUYOR’
Kanser olan biri için önemli olanın moral ve motivasyon olduğunu belirten Ekinci, şöyle konuştu:
“Müvekkilim 22 Ağustos’tan bu yana Dicle Tıp Fakültesi’nin eksi birinci katında bulunan bir koğuşta tutuluyor. Hemen yanında da morg var. Akciğer kanseri ile mücadele eden müvekkilim ailesi ile sadece bir kez o da 15 dakika görüşebildi. Müvekkilim tedavi için Onkoloji bölümü veya ana binaya götürüldüğünde, 3 gardiyan 3 jandarma tarafından ve elleri kelepçeli götürülüyor. Başka işlemleri yapıldığında da bu durum yaşanıyor. Sadece kaldığı hastane koğuşunda elleri kelepçeli değil. Yani düşünün 4’üncü evrede olan bir kişi bunlara maruz kalıyor. Nasıl iyileşsin?.”
İNFAZ ERTELEME İÇİN BAŞVURU
Ekinci, bir ay önce Dayan için Batman İnfaz Hâkimliği’ne “İnfaz erteleme” başvurusunda bulunduğunu dile getirdi. Hakimlik, tarafından Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde bulunan Sağlık Kurulu’ndan Dayan’ın durumuna dair talepte bulunulduğunu dile getiren Ekinci, Dayan’ın 10 gün önce Sağlık Kurulu Heyeti’ne çıkarıldığını ancak raporun henüz hazırlanmadığı bilgisini verdi.
Ekinci, Sağlık Kurulu Heyeti’nden Dayan’ın durumuna dair çıkacak raporun sonrasında İstanbul Adli Tıp Kurumu (ATK) tarafından değerlendirilmesi ardından “infazın” ertelenip, ertelenmeyeceğinin belli olacağını kaydetti.
‘HUZURLU BİR ORTAMDA TEDAVİ OLMASI ŞART’
Dayan’ın “Koşulu salıverilme” sürecine 9 ay kaldığını dile getiren Ekinci, şunları söyledi:
“Sağlık Kurulu Heyeti ve Adli Tıp’tan gelecek raporlar, ayları bulan süreçler. Bu süreçlerin hızlanması gerekiyor. Dışarıda tedavi olması gerekiyor. Zaten zamanında müdahale edilmediği için bu sürece gelindi. Kanserde mücadelede erken müdahale çok önemlidir. Akciğerleri sünmüş durumda ve bu tespit edilmemiş.
Erken müdahale olsaydı. Belki bu durumda olmazdı. 4’üncü evreye gelmezdi. Zaten bu süreçte yoğun bir ihmal var. Ceza ertelemesine gidilip, dışarda huzur içinde tedavi olmasının önü açılsın. Yani yapacağımız başvuruların sonuç alma süreçleri de çok uzun. Bazen adli tıp bir yılı aşan bir sürede dönüş yapıyor. Derhal tahliye edilmesi şart.” (MA)