56 kişinin hayatını kaybettiği Nilüfer Apartmanı davası: Tutuklu sanıkların tutukluluk hallerine devam kararı
Hatay’da, 6 Åžubat depremlerinde yıkılan ve 56 kiÅŸinin hayatını kaybettiÄŸi Nilüfer Apartmanı’yla ilgili davanın üçüncü duruÅŸması bugün yapıldı. DuruÅŸmada yapı denetim uzmanı Mehmet HaÅŸim Eraslan “Benim de evim yıkıldı, vicdanen ben müsterihim” derken, müteahhit Murat FuatoÄŸlu ise “Ben de yakınlarımın çoÄŸunu kaybettim. Yasını bile tutamadım” ifadesini kullandı. Mahkeme heyeti, tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar vererek, duruÅŸmayı 13 Aralık 2024 tarihine erteledi.
KahramanmaraÅŸ merkezli 6 Åžubat depremlerinde Hatay’ın Antakya ilçesi Odabaşı Mahallesi’nde yıkılan Nilüfer Apartmanı’nda 56 kiÅŸi yaÅŸamını yitirdi. Nilüfer Apartmanı ile ilgili açılan davanın üçüncü duruÅŸması bugün Hatay 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.
Duruşmaya apartmanın yıkılması sonucu hayatını kaybedenlerin ailelerinin yanı sıra tutuklu müteahhit Murat Fuatoğlu SEGBİS aracılığıyla katıldı.
Tutuklu yapı denetim uzmanı Mehmet Haşim Eraslan, tutuksuz yargılanan Bülent Seküçoğlu ise duruşma salonunda hazır bulundu. Diğer 9 sanık ise duruşmaya katılmadı.
“BENÄ°M DE EVÄ°M YIKILDI, VÄ°CDANEN BEN MÃœSTERÄ°HÄ°M”
DuruÅŸmada sanıklara söz verildi. Sanık Mehmet HaÅŸim Eraslan, “4708 sayılı yapı denetim yasası kapsamında tüm görevleri yaptığıma inanıyorum. 6 Åžubat depreminde olanlara dair benim yapabileceÄŸim bir ÅŸey yok. BilirkiÅŸi raporu gerçekleri yansıtmıyor. 14 Åžubat tarihinde Adalet Bakanlığı’nın yayınladığı bilirkiÅŸi kılavuzunda delil nasıl toplanır anlatıyor. Buna raÄŸmen bilirkiÅŸiler buna uymamıştır. Numuneleri örselenmiÅŸ yerde aldıklarını kendi ifadeleri ile belirttiler. Bunların test edildiÄŸi laboratuvarlar Bakanlık sertifakalı deÄŸildir. ÖrselenmiÅŸ yerde alınmış numune binanın genel halini doÄŸru olarak vermez. BoÄŸaziçi Ãœniversitesi’nde hocaların hazırladığı 16 sayfalık bir makale var. Makalenin baÅŸlığı ‘Depremde yıkılan binalardan beton numunesi alınabilir mi?’ Makalede ‘yıkılmış binadan beton numunesi alınabilir ancak bunların ne amaçla kullanılacağı çok açıktır. Karot numuneleri üzerinde deÄŸerlendirme yapmak daha zordur ve kesinlik içermeyecektir. ÖrselenmemiÅŸ olması gerekmektedri. ÖrselenmemiÅŸ taşıyıcı yapı elemanı bulmak zordur.’ Karot numuneleri içerisinde mikro çatlaklar oluÅŸabilir. Bunların gözle görülmesi mümkün deÄŸildir. 11 aydır tutukluyum. Benim de evim yıkıldı, vicdanen ben müsterihim” diye savunma yaptı.
Sanık Eraslan’ın avukatı, Hatay ValiliÄŸi’nin Nilüfer Apartmanı’nın yıkılmasıyla ilgili kamu görevlilerine soruÅŸturma izni vermediÄŸini hatırlatarak, “Hatay ValiliÄŸi kamu görevlilerine soruÅŸturma izni vermedi, aynı kiÅŸi yargılanıyor. Bu adil yargılanma ve silahların eÅŸitliÄŸi ilkesine aykırıdır. Valilik, yapı denetim ÅŸartlarına uyduÄŸunu ve standarda uygun olduÄŸunu ve kamu görevinin kusuru olmadığını belirtti. Günümüzde hazır beton kullanılıyor, dosyaya giren CD’de beton ve demir numunelerinde analizi yapan firmanın incelemeleri vardır. Suçun en üst sınırından ceza almış olsa dahi infaz kanununa göre tahliye edilmesi gerekir” diye konuÅŸtu.
“BEN DE YAKINLARIMIN ÇOÄžUNU KAYBETTÄ°M”
Sanık Murat FuatoÄŸlu savunmasında, “Benim yetki alanım kısıtlıdır. Binaya beton dökülürken ve diÄŸer aÅŸamalar benim kendi karar verme gibi yetki verme durumum yok. Herhangi bir eksiÄŸim ve art niyetli yaklaşımım hiç olmadı. Beton kontrol edildikten sonra dökülüyordu. 18 aydır tutukluyum. Ben de yakınlarımın çoÄŸunu kaybettim. Yasını bile tutamadım” dedi.
Sanık FuatoÄŸlu’nun avukatları, müvekkillerinin 1 yıl 5 aydır tutuklu olduÄŸunu belirterek, “Rapor ortada ve karot numunesi düşük çıktığı için tutukluluk verilmiÅŸtir. BilirkiÅŸi raporunda sadece karot düşüklüğü nedeniyle sorumluluk var. Savcılık tarafından deliller bilirkiÅŸiye gönderilmedi. Biz kendimiz de karot aldırdık. Elimizde 7 numune vardı. 6’sı bu deÄŸerleri saÄŸlıyordu. Ä°ddia makamı biz sunduÄŸumuz 3 karotu göndermedi. Bizim itiraz ettiÄŸimiz numuneyi bilirkiÅŸiye gönderildi. Biz gerçekten burada kötü niyet arıyoruz. Cumhuriyet Savcısı lehe olan delili bilirkiÅŸiye göndermedi. Kendimizi savunma imkanı verilmedi. Buradan tutukluluk hali devam edemez. Hukuka ve vicdana aykırıdır. Sonuçlar gelmiÅŸtir. Müvekkilimiz etki edebileceÄŸi delil yokken; tahliye edilmesi gerekir. Bunun cezasını müvekkilim çekmemeli, 3 celse sonra tahliye edilirse ne olacak? BaÅŸka benzer dosyalarda tahliye kararı veriliyor” ÅŸeklinde konuÅŸtu.
Müştekiler de sanıklardan şikayetçi olduğunu belirtti. Mahkeme heyeti, tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar vererek, duruşmayı 13 Aralık 2024 tarihine erteledi.